820 likes | 2.09k Vues
Kanserin Nedenleri ve Günümüzdeki Kanser Hastalarının Sayısı. 2008-2009 Eğitim ve Öğretim Yılı Biyoloji Dersi Dönem Ödevi FATMA KUTLUYUVA. Hazırlayan: HATİCE NAMAL A. İmam-Hatip Lisesi A 9/C 556. Umursamadığımız Gerçek: KANSER.
E N D
Kanserin NedenleriveGünümüzdeki Kanser Hastalarının Sayısı 2008-2009 Eğitim ve Öğretim Yılı Biyoloji Dersi Dönem Ödevi FATMA KUTLUYUVA Hazırlayan: HATİCE NAMAL A. İmam-Hatip Lisesi A 9/C 556
KANSER NEDİR? • Kanser vücut hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde üremeleri ile meydana gelen bir hastalıktır. Hücreler henüz tam bilinmeyen bir nedenle, kontrolsüz olarak bölünmeye başlarlar. Bu yüzden bedende hızlı hücre çoğalmasından oluşan kötü urlar oluşur ve bunlara Kanser denir. Kanser oluştuğu dokuya bağlı olarak yüzden fazla çeşidi olan bir hastalık grubudur. Kanserler tümörlerin ilk olarak başladıkları organa bağlı olarak sınıflandırılırlar. Örneğin ilk olarak akciğerde oluşan kansere Akciğer Kanseri denir.
Onkoloji (Kanser Bilimi): Teşhis ve tedavi yollarının araştırılmasına yönelik çalışmalar yapan tıp dalının alanıdır. Bir çok kişi onkolojik hastalıkların tedavisi için kemoterapi almaktadır. Kemoterapinin kelime anlamı "ilaçla tedavi"dir. Kemoterapi tek başına kullanılabileceği gibi radyoterapi ile birlikte, ameliyattan önce ya da sonra uygulanabilmektedir. Kemoterapide bir çok değişik ilaç kullanılmaktadır. Tedavide tek bir ilaç kullanılabileceği gibi bir kaç ilaç birlikte de kullanılabilir.
19. yüzyıl'da "beyaz ölüm" diye nitelendirilen verem, Ortaçağ'da "kara ölüm" diye nitelendirilen veba, ondan önce de cüzzam gibi, günümüzün toplumunda da kanser, insanların çoğunluğu tarafından en çok korkulan hastalıklar öbeğidir. Tüm dünyayı ilgilendiren ve sınır tanımayan küresel bir sorun olan kanser ölüm nedenleri arasında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırada geliyor. Dünyadaki tüm ölümlerin yüzde 12.5'i kanserden kaynaklanıyor. Kanser nedeniyle meydana gelen ölümler AIDS verem ve sıtma yüzünden gerçekleşen ölümlerin toplamından daha fazla.
1980 yıllarının ortalarında dünyada her yıl yaklaşık 6 milyon yeni kişinin çeşitli kanserlere yakalandığı ve 4 milyondan çok kişinin kanserden öldüğü bildirilmiştir. Söz konusu verilerle, en yaygın öldürücü kanser biçimi mide kanseriyken (özellikle Asya'da), günümüzde, gelişmekte olan ülkelerde sigara içmenin yaygınlaşması dolayısıyla, akciğer kanseri hızla tırmanmış ve en çok ölüme yol açan kanser biçimi haline gelmiştir.
Özellikle Çin'de ve Japonya'da hızla artış gösteren üçüncü en büyük öldürücü kanser türü, meme kanseridir. Listede dördüncü sırada yer alan kanser çeşidi de, daha çok yaşlılarda görülen kalınbağırsak kanseridir. • Hem erkeklerde, hem kadınlarda en çok görülen kanser çeşidi, deri kanseridir; onu erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda meme kanseri izlemektedir. Buna karşılık, gerek erkeklerde, gerek kadınlarda, ölümlerin çoğunluğuna akciğer kanseri neden olmaktadır.
Kan kanseriyse, çocuklarda en yaygın kanser tipidir. Son yirmi-otuz yıl içinde, ortalama ömrün uzamasıyla nüfusun içindeki yaşlı sayısının artmasına, aynı zamanda da sigara içenlerin çok büyük sayıda artmış olmasına (özellikle kadınlar arasında) bağlı olarak, kanser hastalıklarının sayısında gözle görülür bir artma olmuştur.
Yüzden fazla kanser türü bulunmaktadır. Her doku ya da organın enfeksiyonunun farklı bir hastalığı tanımladığı gibi kanser de her doku ve organda farklı bir hastalık olarak karşımıza çıkar. Üst solunum yolları enfeksiyonu, üriner enfeksiyon, yumuşak doku enfeksiyonu ve sepsis gibi kanser de farklı yerleşim yerlerinde farklı hastalıklar olarak karşımıza çıkar. Cildin bazal hücreli kanseri, rahim ağzının insitu kanseri gibi kanserler hasta açısından çok kolay atlatabilecek hastalıklar olmasına karşın pankreas kanseri ve karaciğer kanseri gibi hastalıklar hasta açısından ciddi problem oluşturabilirler.
Kanserin Görüldüğü Yerler Beyin ve omurilikte %1, Ciltte %10, Tenasül yollarında; erkeklerde %10, kadınlarda % 6, Memelerde %14, Sindirim sisteminde %25, Solunum yollarında; erkeklerde %2, kadınlarda %3, Karaciğer ve safra kesesinde %3, Diğer organlarda %8. Bu bilgilerin ışığı altında; akciğer, deri, dil, dudak, gırtlak, mide, incebağırsak, kalınbağırsak, mesane, meme ve prostat kanserinin daha fazla görüldüğü söylenebilir.
Göz Kanseri Gırtlak Kanseri Tiroid Kanseri
Mesane Kanseri Bağırsak Kanserinin Oluşumu
Uluslararası Kanser Araştırma Merkezi'nin Türkiye ile ilgili 2002 yılı verilerine göre; Erkeklerde en sık görülen kanser türleri arasında sırayı yüzde 33.8 ile akciğer kanseri alıyor. Mide kanseri yüzde 8.7 ile 2.sırada mesane kanseri yüzde 7.8 ile 3.sırada bağırsak kanseri yüzde 6.7 ile 4.sırada gırtlak kanseri yüzde 5.8 ile 5.sırada prostat kanseri yüzde 5.5 ile 6.sırada bulunuyor.
Kadınlarda en sık görülen kanser türü ise yüzde 24.2 ile meme kanseri. Bu kanser türünü sırasıyla yüzde 9.3 ile bağırsak kanseri yüzde 6.9 ile mide kanseri yüzde 5.9 ile yumurtalık kanseri yüzde 5.7 ile akciğer kanseri ve yüzde 5.4 ile lösemi izliyor.
Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu ve Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü ile birlikte hazırladığı "Kanser Yükü 2006" raporuna göre her yıl Dünya’da 11 milyon Türkiye'de ise 150 bin kişi kansere yakalanıyor. 2020 yılında bu rakamların yaklaşık yüzde 50 oranında artış göstereceği belirtiliyor.
Dünyada bugün yaklaşık 25 milyon kanser hastası bulunuyor. • Dünyada her yıl 7 milyon kişi kanserden ölüyor. 2020 yılına kadar bu rakamın 10 milyonu geçmesinden endişe ediliyor. 2020'ye kadar 2 milyon kişinin 2040'a kadar 6.5 milyon kişinin kurtarılabileceği öngörülüyor. Dünyada her yıl 160 bin çocuk kansere yakalanırken bunların 90 bini yaşamını yitiriyor.
KANSERİN SEBEPLERİ Kanserin sebepleri tam anlamı ile ortaya çıkmamıştır. Fakat kanseri meydana getiren birçok etken bilinmektedir. Bunların bilinmesi korunma bakımından önemlidir. Kansere sebep olduğu bilinen etkenler şöyle sıralanabilir :
1.İçsel Nedenler A)Kalıtım: Bazı ailelerin birçok fertlerinde kanser görülmesi, hastalığın kalıtım yolu ile geçtiği konusunda düşüncelerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu yol tek başına bir rol oynamadığı, doğuştan istidadın yanında başka etkenlerin de bulunmasının gerektiği bilinmektedir. Yalnız ana rahminde, çocuğun teşekkülü esnasında başka organlara ait hücrelerin bir başka doku içerisinde kalması mümkündür. Bu artıklar ilerde bir ur meydana getirebilirler.
Kanserlerin yaklaşık %20 sinin kalıtımsal nedenlere bağlı olduğu düşünülüyor. Tüm meme kanserlerinin %5–10’u ailevi geçişe bağlı. Kalıtımın önemli olduğu diğer bir kanser türü de bağırsak kanseri. Ebeveynlerde bağırsak polipi ya da kanseri olan kişilerin bağırsak kanserine yakalanma riski diğer insanlara göre daha fazla. Babasında prostat kanseri olan erkeklerin de prostat kanserine yakalanma riski yüksek. Bu nedenle bu kişilerin 40 yaşından sonra senede en az 1 kere Ürolog’a gitmeleri gerekir.
B)Hormonlar:Hormonlar vücut fonksiyonlarının ve metabolizma olaylarının düzenli bir şekilde cereyanını temin eden özel organların salgılarıdır. Vücutta meydana gelişleri belirli bir düzen içindedir. Bunların karışıklıkları bazı kanserlerin meydana gelmesinde veya büyümesinde etkilidir. Hormonların etkisi olan kanserin başında meme ve cinsel organlara ait kanserler gelir.
2.Dış etkenler:İnsanların etkisi altında kaldığı bazı dış etkenler kanser oluşumuna ortam hazırlayabilir. Bu dış etkenler mekanik, fiziksel, kimyasal, virüsler ve beslenmeye bağlı olarak beş grupta toplanabilir. A- Mekanik etkenler: Basit mekanik tahrişler tek başına kanser yapmaz. Kanserin meydana gelmesi için başka etkenlerin de bulunması gerekir. Uygun olmayan diş protezleri, hatalı diş kaplamaları, ağız içinde dilin ya da yanakların devamlı sürtünmesine sebep olan bozuk dişler bu etkenler arasında sayılabilir. Pipo içenlerde de piponun devamlı dudağa baskı yapması etken olarak sayılabilir.
B-Kimyasal etkenler: Bazı kimyasal maddelerle devamlı temasın kansere sebep olduğu bilinmektedir. Bunların ilk ve en çok tanınanı baca temizleyicilerinde ortaya çıkan bir çeşit cilt kanseridir. Bazı kimyasal maddelerin yapımında ve kullanılmasında çalışan işçilerde belirli kanserlerin ortaya çıktığı görülmüştür. Yine bazı tür maden ocaklarında çalışan işçilerde özel maddelerin etkisi ile karaciğer kanserleri meydana gelebilir. Bütün bunlara karşı koruyucu tedbirler almak ve kanser yapmalarına engel olmak mümkündür. Kimyasal etkenler arasında en önemlisi sigaradır. Sigaranın gırtlak ve akciğer kanserlerinin meydana gelmesinde büyük rolü olduğu bilinen bir gerçektir.
C-Fiziksel etkenler: En önemli fiziksel etken radyasyondur. Radyasyon önemli bir kanser nedeni. DNA zincirinde kırılmalara böylece kromozom yapısında bozulmalara yol açıyor. Radyasyona maruz kalan hücrelerde, anormal kromozom yapıları görülüyor. Kromozom parçaları yer değiştirip birbiri üzerine binebiliyor. Bunun sonucunda hücrelerde anormal proteinler oluşmaya başlıyor ve hücrelerin normal kontrol mekanizmaları devre dışı kalıyor. Radyasyonun bu etkisi uzun zaman dilimi içerisinde oluşuyor. Radyasyona maruz kalan hücreler belirli bir süre sonra kanserleşiyor. Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atıldıktan yıllar sonra birçok kanser vakası görüldü.
En önemli radyasyon kaynaklarından biri de, morötesi ışınlar yayan Güneş’tir. Tüm cilt kanserlerinin %90‘ından fazlasına, Güneş’in bu zararlı ışını yol açıyor. Güneş ışınlarına doğrudan maruz kalmaktan korunmak ya da koruyucu kremler kullanmak gerekiyor. Doğada bulunan ve insanların yaşadığı tüm ortamlara rahatlıkla sızan radon gazı da belirli bir miktarın üzerine çıkınca akciğer kanserine yol açıyor.
Derinizi belli aralıklarla muayene edin. Eğer benlerinizde büyüme değişiklik olursa, derinizde renk değişikliği ve iyileşmeyen yaralar varsa bir an önce Dermatoloji Uzmanına muayene olunuz.
D -Virüsler: Virüsler genellikle çiçek, kızamık gibi çeşitli ateşli hastalıkları yapan en küçük mikroplardır. Bunların kanser yapan türleri olduğuna dair bazı deliller elde edilmiştir. Bu konu üzerinde yıllardan beri çalışmalar sürdürülmektedir. Bu çalışmalar sonunda kesin bir sonuç alındığında, virüsün etken olduğu ortaya çıkarsa korunma ve tedavi daha da kolaylaşacaktır. Hemen belirtmekte fayda vardır ki virüsün etken olmasından şüphe edilmesine rağmen kanserde bulaşıcı bir özellik görülmemiştir.
Kanser Riski Yapabilen Virüs – HPV 100’den fazla çeşidi vardır. Siğil denilen oluşumları yaparlar. Parmaklarda, ellerde veya yüzde olabilirler. Bazı tipleri cinsel yolla bulaşıp rahim ağzı, penis veya anüs, vajina’da kansere yol açabilir.
E - Beslenme bozuklukları Kansere yol açan başlıca etkendir. Şöyle sıralayabiliriz: Katkı maddeleri: Bazı katkı maddeleri kansere zemin hazırlar. Bu nedenle, güvenilmeyen katı yağlar, limonatalar ve çikolatalar pek yenmemelidir. Gıdalarda çok kullanılan 3 madde kansere yol açabiliyor ve ölümlere neden oluyor. ABD ve İngiltere'de yasak olan sodyum benzoat, aspartam ve siklomat, Türkiye'de turşudan bisküviye kadar pek çok gıdaya konuluyor. Gıdalara katıldığında zehirli maddelere dönüşen bu katkı maddeleri, 3 E olarak adlandırılıyor. E 221 Sodyum Benzoat, E 951 Aspartam ve E 952 Siklomat’ın daha az kullanılmaya özen gösterilmesi ve market alışverişlerinde ürünlerin üzerlerinin mutlaka okunması gerekiyor.
Prof. Dr. Süleyman Türk, Son yıllarda ülkemizde kanser vakalarında olağanüstü bir artış yaşandığına dikkat çekti. Yapılan araştırmalara göre kansere neden olan faktörlerin başında sağlıksız beslenmenin geldiğine işaret eden Türk, bunda da en büyük etkenin özellikle fast foodlarda yağların tekrar tekrar kullanılması olduğunu öne sürdü. Gıdalarda yağların bir defadan fazla kullanılmasının bile kanser riski taşıdığını ifade eden Türk, “yağı kaç defa kullanıyorsanız kanser riski de o oranda artıyor.” dedi.
Tatlandırıcılar(sakkarin): Tatlandırıcı olarak kullanılan sakkarin, bir gıda maddesi değildir ve böbreklere zarar verdiği gibi, mesane kanserine de neden olmaktadır. Küfler: Kuruyemişler üzerinde üreyen küfler, "aflatoksin" denilen kanser yapıcı maddeyi meydana getirirler. Kahve: Kahve içenlerde, içmeyenlere göre 2-3 misli fazla mesane ve pankreas kanseri ortaya çıkmaktadır.
Gıdalar bozulmuş kısmın atıldıktan sonra kalan kısmın tüketilmesi çok tehlikeli. Doç. Dr. Nevcihan Gürsoy, “Evlerde bayatlamış ya da küflenmiş ekmekler kapıcı ya da yandaki tavuk besleyen komşuya verilir. Bu küfler hayvan yemi olarak kullanıldıktan sonra kaslarda birikir. Ardında kanser yapıcı öğe taşıyan süt, yumurta veya et olarak tekrar döner” dedi.
Alkol: Yapılan araştırmalara göre alkol kullananlarda; Ağız, Yemek borusu, Mide, Bağırsak, Karaciğer ve Pankreas Kanseri yaygın olarak görülmektedir. • Yiyecekler ve hazırlanış şekli: • Fazla et yiyenlerde kalın bağırsak kanseri sık görülür. • Proteinli gıdalar, 100 C üzerinde pişirildiklerinde kanser yapan maddeler oluşur. • Aşırı ısıtılan yağlarda kızartılan yiyecekler kanser yapıcı olurlar. • Kullanılmış yağları tekrar kullanmak ta sakıncalıdır. • Hormonlu maddelerin kansere yol açtığı gözlenmiştir. • Ateşte kızartma, tütsüleme, tuzlanarak korunan yiyecekler, kurutularak korunan yiyecekler, turşu ve salamura tarzında hazırlanan yiyeceklerin de kansere neden olduğu saptanmıştır.