1 / 14

KIZAMIK EPİDEMİYOLOJİSİ

KIZAMIK EPİDEMİYOLOJİSİ. Kızamık hastalığı Paromiksoviridae ailesinden morbilivirüsün neden olduğu ateş, konjonktivit, burun akıntısı, öksürük ve döküntü ile karakterize bir hastalıktır. Tüm dünyada yaygın bir hastalık olup otit, pnömoni, SSPE gibi komplikasyonlara sebep olur .

sora
Télécharger la présentation

KIZAMIK EPİDEMİYOLOJİSİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. KIZAMIK EPİDEMİYOLOJİSİ • Kızamık hastalığı Paromiksoviridae ailesinden morbilivirüsün neden olduğu ateş, konjonktivit, burun akıntısı, öksürük ve döküntü ile karakterize bir hastalıktır. • Tüm dünyada yaygın bir hastalık olup otit, pnömoni, SSPE gibi komplikasyonlara sebep olur. • Kızamık ülkemizde bildirimi zorunlu bir hastalıktır. • Aşı ile korunulabilen hastalıklar arasında ilk sırada olup genişletilmiş bağışıklama programı kapsamındadır. • Seda Güven

  2. Kızamık morbidite ve mortalitesini etkileyen en önemli faktör, aşılanma durumudur. Kızamık aşısı ile korunmayan hemen hemen tüm çocuklar kızamığa yakalanmakta ve bunların %1-5’i ölmektedir. • 1 yaş altında bu oran %15, malnutrisyonlu çocukta %20, aynı evde birden fazla vakada %20, uzamış ishalle birlikteyse %25’tir. • Kızamığa karşı bağışıklık 2 yolla sağlanmaktadır. Pasif bağışıklık;anneden transplasental yolla geçen kızamık antikorları (maternal antikorlar) ve Immunoglobulin: Kızamık infeksiyonunun konvelesan döneminde elde edilen antikorlarıiçerir. koruyuculuğu 4 haftadır. • Aktif bağışıklık ise doğal olarak kızamık infeksiyonu geçirmek ve kızamık aşısı ile aşılanmakla sağlanır. • Önerilen yaşta, etkin bir aşının uygulanması serokonversiyonu ve korunmayı garanti etmemektedir. Primer aşı yetmezliği (başlangıç aşılamalarına serolojik ve immünolojik cevabın verilmemesi) gelişebilmektedir. Sekonder aşı yetmezliği (başarıyla aşılanmış çocuklarda hastalığın görülmesi) de bildirilmiş, fakat nadiren görülmektedir.

  3. Kızamık aşısı sonrası ortaya çıkabilecek yan etkiler: • Enjeksiyon yerinde lokal reaksiyon, (1/10) • Ateş, (1/6-1/20) • Döküntü,(1/10) • Febril konvülsiyon,(1/3000) • Trombositopeni,(1/30000) • Anafilaktoid reaksiyon,(1/100000) • Anafilaksi,(1/1000000) • Ensefalopati,(1/1000000)

  4. Kızamık Aşısının Kontrendikasyonları • 1. İleri derecede immün sistem yetmezliği (örneğin kanser tedavisi, yüksek doz • steroid kullanımı) • 2. Gebelik • 3. Trombositopeni • 4. Neomisine karşı anafilaksi hikayesi, • 5. Jelatine karşı anafilaksi hikayesi • 6. Ağır derecede ateşli hastalık (şiddetli ateşli hastalık geçirenler hastalığın akut • dönemi geçer geçmez aşılanabilir, bu önlem hastalığa bağlı ortaya çıkabilecek • komplikasyonlardan aşının sorumlu tutulmasını önler) • 7. Daha önceki bir kızamık aşısına anaflaktik reaksiyon, • 8. Tedavi altında olmayan aktif tüberküloz • 9. Son üç ay içerisinde immünoglobülin veya kan ürünü verilmesi.

  5. Türkiye'de kızamık aşılaması öncesi 1969 yılında 66111 vaka(insidans:192/100000) ve 532 kızamığa bağlı ölüm bildirilmiştir. • Rutin kızamık aşı uygulaması 1970 yılında başlamıştır. • Aşı kampanyası ise 1985 yılında yürürlüğe girmiştir. • Bu kampanyadan sonra iki yılda bildirilen vaka sayıları 2267 ve 2194'e düşmüş(insidans:4/100000) ve kızamık ölümü bildirilmemiştir.

  6. 1989 yılından bu yana bildirilen tüm vakaların %90-95'i 15 yaşın altındadır. • 1997 epidemik yılında vakaların %85'i 15 yaş altındadır. • İnsidans 1997 nüfus sayımı sonuçlarına göre hesaplanmıştır. • Son yıllarda en yüksek insidans 0 yaş ve 5-9 yaş gruplarında izlenmektedir. • Özellikle epidemik yıllarda(1993,1996,1998,2001) 5-9 yaş grubu vaka insidansında artış bu epidemilerin okullarda görülen salgınlar şeklinde oluştuğu görüşünü desteklemektedir.

  7. Kızamığa bağlı ölümlerin çok azının bildirildiği tahmin ediliyor. • 2001 yılında 9 ölüm bildirilmiştir. • Buna göre vaka ölüm oranı 32/100000'dir. • Ölümlerin illere göre dağılımı ise Van'da 6, Ağrı'da 1, Ankara'da 1, Düzce'de 1 ölümdür. • 2001 yılı verilerine göre kızamık vakalarının büyük bir kısmının aşı durumu bilinmemektedir. • Sıfır yaş grubu vakaların büyük bir kısmı aşısızdır.

  8. 1988 yılında kızamık aşılamasında yapılan bir değişiklikle, aşılama yaşı 12 – 15. aydan 9. aya indirilmiştir. • Bu değişiklik erken vakaları önlemek için yapılmıştır. • 1998 yılına kadar tek doz olarak uygulanmış, okullarda görülen salgınların engellenmesi amacıyla 1998 yılında ilköğretim birinci sınıfta uygulanmak üzere ikinci doz takvime eklenmiştir. • Aşılama politikalarının vaka sayılarına etkisini belirlemek için bildirilen vakalara bakıldığında;1955 – 1969 yılları arasında 402.595, 1970 – 1984 yılları arasında 361.771 ve 1985 – 1999 yılları arasında ise 272.011 vakanın bildirildiği dikkati çekmektedir. • 2001 yılında 30.509 kızamık vakası ve dokuz kızamığa bağlı ölüm tespit edilmiştir. • Aşılama oranlarının artışı ve uygulanan Kızamık Eliminasyon Programı ile; 2005 yılında 1119 olan kızamık vaka sayısı, 2006 yılında sadece 34 olarak tespit edilmiştir. 2007 yılının ilk 9ayında bildirilen vaka sayısı ise sadece 3'tür.

  9. KIZAMIK ELİMİNASYON PROGRAMIAMAÇ, HEDEF VE STRATEJİLERİ • Amaç:Türkiye'de kızamığı elimine etmek ve bu düzeyi sürdürmek. • Hedefler:1) 2010 yılı sonuna kadar Türkiye'de yerli virüs dolaşımını durdurmak • 2) 2010 yılından sonra dışarıdan gelecek yeni kızamık virüslerinin Türkiye'de yerleşmesini önlemek • 3) Kızamığa bağlı ölümleri engellemek • Stratejiler:1)politik kararlılık • 2)aşılama • 3)sürveyans • 4)sosyal mobilizasyon

  10. AŞILAMA • a)Her sağlık ocağı bölgesinde,rutin 2 doz kızamık aşı oranında en az %95 düzeyine ulaşmak • b)2003 yılı sonbaharında ilköğretim okullarında tüm çocuklara kızamık aşısı yapmak(okul aşı günleri)(8-26 aralık 2003'te yapılmıştır.) • c)2004 yılında okul çağı öncesi tüm çocuklara,ilkokul 1.sınıflara ve 7-14 yaş arası okula devam etmeyen çocuklara kızamık aşısı uygulamak(kızamık aşı günleri) • d)KAG sırasında tespit edilen 5yaş altı eksik aşılı çocukların diğer rutin aşılarını tamamlamak

  11. AŞILAMA-2 • e)KAG sonrası kızamık bulaşma riskinin azalması ileilk doz kızamık aşılama yaşını 12. aya çıkarmak • f)Rutin aşılama oranlarını takip ederek kızamığa duyarlı bireylerin birikimini izlemek ve gerekirse salgın önleme amacı ile periodik olarak KAG sonrası doğan çocuklar arasında destek aşılama çalışmaları yapmak(follow-up) • g)2002-2009 yılları arasında askere gelen bütün erlere silme kızamık aşısı yapmak • h)Tüm aşılama çalışmalarını soğuk zincir bozulmadan ve güvenli koşullarda(enjeksiyon güvenliği) yapmak. • KAG'nin hedefi ise okul öncesi çocuklarda,ilköğretim 1. sınıf öğrencilerinde ve 2003 yılı Okul Aşı Günlerinde aşılanmayan çocuklarda kızamık aşısı olmayan çocuk bırakmamak.

  12. 9. ayda aşılama ile, maternal antikorlar nedeniyle % 20 çocukta koruyucu antikor gelişmediği bilinmektedir. • Ayrıca kızamık aşılama oranı 2002 yılında % 82, 2003 yılında % 75, 2004 yılında ise % 81 olmuştur. O halde bir diğer % 20 çocuk grubu da aşılanmadığı için bağışık olamamaktadır. • Ülkemizde çocukların % 40’ı gibi önemli bir oranı kızamığa yakalanabilecek durumda olduğu düşünülerek, 2003-2006 döneminde 18.5 milyon 15 yaş altı çocuğumuza ek bir doz Kızamık aşısı uygulanarak % 96.2 aşılama oranına ulaşılmıştır. • Bunun sonucunda azalan virüs dolaşımı dikkate alınarak 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren ilk doz kızamık aşılama yaşı 9. aydan 12. aya alınmıştır.

  13. 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren 12. ay ve ilköğretim birinci sınıfta olmak üzere iki doz kızamık aşılaması konulmuş; 1 Temmuz 2006 tarihinden itibaren de aşı takvimindeki kızamık aşısı yerine KKK (Kızamık, kızamıkçık, kabakulak aşısı) uygulanmaya başlamıştır. • Artık uygulama 12. ay ve ilköğretim birinci sınıfta iki doz KKK aşısı şeklinde devam etmektedir. 2. dozun amacı ilk dozdan sonra primer aşı • yetmezliği nedeniyle serokonversiyon gelişmeyen kişileri korumaktır. • SSPE vakalarındaki artış tanı olanaklarının artmasına ve özellikle bazı bölgelerde aşılama oranlarının düşüklüğüne bağlı olabilir. • Bu durum aşı oranlarının düşük olduğu Urfa gibi illerden bildirilen SSPE vaka sayılarını yüksek olmasıyla desteklenmektedir. SSPE vakalarının önlemenin tek etkili yolu daha etkin ve daha yüksek oranda kızamık aşılaması yapılmasıdır. • Ülkemizde yapılan kızamık eliminasyon programı ile vaka sayısının azaltılması, ve 12. aya çekilen aşılama ile daha etkin bağışıklık sağlanması ile SSPE insidansının azalacağı ümit edilmektedir.

  14. Sabrınız için teşekkürler….

More Related