1 / 22

ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ MODELLERİNİN İNCELENMESİ GÜNEY KORE MODELİ

ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ MODELLERİNİN İNCELENMESİ GÜNEY KORE MODELİ. YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ TEKNOPARK A.Ş TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ. SUNUM İÇERİĞİ. Güney Kore’nin Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Süreci Güney Kore’nin Üniversite-Sanayi İş Birliğini Kurma ve Geliştirme Süreci

zora
Télécharger la présentation

ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ MODELLERİNİN İNCELENMESİ GÜNEY KORE MODELİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ MODELLERİNİN İNCELENMESİ GÜNEY KORE MODELİ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ TEKNOPARK A.Ş TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ

  2. SUNUM İÇERİĞİ • Güney Kore’nin Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Süreci • Güney Kore’nin Üniversite-Sanayi İş Birliğini Kurma ve Geliştirme Süreci • Üniversite-Sanayi İşbirliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller • Kore Tecrübelerinden Çıkarımlar ve Hükümet Politikalarının Etkisi • Sonuç

  3. Güney Kore’nin Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Süreci • Kore Savaşı ile yıkıma uğrayan ülkenin ekonomik ve teknolojik kalkınma süresi, 1970’li yıllar itibariyle Cumhurbaşkanı General Park ChungHee liderliğinde başlamıştır. • İlk olarak ihracat odaklı ve ucuz işgücüne dayanan, ücretlerin devlet baskısı ile düşük tutulduğu, ihracat yapan şirketlere vergi indirimi ve çeşitli kolaylıkların sağlandığı devlet güdümlü bir kalkınma programı uygulanmıştır. • Bu süreçte tarım ve basit sanayi dallarından, gıda işleme ve tekstil gibi temel imalat endüstrilerinin demir-çelik ve petro-kimya gibi ağır sanayi dallarına devlet güdümüyle geçen Güney Kore, teknolojini transferini ise devlet eliyle Japonya’dan yapmaktaydı.

  4. Güney Kore’nin Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Süreci • 1980’lerde teknolojik anlamda bir üst basamak olan robot endüstrisine geçen Japonya; gemi imalatı ve metalürji gibi çevreye zarar veren ağır sanayisini ve eskiyen teknolojisini “yatırım” adı altında ucuz iş gücü kaynağı olan Güney Kore’ye kaydırmıştır. • 1990’larla birlikte Asya finans krizinde ağır yaralar alan Güney Kore, küresel ekonomide kalıcı olmanın yolunun “kendi teknolojisini ve markalarını üretmekten” geçtiğini anlamıştır. • Bu amaçla 2000’li yıllara kadar teknoloji transferi ve doğrudan yatırım yoluyla başta Japonya kaynaklı olmak üzere yabancı teknolojiyi ülkesine getiren Güney Kore, kendi markaları ve kendi teknolojisiyle rekabete hazır hale gelmiştir. • Böylelikle 1962-1993 yılları arasındaki süreçte doğrudan teknoloji yatırımlarının %56’sını, teknoloji lisanslarının ise %50’sini Japonya’dan ithal eden Güney Kore; bahsi geçen hususlarda Japonya’ya olan bağımlılığını 2000’li yıllara gelindiğinde önemli ölçüde azaltmıştır.

  5. Güney Kore’nin Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Süreci • 2000’li yıllar itibariyle kendi teknolojisini kullanarak kendi markalarını üretmeye başlayan Güney Kore’nin bu süreçte uyguladığı başlıca stratejiler ise şunlardır: • Teknoloji ve Bilim Bakanlığının kurulması • KOBİ’lerin teknoloji yatırımlarına ve Ar-Ge faaliyetlerine faizsin kredi ve teşvikler verilmesi • Başta DaeduckTeknokenti olmak üzere devlet eliyle teknokentler ve silikon vadilerinin kurulması • Yükseköğretimde teknolojik üretim odaklı çalışmalara teşvik ve primler verilmesi • Ar-Ge konusunda başarılı kuruluşların her yıl açıklanıp ödüllendirilmesi

  6. Güney Kore’nin Üniversite-Sanayi İş Birliğini Kurma ve Geliştirme Süreci Güney Kore genelindeki ekonomik ve teknolojik kalkınma planlarında 1990’lı yıllara kadar gerçekleşen hızlı gelişim sürecine üniversitelerin doğrudan katkısı oldukça sınırlı kalmıştır. Çünkü; • Akademisyenlerin endüstri ihtiyaçlarına ve sosyal beklentilerine göre ders programlarını değiştirmeleri için bir mekanizma ya da teşvik bulunmamaktaydı. • Üniversitelerin Ar-Ge’ye daha çok kaynak ayırmasını gerektiren bir motivasyon yoktu. • Üniversite-sanayi ilişkisini geliştirecek ya da derinleştirecek ara yüz mekanizmaları bulunmamaktaydı. • Koreli akademisyenler, mevcut durumda kendilerine gösterilen saygı ve önceliklerinden hoşnutluk duymakta ve dış taleplere cevap vermekte yavaş davranmaktaydı. • Toplumun, üniversitelerin politik etkilerden uzak kalması gerektiğini düşünmesi ve üniversiteleri demokrasi için politik diktatörlüğe karşı sosyal bir koruyucu olarak görmesi nedeniyle kamu ve ulusal üniversitelerin otonomilerine fazlaca önem verilmekteydi.

  7. Güney Kore’nin Üniversite-Sanayi İş Birliğini Kurma ve Geliştirme Süreci • Güney Kore Devleti, üniversite-sanayi işbirliği kapsamında aşağıdaki konulara önem vermiştir: • İnsan kaynakları geliştirme, • Teknoloji geliştirme, • Teknoloji transferi, • Teknoloji desteği, • Ekipman paylaşımı ve altyapı oluşturma.

  8. Güney Kore’nin Üniversite-Sanayi İş Birliğini Kurma ve Geliştirme Süreci • Hükümet, üniversitelerin teknoloji geliştirme süreçlerinde daha aktif rol alabilmesi için çerçeve yasalar ve birçok mekanizmayı devreye almıştır. • Ülke genelinde özellikle devlet üniversitelerini değerlendirmeye ve akademisyenlerin performanslarına bağlı ücretlendirme politikasını uygulamaya başlamıştır. • Öncelikle akademisyenlerin performansları öğretim ve akademik araştırma konularında yoğunlaşmış olup giderek araştırma fonları temini, patent sayısı ve sanayi ile ortak projeler öne çıkmaya başlamıştır.

  9. Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller: • Güney Kore genelinde 1994 yılından bu yana Bilim, Teknoloji ve Eğitim Bakanlığı ile Kore Yüksek Öğrenim Konseyi, üniversite eğitimlerini değişik kategorilerde kapsamlı değerlendirmelere tabi tutmaktadır. • Bu kapsamda; üniversite yönetimi, eğitim kalitesi, eğitimcilerin kapasiteleri, öğrenci destek sistemleri, altyapı ve üniversite-sanayi işbirliği, stratejik uzmanlıklar gibi başlıklar dahilinde yapılan değerlendirmelere bağlı olarak Ar-Ge ve insan kaynaklarını geliştirmeye yönelik mali destek programları oluşturularak kurumların ve araştırmacıların ilgisine sunulmuştur.

  10. Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller: • Kore’de üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesine yönelik olarak yapılan çalışmalar ve bu kapsamdaki temel politikalar ise şu şekilde açıklanabilir: • Teşvik sistemlerinde sağlanan reformla üniversite ve özel şirketler arasında aktif, gönüllülük esasına dayalı ve sürdürülebilir bir bilgi paylaşım sistemi oluşturulmaya çalışılmıştır. • İşbirliğini geliştirmek üzere yasal ve finansal düzenlemeler yapılmıştır. • Üniversitelerin sanayinin beklentilerine uygun eğitim ve araştırma yetkinliklerinin artırılması hedeflenmiştir.

  11. Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller: • Yasal çerçeveye dayanarak, vurgulandığı gibi hükümet üniversite-sanayi işbirliğini aktif olarak desteklemeye başlamıştır. Sanayilerin geliştirilmesinde ve rekabetçiliklerinin artırılmasında bu işbirliğinin en önemli faktör olduğuna ikna olan hükümet ilişkiyi geliştirecek adımlar yerine daha kapsamlı projeleri hayata geçirmiştir. • Bu kapsamda ilk olarak teşvik mekanizmaları reformu, işbirliği destek sistemi uygulamaları ve yetkinlik oluşturma programlarının geliştirilmesine yönelik olarak 1994 yılında hükümet, sanayi ve enerji politikalarını geliştirmek üzere bir kanun taslağı hazırlanmıştır. • 1990 öncesindeki dönemde hakim olan “kazananları desteklemek” stratejisi yerine “işlerlik kazandırma” politikası benimsenmiş olup bu süreçte üniversitelerin çekirdek bir rol almak üzere transformasyonunun sağlanması hedeflenmiştir. • Bu hususta öncelikle üniversiteler arasında özellikle eğitim ve araştırma konularında rekabeti artırmak üzere değerlendirme sistemi oluşturmaya çalışılmıştır. Örneğin her yıl hükümet, her üniversitenin değerlendirme performansını ve SCI’ da yer alan yayın sayısını deklare etmiştir. Böylelikle üniversitelerin yenilikçilik kapasitesini geliştirilmesi hedeflenmiştir.

  12. Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller: • Eğitim yanında araştırma amaçlı fon ve programlar da devreye alınmıştır. 1999 yılında başlatılan “Beyin Kore” isimli bir politika kapsamında yılda yaklaşık 290 milyon ABD doları kaynak ayrılmaktadır. • Bu politikanın amacı, öncelikli alanlarda SCI (Bilimsel Atıf Dizini) yayın sıralamasında dünyanın en iyi 10 araştırmacı üniversitesini yaratmaktır. Diğer bir kriter olarak da üniversiteden sanayiye doğru teknoloji transfer faaliyetlerinde en gelişmiş 10 ülke arasında yer almaktır. Tüm bu çalışmaların sonucunda akademik yayın sayısı artmış ve endüstri ile işbirliği gelişmiştir.

  13. Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller: • Kore hükümeti, işbirliğinde sürdürülebilir bir ortam yaratmak için olabildiğince geniş şemsiye kanunlarla sistemin önünü açmaya çalışmıştır. 2003’de çıkarılan “Endüstriyel Eğitim ve Endüstri- Akademi İşbirliğini Geliştirme Kanunu” üniversite sanayi işbirliğini ve sanayi için mesleki eğitim programlarını geliştirmek üzere çıkarılmış en önemli yasal düzenlemelerden biridir. • Bu kanun temel olarak hükümetin, değişik komisyonların, üniversite-sanayi işbirliği organizasyonlarının rollerini ortaya koymakta ve üniversitelerin teknoloji ile ilgili şirketlerine ve işbirliğini geliştirmek üzere uygun sistemlere olanak sağlayan geniş çerçevede yasal bir zemin yaratmaktadır. • Bu kanunla amaçlananlardan biri de üniversitelerin kurdukları yapılarla teknoloji transfer ve ticarileştirme süreçlerine doğrudan dahil olmasıdır. 2003’de başlanan bu uygulama hızla yayılmış, 2003’de yalnızca 12 üniversitede şirket ya da vakıf şeklinde bu tür yapılanmalar mevcutken 2004’de bu sayı 117 olmuştur.

  14. Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller: • İlave olarak hükümet, üniversitelerin iş dünyasında yer almalarını sağlamak için de çaba göstermiştir. Bu amaçla yasal altyapı ve uygulamalar oluşturulmuş, 2004-2008 arasında “Bölgesel İnovasyon için Yeni Üniversite” başlıklı program uygulanmıştır. Bu programın amacı yerel üniversitelerin yerel sanayi ihtiyaçlarına göre ihtisaslaşmasını ve bu yönde insan kaynağı yetiştirmesini sağlamaktır. • Bu kapsamda önemli bir düzenleme de yakın zamanda yürürlüğe girmiştir. Mart 2008’de çıkarılan “Teknoloji Transferi ve Ticarileşmesinin Teşviki Yasası” ile de Ulusal teknolojik rekabetin güçlendirilmesi yoluyla ulusal ekonominin desteklenmesine yönelik araştırma kurumlarında geliştirilen teknolojilerin özel sektöre transferini ve ticarileşmesini teşvik için ilgili düzenlemelerin yapılması hedeflenmiştir.

  15. Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller: • Teknoloji Transferi ve Ticarileşmesinin Teşviki Yasası; araştırma kurumlarının, teknoloji ticaret enstitülerinin, ihtisas şirketlerinin ve teknoloji değerlendirme merkezlerinin kurulması, desteklenmesi ve denetlenmesi yanında bu faaliyetlerde görev alacak ihtisas personelinin eğitimi, akreditasyonu ve takibi için çok geniş ve kapsamlı bir çerçeve içermektedir. • Bu yasayla ulusal bir teknoloji transferi ve ticarileştirmesi konseyi ile Kore Teknoloji Transfer Merkezi’nin patronajında araştırma kurumlarınca transfer organizasyonları, ticarileştirme ihtisas şirketleri ve aracıları oluşturulması, desteklenmesi, değerlendirilmesi vb. gibi bir dizi yapı ve sistem amaçlanmıştır.

  16. Kore Tecrübelerinden Çıkarımlar ve Hükümet Politikalarının Etkisi • Kore tecrübeleri şu üç önermeyi doğrular niteliktedir; Önerme 1: Düşük teknolojiden yüksek teknolojiye direk geçiş mümkün değildir. Önerme 2: Her zaman iş dünyasının talepleri ile akademisyenlerin beklentileri arasında açıklık olacaktır. Önerme 3: Proje başarıları uygulamaya, başarılı uygulamalar da izleme ve değerlendirmeye bağlıdır.

  17. Kore Tecrübelerinden Çıkarımlar ve Hükümet Politikalarının Etkisi • Üniversite-sanayi işbirliğini geliştirme yönündeki politikalar kapsamlı olmalıdır. Aksi takdirde politika etkileri kısıtlı kalacaktır. • 1. önermede söylenmek istenen politika yaklaşımları, uzun dönemleri içermeli ve stratejiler mevcut koşullardan başlayarak adım adım gelişmeleri öngörecek şekilde ancak geniş bir perspektifte kurgulanmalıdır. • 2. önermede anlatılmak istenen; üniversite-sanayi bağını ve işbirliğini geliştirmek için ulusal ekosistem aşamalarına bağlı olarak farklı stratejilerin uygulanması gerekliliğidir. Örneğin Kore’de üniversitelerden çok araştırma enstitülerine daha çok fon sağlanmıştır. Bu üniversite sanayi işbirliğinin önemsiz olmasından değil, bu ilişkinin zor olması ve gelişmesi için farklı stratejik uygulamalar gerekliliğinden olmuştur. • Teknoloji geliştirme ekosistemi içinde üniversite sanayi bağının hala dışsal ve hükümet destekleri olmadan sürdürülebilirliğinin zayıf olduğu bilinmektedir. Bundan dolayı 3. önerme değişimler karşısında da önemini korumaktadır. • Uygulama -hükümet destek kurumlarının kapasiteleri de bu kapsamda ele alınmalıdır- süreçleri önemlidir. Uluslararası işbirliği ve ulusal izleme ve değerlendirme sistemleri başarı için gereklidir.

  18. Kore Tecrübelerinden Çıkarımlar ve Hükümet Politikalarının Etkisi • Her konuda ama özellikle üniversite-sanayi işbirliğinde kendi kendine yeterli bir ekosistem yaratmak zordur. Bu kapsamda hükümetler, temel araştırmalar ve geleceğin teknolojilerine geçiş benzeri konularda uzun dönemli Ar-Ge yatırımları yapmalı ve programlar oluşturmalıdır. • Sistem değişik araç ve kurumları içermelidir ve bunlar da konularında yetkin ve sinerjik etkileşim içinde olmalıdır. Bu noktada yatırım ve işbirliği süreçlerinde gözlenen boşluğu doldurmak için hükümetlerin rolü çok öne çıkmaktadır.

  19. Kore Tecrübelerinden Çıkarımlar ve Hükümet Politikalarının Etkisi • Kore’de özel sektör öncülüğünde gerçekleştirilen ve kendi kendine yeterli bir teknoloji geliştirme eko-sistemi mevcuttur. Ancak bu durum üniversite sanayi iş birliğinin ön görülen düzeyde sağlanması süreçlerinde yeterli değildir. • Küresel ekonomide yeni bir faza girmiş olan Kore’de sistemin özel sektör tarafından sürüklenmesi, uzun dönemde kırılmalar yaratabilmektedir. Bu sebeple Kore, yaratıcı düşünceye sahip, daha çok yenilikçi insana ihtiyaç duymaktadır. • Dolayısıyla üniversiteler, bu ihtiyacın giderilmesinde önemli fonksiyonlar üstlenebilecektir. Buna karşın Kore, üniversitelerin doğrudan inovasyon ve teknoloji geliştirme süreçlerine dahil olduğu bir süreci deneyimlemektedir.

  20. Kore Tecrübelerinden Çıkarımlar ve Hükümet Politikalarının Etkisi • Tüm bu ifadelere karşın iş- birliklerinin Kore ekonomisine etkilerinin hala istenen düzeyde olmadığı gözlenmektedir. Gelişmeler doğası gereği ve geçmişten gelen kültürel özellikler nedeniyle de yavaştır. Mevcut durumdaki bu yavaş gelişen işbirliği sisteminin değişmesi için kararlı politik yaklaşımlar olsa da, bu çabaların başarılı olacağını gösteren veriler henüz yoktur. • Ancak Kore, kararlı olarak çabalarını sürdürmektedir. Bu çabaların, kararların ve politikaların sürekliliği başarıyı belirleyecektir. Ve Kore’de bu bilincin yerleştiği görülmektedir.

  21. Türkiye ile Güney Kore’nin Ar-Ge Göstergelerinin Karşılaştırılması

  22. Sonuç • Üniversite-sanayi işbirliğindeki artış büyük ölçüde hükümet çabalarıyla olacaktır. • Kendine yeterli bir ekosistem için kurulan kurumsal yapılarkurulmalıdır. • Üniversitelerin inovasyonkapasiteleri genişletilmelidir. • Üniversite teşvik mekanizmaları değiştirilmelidir. • Üniversitelerden teknoloji difüzyonu için kanallar sağlanmalıdır. • Sanayi ile ortak Ar-Ge faaliyetleri özendirilmelidir. • Bölgesel inovasyon sistemi ve bölge kalkınmasında üniversitelerin önemli bir aktör haline getirilmesi gereklidir.

More Related