1 / 43

ANORMAL İDRAR ANALİZİNDE HASTAYA YAKLAŞIM VE TANIYA GİDİŞ

ANORMAL İDRAR ANALİZİNDE HASTAYA YAKLAŞIM VE TANIYA GİDİŞ. Prof. Dr. Oktay Karatan. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş.

kiora
Télécharger la présentation

ANORMAL İDRAR ANALİZİNDE HASTAYA YAKLAŞIM VE TANIYA GİDİŞ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ANORMAL İDRAR ANALİZİNDE HASTAYA YAKLAŞIM VE TANIYAGİDİŞ Prof. Dr. Oktay Karatan

  2. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Güvenilir bir idrar analizi yapabilmesinin ilk şartı, idrar numunesinin toplanmasında gösterilen özendir. İdrar toplanırken çevre şartlarından en az etkilenecek şekilde toplanmalıdır. Bu şart için üretra çıkış yeri sabunlu su ile yıkanmalı kurulanmalı ve akım ortasından birkaç damla idrar, temiz bir kavanoz veya tüpe alınmalıdır. Ancak bu toplamanın yapılamadığı yatalak hasta veya çocuklarda üretral kateterle idrar alınabilir. Erkek hastalarda prezervatif sondalarla da idrar toplanabilir.

  3. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • İdrar yolu infeksiyonlarında bakteriyolojik çalışma için en uygun yöntem suprapubik bölgeden enjektörle 3 – 5 mililitre idrar almaktır. Bebeklere sıklıkla uygulanmaktadır. Yetişkinlerde düşük kolonili üremelerde, mikroorganizmayı tam tayin edebilmek için bu işleme başvurulabilir. İşlem mesane tam dolu iken ve tecrübeli kişiler tarafından yapılmalıdır. • Rutin idrar analizinde, İdrarın görünümü şeffaf bir kavanozda veya tüpte gözle değendirilerek yapılmalı ve kokusu, rengi berraklığı veya bulanıklığı not edilmelidir.

  4. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş İdrarda: • pH • Glikoz • Protein • Keton • Ürobilinojen • Bilurubin • Nitritler • Kimyasal yöntemlerde araştırılır. Ancak günümüzde uygulanmakta olan Dipstick yöntemler kimyasal yöntemlerin yerini almıştır. Dipstick yöntemlerle idrardaki kan reaksiyonlarının tesbiti ile eritrosit, lökosit esteraz tayini ile de lökositlerin varlığı saptanabilmektedir. • İdrar analizinde mutlaka mikroskopik muayene yapılmalıdır.

  5. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş Böylece • Lökositler, eritrositler, epitelial hücreler, renal tübüler hücreler, oval yağ damlacıkları • Bakteriler, trikomonas vajinalis, spermatozoalar • Ürate, oksalat, kalsiyum fosfat, sistin kristalleri • Hiyalen, granüler, eritrosit, lokosit, geniş mumsu silendirler, dejenere tübüler hücreler içeren geniş kahverengi silendirler, lipid damlacıkları içeren silendirler tesbit edilebilir.

  6. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Görünüm: Normal idrar içindeki ürokromdan dolayı açık sarı renktedir. İdrarın konsantrasyonunun artması ile renk daha koyulaşır. Çeşitli ilaçlarla diğer patolojik metabolitler, idrarda renk değişikliklerine ve değişik kokulara sebep olabilir

  7. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş

  8. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş

  9. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş İdrarın Özgül Ağırlığı ( dansite) • Sıvıların özgül ağırlığı, o sıvının ağırlığının, aynı volümdeki distile suyun ağırlığının oranına eşittir. İdrarın dansitesi normal böbrek fonksiyonunda 1003’ten 1030’a kadar değişiklik gösterir. İdrardaki çözünen solütleri yansıtan osmolalite kavramı ile idrar dansitesi arasında çok yakın ilişki mevcuttur. İdrarın dansitesi 1001 iken osmolalite 30 mOsm/kg, dansite 1030 iken osmolalite 1200 mOsm/kg civarındadır. Kanın osmolalitesi 285-310 mOsm/kg arasında değişebilir, yaklaşık 300 mOsm/kg dır. İdrarın osmolalitesinin kanın osmolalitesine yakın olduğu zaman izostenüriden söz edilir.

  10. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • O durumda idrar dansitesi de 1010 civarındadır. Eğer idrarda glikoz, protein veya radyo kontrast madde bulunuyorsa idrarın dansitesi rolatif olarak yükselir. Bu durumlarda osmolaliteyi tayin etmek doğru sonuca erişmenin en iyi yoludur. İdrarın özgül ağırlığı (dansitesi) nin tayini için 3 metot mevcuttur. • 1-Hidrometre: Bu ölçüm için hidrometrenin bulunduğu tüpte veya kavanozda aletin yüzeceği kadar yeterli idrar ve hidrometrenin içerisinde idrarın ısısını ölçebilecek termometre olmalıdır. Kalibrasyon ısıya göre yapılır.

  11. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • 2-Refrakrometre ile bir damla idrardan, dansitesi ile refrakter indeks arasındaki ilişki ile dansite tayin edilir. • 3-Dipstick yöntemi ile dansite tayin edilir.

  12. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Osmolite tayininde osmometre kullanılır. İdrarın donma noktasının tayin edilmesi ile osmolalitesi belirlenir. Bilim dalımızda her tür biyolojik sıvılarda osmolaliteyi tayin edebilen osmometre cihazı bulunmaktadır. İdrarın konsantre olup olmadığını tayin etmek için idrar dansitesine bakılır. Hipergliseminin eşlik ettiği solüt diürezinde, diüretik tedavide ve üriner obstrüksiyonun açılmasından sonra idrar izostenüriktir.

  13. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Yani osmolalitesi yaklaşık 300 mOsm/kg civarındadır. Aşırı hidrasyon ve diyabetes mellitusta idrar dansitesi 1004 veya daha düşüktür. Proteinüri, glikozüri veya iyodlu kontrast madde alımı yoksa ve idrar dansitesi 1018 veya daha yukarı ise böbreklerin konsantrasyon yeteneği korunuyor demektir.

  14. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • İdrar tetkikinde “dipstick” yöntemi birçok kolaylık getirmiştir. “Daldırma çubuk” yöntemi diyebileceğimiz bu metotla idrarda protein, glikoz, keton cisimcikleri, hematuri , lökositesteraz tayini ile lökositüriyi, nitrit tayini ile de üriner infeksiyonu belirleyebiliriz. İdrara batırılan çubuktaki renk değişikliklerinin çizelgedeki renklerle karşılaştırmak sureti ile tetkik tamamlanır. Ancak mutlaka idrar mikroskopisinin yapılması gerekir. Dipstick yöntemi ile idrarda kan reaksiyonunun pozitif olması hemoglobinüri ve miyoglobulinüride de oluşur. Hematüri diyebilmek için mikroskopide eritrositlerin görülmesi gerekir.

  15. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • İdrar PH • İdrar pH sı 4.5-8 arasında değişiklik gösterir. Ancak genellikle 5 ile 6.5 arasında seyreder. Yemek sonrası alkali olmaya meyillidir. Gece açlığından sonra idrar pH sı asitleşmeye başlar. İdrar pH sının gün içinde değişiklik göstermesi böbrek taşlarının oluşmasını önleyebilmektedir. • Asit idrarda ürik asit ve sistinin eriyebilirliği azalırken, alkali idrarda ise kalsiyum karbonat, kalsiyum fosfat, amonyum fosfatın eriyebilmesi azalmaktadır. İdrar pH sı tayini taze idrarda yapılmalıdır. Değerlendirme pH çubuklarının idrara daldırılması ile oluşan renk değişiklikleri ile yapılır. Beklemiş idrarda üreyen bakterilerinin etkisi ile üre parçalanması ve CO2 kaybı ile pH yükselir. İdrarda glikoz mevcudiyetinde glikozun bakterilerin etkileri ile yapısının bozulması ile ortaya çıkan organik asit oluşumu ile pH daha da asite kayar

  16. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Üriner infeksiyonlarda • Renal tübüler asidozlarda • Aşırı alkali yiyecek tüketiminde • Sistemik alkoloz da • İdrar ph sı alkaliye yönelir.

  17. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş İdrarda protein aranması • İdrarda dipstick ile başlıca albumin tayin edilir. İmmünglobulin hafif zincirleri gibi diğer proteinler tesbit edilemez. Dipstick yöntemi albumin için yüksek oranda spesifik, ancak proteinürinin araştırılması için sensitif değildir. Protein değerleri idrarda 300-500 mg/gün’ü geçtiği zaman pozitif sonuç alınabilmektedir. Dolayısıyla diyabetik hastalarda mikroalbuminürinin tayininde dipstick testi hassas bir metod değildir. Çünkü 30-300 mg/gün albuminüri mikroalbuminüri olarak isimlendirilmiştir. Mikroalbuminüriyi tayin edebilen özel dipstickler geliştirilmiştir.

  18. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Daha ileri yöntemler olarak, araştırma laboratuvarlarında Radio Immune Assay (RIA), turbidimetrik veya nefelometrik yöntemlerle de mikroalbumin tayini yapılabilir. Sulfosalisilik asit testi ile idrardaki tüm proteinler belirlenir. Özellikle yaşlı hastalarda benign idrar bulguları ve dipstick negatif veya hafif protein müsbetliği gösteren myeloma böbreği gözden kaçabilir. Negatif dipstick testi ile birlikte belirgin sulfosalisilikasit testi, idrarda albumin dışı proteinlerin özellikle de immünglobin hafif zincirlerinin mevcudiyetini gösterir.

  19. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • İdrarda protein tayini 24 saatlik idrarın toplanması ile elde edilen numuneden bakılabileceği gibi, herhangi bir zamanda alınan idrarda tayin edilen total proteinin, idrar kreatinine bölünmesi ( mg/mg ) günlük protein kaybını çok az bir hata ile gösterecektir. Örnek : Hastanın sabah saat 11.10’daki idrarında total protein miktarı 265 mg/dl, kreatinin miktarı ise 39 mg olarak belirlenmiş olsun 265/39=6.7gr. 24 saatte atılması beklenen protein miktarıdır.

  20. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • İdrarda 24 saatte böbreklerden normalde 150 mg kadar protein atılır. Bunun yaklaşık % 10-15’i albumindir. Ancak 24 saatte çok yüksek seviyelere çıkan proteinüriler de gelişir. İdrarla günde 3 gramın üstünde protein kaybına nefrotik veya massif protein atılımı denmektedir. Klasik kitaplarda 30 gr/gün olabileceği belirtilirken Bilim Dalımızda 42gr/gün protein kaybına rastladık. (H.M. Protokol : 1052541, 1999). Aşırı protein kaybettiren durumlarda nefrotik sendroma yol açan tüm nedenlerin araştırılması gerekir.

  21. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • İdrarda eritrosit, hemoglobin ve miyoglobin tayinleri daldırma çubuk miyarlar ile yapılır. Kan, hemoglobinin peroksidaz aktivitesi üzerine etki ile organik bir peroksite katalize eder, sonuçta indikatör boya okside olur ve renk değişikliği gelişir. İdrar povidone-iodine, hipoklorid veya bakteriyel peroksidaz ile kontamine ise “yalancı pozitif ”, idrarda askorbik asit mevcudiyetinde ise “yalancı negatif” lik söz konusu olur. Daldırma çubuk miyarlar ile pozitif kan reaksiyonu çıkan her durumda idrarın mikroskopik analizinin yapılması şarttır.

  22. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş Glikoz • İdrarda glikoz tayini için, modern çubuk miyarlar mevcuuttur. Bunlar glikoz için spesifiktir. Ancak idrardaki askorbatlar, ketoasitler testin sensivitesini azaltırlar. • Ürobilinojen • İdrarda ürobilinogen, barsakta bilurubin metobolizması sonucu oluşur. Safra yolları ile duodenuma atılan bilurubinin bir kısmı gaita ile atılır. bir kısmı ise barsaktan reabsorbe olarak sistemik dolaşıma geçer, oradan da böbrekler yolu ile ürobilinogen olarak atılır. İntrahepatik veya ekstrahepatik kolestazda bilurubin barsağa akamaz, idrarla ürobilinojen atılımı azalır. Hemolitik sarılıklarda idrarla ürobilinogen atılımı artar. Ürobilinojen testinin temeli Ehrlich reaksiyonudur. Bu reaksiyonda dietilaminobenzaldehit asit ortamda ürobilinojen ile reaksiyona girer ve sonuçta pembe renk oluşur. İdrarda mevcut sulfonamidler, false pozitif reaksiyona sebep olurlar.

  23. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Biluribin Normalde idrarda konjuge bilurubin mevcut değildir. Klorpromazine veya phenazopyridine ilaçlarını alanda yalancı pozitifliğe, askorbatlada ise yalancı negatifliğe rastlanabilir. İdrarın rengi çay rengindedir ve berraktır. Taze İdrarın üstünde yeşil köpükler dikkat çeker. • Nitrit Gram (-) bakterilerin üriner nitratları nitrite dönüştürürken kromogeni aktivite etmek özelliğine dayanır. Güvenilir bir tarama testidir. İdrarda askorbat mevcutsa enterokoklar veya diğer organizmalar nitrit oluşturamaz. Eğer idrar mesanede 4 saatten az beklemişse, nitrattan nitrit oluşturacak yeterli zaman olmadığından yalancı negatif sonuçlar ortaya çıkar. • Lökositler lokosit esterazın idrarda tespiti ile idrar enfeksiyonu belirlenir. İdrarda glikozuri, yüksek dansite, sefaloksin tetrasiklin veya fazla okzalat atılımı mevcutsa, yalancı negatiflik oluşabilir. Kadınlarda vaginal akıntı idrara karışırsa hakiki üriner enfeksiyon olmadan pozitif teste rastlanır.

  24. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • İDRARIN MİKROSKOPİK ANALİZİ Usulüne uygun alınmış 12 ml idrar numunesi konik santrifüj tüblerinde 5dk 1500-2000 devirde (rpm ) (450g) santrifüje edilir. Daha sonra tübün üst tarafındaki idrar atılır (pipetle veya dikkatlice yan yatırılarak). Altta kalan çöküntü üzerine birkaç damla idrar konur ve karıştırılır. Tübten doğrudan doğruya veya pipet yardımı ile lama bir damla konur. Genellikle lam üzerindeki idrar boyanmadan, mikroskop ayarı yapılarak 10, daha sonra 45 büyütme ile saha taranır.

  25. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Eritrositler Glomerüller dahil olmak üzere, üretra meatusuna kadar olan her yerden idrara eritrositler geçebilir. İdrarda bir mikroskop sahasında 2 veya 3’den fazla eritrosit patolojik kabul edilmelidir. Eritrositler bikonkav ve 7m çapındadır. Hipertonik idrarda kenarı tırtıllaşır. Hipotonik idrarda eritrositler şişer. Renal parankimden kaynaklanan eritrositlerde şekil bozukluğu mevcuttur (dismorfik). Eritrositler ince uzun veya kabarcıklı halde olabilir. Faz kontrast mikroskop tetkiki ile bu ayrıntılar açıkça ortaya konulur.

  26. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Lökositler Eritrositlerden daha büyüktür. Ortalama 12 m çapındadır ve sitoplazmalarında granüller vardır. Polimorf nükleuslu hücreler üriner inflamasyonu gösterir. Bunlar intra parankimal hastalık olarak glomerulonefritis veya interstisyel nefritistir. • Renal Tübüler Epitelial Hücreler Polimorfonükleer lökositlerden daha büyüktür. Proksimal tübüler hücreler oval veya yumurta şeklindedir. Küboid distal hücrelerden daha büyüktürler. Ancak hücrelerin büyüklüğü idrarın osmolaritesi ile degişiklik gösterir. Tübüler hücreler daha çok tübüler hasarlarda veya akut tübüler inflamasyonlarda veya interstisyel nefritislerde görülebilir.

  27. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Silendirler Silendirlerin, immünfloresans çalışmalarda yapısının üriner bir mukoprotein olan Tamm-Horsfall dan oluştuğu gösterilmiştir. Tamm-Horsfall mukoproteini nefronun Henle Kulpu’nun çıkan kalın kısmı ve sonraki yapılardan salgılanır. Silendirler distal tübülüslerde ve toplayıcı segmentlerde oluşur. • Hiyalen Silendirler Sadece mukoproteinden ibarettir. Işığı kırma indeksi idrarınkine çok yakındır, dikkatli araştırmak gerekir. Birçok patolojik durumda görülebileceği gibi, konsantre normal idrarda da görülür.

  28. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Granüler Silendirler İnce kalın granüler materyalden oluşur. İnce granüllerin değişiklik göstermiş serum proteinleri olduğu immünfloresans çalışmalarda ortaya konmuştur. Kaba granüller hücre dejenerasyonlarından kaynaklanabilirler. Non-spesifiktirler, ancak genellikle altta yatan bir patolojiyi yansıtır. Akut tübüler nekrozda, glomerulonefritte, tübülo-interstisyel nefritte görülebilir. Egzersizden sonra ve basit volüm azlığında rastlanabilir.

  29. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Mumsu Silendirler Mumsu silendirler veya geniş silendirler, hiyalin silendirlerden daha refraktil indekse sahip hiyalin materyalden oluşur. Dolayısıyla mumsu görünümdedir. Hiyalin silendirlerden daha kırılgandır. Geniş silendirler atrofik ve dilate tübülüsler içerisinde kronik parankimal hastalıklar sonucu gelişir.

  30. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Eritrosit Silendirleri Eritrosit silendirleri kanamanın böbrek parankimininden kaynaklandığını gösterir. Glomerulonefritlerin önemli bir belirleyicisidir. Tübülointerstisyel hastalıklarda nadiren görülür. Normal kişilerde eksersizlerden sonraki hematuri ile beraber oluşabilir. Taze idrarda eritrosit silendirleri kahverengiye çalan bir renktedir. Boru şeklinde bir yapı içinde eritrositler seçilebilir. Zamanla renk kaybolur, granüler silendirden ayrılması zorlaşır. Eritrosit silendirleri, dismorfik eritrositler (eritrositlerde kabarcık, tomurcuklanma, yer yer membran kaybı, şekil değişikliği ve küçülme) ve proteinuri ile birlikte bulunur.

  31. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Lökosit Silendirleri Protein matriksi ve lökositlerden oluşur. Pyelonefritlerde karakteristiktir. Aşağı üriner sistem infeksiyonlarından pyelonefritlerin ayrılmasında önemlidir. İnterstisyel nefritislerde de görülebilir. • Tübüler Hücre Silendirleri Bu silendirler böbrek tüb lümeninde dökülen tübüler hücrelerin hiyalin matriks içinde yoğun birikimlerinden meydana gelir. Konsantre idrarda görülebilir ise de Akut Tübüler Nekrozda görülmesi karakteristiktir.

  32. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Bakteri, Mantar ve Diğer İnfeksiyoz Ajanlar Basil veya kokkal yapıdaki bakteriler, boyanmamış idrarda görülebilir. Santrifuje edilmemiş idrarda her geniş alan mikroskop sahasında görülen bir mikroorganizma mm3 ’de 20.000 mikroorganizmaya eşdeğerdir. İdrarda görülebilen kandidalar eritrositlere benzer, ancak bikonkav görülmez, yeşilimsi küreler şeklinde görülür. Trikomonas vajinalis gözyaşı damlası şeklinde ve flagellidir.

  33. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Lipidüri Nefrotik sendromda tübüler hücreler yağı reabsorbe eder. Tüb lümeninde dökülen tübüler hücrelerde yağ damlacıkları mevcuttur. Yağlar tübüler hücreler içerisinde veya idrarda yüzen damlacıklar halinde bulunur. Işık mikroskobunda yağ damlacıkları yuvarlak ve hafif yeşil renkte görülür. Kolesterol esterleri anisotropiktir. Kolesterol damlaları polarize ışığı çevirir. Polarize ışık altında malta haçı görünümü oluşur. Malta haçında, haçın 4 kolu birbirine eşit ve çentiklidir. Işık mikroskop altında trigliseridler beyaz görülür.

  34. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş Kristaller • Sistin kristalleri benzen halkasına benzeyen altıgenlerden oluşur. Kalsiyum okzalat kristalleri mektup zarfı şeklindedir. Fosfat kristalleri dikdörtgen şeklinde görülürken, okzalatlar halter şeklinde ve ürat kristalleri paralel kenar şeklinde görülebilmektedir.

  35. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş KARAKTERİSTİK İDRAR SEDİMENTLERİ • Akut nefritik sendromda idrar pembemsi veya açık kahve renginde ve bulanıktır. Bu rengi kola rengine benzetebiliriz. Dipstick ile kan ve orta derecede proteinüri tespit edilir. Mikroskopik muayenede eritrosit ve lökosit silendirleri, granüler ve hiyalen silendirler görülür. Lökosit silendirleri nadirdir. • Nefrotik sendromda idrar berrak ve sarıdır. İdrarın protein içeriğinin fazlalığından dolayı üstü köpüklüdür. Hiyalin silendirleri, oval yağ cisimcikleri ile lipiduri veya lipid yüklü silendirler ortama hakimdir. Kronik glomerülonefritin bazı formlarında teleskopik idrar sedimenti gözlenir. Bu terim geniş ve mumsu silendirler, aşırı proteinüri ve nefritik elementlerinin mevcudiyetini kapsar.

  36. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Pyelonefritiste lökosit silendirleri ve çok sayıda lökosite bakteriler eşlik eder. Aşağı üriner sistem enfeksiyonunda lökosit silendiri yoktur. Akut Tübüler Nekroz’da tübüler hücreler, tübüler hücre silendirleri, kirli kahverengi granüler silendirler sedimentte görülür.

  37. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş BÖBREK HASTALIKLARINDA İDRAR MİKROSKOPİSİ Glomerülonefritlerde başlıca idrar mikroskopik bulguları: • Eritrosit silendirleri, dismorfik eritrositler • Anormal kompleks silendirler • Yağ damlacıklarıdır.

  38. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Kresentik glomerülonefritlerde idrar incelemesinde çok sayıda glomerüler kaynaklı eritrosit görülür. Çok sayıda eritrosit silendirlerinin görülmeside olağandır. Tübüler ve granüler silendirlerde görülebilir. Proteinüri ve eğer araştırılır ise yağ damlacıklarına da rastlanır. • Proliferatif glomerülonefritlerin tüm formlarında glomerüler eritrositler sıklıkla bulunur. Glomerülonefrit düşünülen hematürili hastalarda proteinüri, silendirler veya yağ damlacıkları, çok az veya hiç yoksa orta şiddette IgA nefropatisi veya ince bazal membran hastalığından şüphelenilmelidir.

  39. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • İnce bazal membran hastalığında genellikle mililitrede 100.000 – 200.000 eritrosit sayılır. Poteinüri ve yağ damlacıkları yoktur. Silendir sayısı da mililitrede 250 nin altındadır. İdrarda protein atılımı nadiren günde 250 mg ı geçer. IgA nefropatisinde de mililitrede 100.000 - 200.000 eritrosit sayısı vardır. Eritrosit silendirleri bulunabilir. Proteinüri hastalığın aktivitesi ile değişiklik gösterir ve ileri durumlarda günde 2-3 grama kadar çıkar. • Membranöz glomerülonefritlerde, idrarda eritrosit sayıları IgA ve ince bazal membran hastalığından daha azdır. Ancak yağ damlacıkları ve yüzer oval yağ cisimcikleri idrarda mevcuttur. Aşırı proteinüri ile birliktedir. Proteinürinin nefrotik seviyeye erişmesi şart değildir.

  40. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş • Tüm silendir tiplerinin, şekillerinin ve büyüklüklerinin idrarda bulunmasına teleskopik idrar denir. En sık olarak lupus nefritinde görülür. Diğer glomerülonefritlerde de görülebilir. Lupus nefritinde bol miktarda glomerüler eritrosit, çok sayıda lökosit bulunur. Lökositler üriner infeksiyondan kaynaklanmamaktadır. • Kronik tübülointerstisyel nefritisli hastaların idrar mikroskopileri normal görülebilir. Ancak aktif bir inflamasyonun mevcudiyetinde lökositler, renal tübüler hücreler, granüler ve tübüler epiteliyal hücre silendirlerine rastlanır. Proteinürinin şiddetinin artması fokal ve segmental glomerülosklerozu gösterir. Kötü prognozun habercisidir. Herhangi bir sebebten kaynaklanan Akut Tübüler Nekrozda, idrarda tübüler hücreler, granüler silendirler, değişik çapta ve şekillerde tübüler hücre birkintilerine ve silendirlerine rastlanır.

  41. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş Resim 1. • Üç adet yüzeyel uroepitelyal hücre • İki adet derin uroepitelyal hücre • Bir adet ovoid renal tubuler hücre • Nötrofiller • Dismorfik glomerüler eritrositler • İzomorfik non-glomerüler eritrositler

  42. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş Resim 2. a) ve b) İnce granüler silendirler c) Eritrosit silendirleri d) Hemoglobin silendiri e) Lökosit silendiri f) Epitelyal silendir

  43. İdrar Analizi ve Tanıya Gidiş Resim 3. • Ürik asit kristalleri • Bihydrated Kalsiyum oxalate kristalleri • Monohyrated kalsiyum oxalate kristalleri • Yıldız benzeri kalsiyum fosfat kristali • Triple fosfat kristali • Kolesterol kristali • Sistin kristalleri • Sulfadiazine kristali • İntratubuler kalsiyum oxalate monohidrat kristallerinin presipitasyonu

More Related