780 likes | 1.02k Vues
DERS Bilgisayar-1 ÖĞRETİM ELEMANI Öğr.Gör. Osman SİNECEN (Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü) http://osinecen.pau.edu.tr. BİLGİSAYAR’DA SAĞLIK. Bilgisayarın Zararları ve Korunma Yolları. BİLGİSAYARIN ZARALARI.
E N D
DERS Bilgisayar-1 ÖĞRETİM ELEMANI Öğr.Gör. Osman SİNECEN (Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü) http://osinecen.pau.edu.tr
BİLGİSAYARIN ZARALARI • Bilgisayar bağımlılığının etkileri sonucunda: Uyku düzensizliği, iş yerindeki başarı ve performansın düşmesi, randevulara gecikme, sosyal ilişkilerin zayıflaması, kaygı, tek başına vakit geçirme eğiliminin artması, aile ilişkilerinde bozulma vb. sorunlar tespit edilmiştir.
2. Fiziksel olarak: Disk kayması, Boyun fıtığı, Bel fıtığı, Bilek, diz ve dirsek kireçlenmesi, Omuz ve boyun tutulması, baş, boyun ve sırt ağrıları, yorgunluk, sinirlilik ve göz yorgunluğu görülmektedir.
3. Bilgisayar ekranları genç insanların gözünde perde oluşmasına yol açar; yani, gözün zamanından önce yaşlanmasını sağlar. 4. Bilgisayar ekranı yüz derisinde döküntülere neden olmaktadır. 5. Bilgisayar ekranlarına maruz kalan kişilerde genel olarak bazı kanser türlerine neden olabileceği görülmüştür.
Basit EgzersizlerHer 1,5-2 saatlik çalışmadan sonra yapılması gereken hareketler:
Sırt ve Omuz Egzersizleri • Ayağa kalkınız ve sağ elinizle sol omzunuzu sol elinizle sağ omzunuzu kavrayınız.Başınızı kolunuzun aksi yönünde çevirebildiğiniz kadar hareket ettiriniz.
Baş ve Boyun Egzersizleri • Boynunuzu beşer kez sağa, sola, öne ve arkaya doğru hareket ettiriniz • Başlangıçta kendinizi zorlamayınız.Gün geçtikçe ve boyun kaslarınız güçlendikçe zaten hareket mesafesi artacaktır.
Bilgisayar ve Sandalye Egzersizleri • Resimde görmüş olduğunuz hareketleri her iki saatte bir yapmanız kendinizi daha iyi hissetmenize neden olacaktır.
Birçok yöntemin kaynağı doğadır. İster yapay sinir ağları, karınca kolonisi sistemi, genetik algoritmalar, bilgilerin modellenmesi çeşitleri, problem çözme teknikleri, isterse de doğal dil işleme ve tanıma problemleri, sonuç olarak bunlar temelini gerçek yaşamdan almaktadır. O halde bilgisayar kaynağını doğadan aldığına göre: Bilgisayar; Bilgileri işleyen ve işlenmiş olan bilgileri yorumlayabilen elektronik bir makinedir. Şeklinde tanımlayabiliriz.
İLETKEN (CONDUCTOR) NEDİR? Fizikte elektrik enerjisi ve ısı enerjisi geçiren cisimlere iletkenler denir. İletkenler başlıca katı, sıvı ve gaz halinde olabilirler. Bir maddenin elektrik akımını iletebilmesi için son yörüngesindeki serbest elektron sayısı 4 ten az olmalıdır. Buna göre tüm metaller iyi bir iletkendir. İçerisinde iyon olan her sıvı iletken özellik gösterir, buna göre insan vücudu da iyi bir iletkendir. Saf su yalıtkan, içme suyu iletkendir. İletkenliğin derecesi elektrik akımına gösterilen direnç (direnç=resistor= bir nesnenin elektrik akımına karşı dayanma özelliği) belirler. Direnci 0 (sıfır) olan iletkenlere süper iletken denir. Süper iletkenlik pratikte sıcaklığın belirli bir seviyeye düşürülmesi ile mümkündür. Dolayısıyla süper iletkenlik, maddenin düşük sıcaklıklarda direncinin sıfıra düşürülmesi ile elde edilir. Yalıtkan malzemelerin son yörüngesinde 8 elektron bulunur. Cam, kauçuk, yağ, pamuk örnek gösterilebilir. Son yörüngesinde 4 elektrona sahip elementlere yarı iletken elementler denilir. Bunların elektriksel açıdan davranışları belirli bir eşik değerine kadar yalıtkan sonrasında ise iletken özellik gösterirler. Diyot, transistör ve bunun gibi devre elemanları bu tür malzemelerden yapılır. Altın, gümüş ve bakır en iyi iletkenlerdir. Bakır ucuz olduğundan elektrik iletiminde kullanılır.
Tablo:1 Bazı malzemelerin elektrik akımına gösterdikleri direnç değerleri
Statik Elektrik ve Oluşumu Doğada görülen tüm eşyalar atomlardan oluşur. Atomlar elektron (-) , nötron (yüksüz) ve proton (+) parçacıklarından oluşur. Atomlarda proton ve elektron sayıları genelde eşittir. Bu eşitlikten dolayı atomlar yüksüz sayılır. Fakat 2 atom birbirine sürtündüğünde aralarında elektron geçişi olur. Bu durumda atomlardan biri elektron fazlalığına sahip olurken diğerinde elektron azalır. Elektron fazlalığı olan atom negatif yüklü, elektron azlığı olan atom ise pozitif yüklü olur. Bu şekilde oluşan yük farklılığına statik elektrik denir. Doğada şimşek, yıldırım buna örnek verilebilir. Statik elektrik neme, malzemeye, yüzeyin pürüzlüğüne, sıcaklığa ve gerilme gibi başka diğer özelliklere de bağlıdır. Bilindiği üzere aynı yüke sahip atomlar birbirini iterken farklı yüklü atomlar birbirini çekmektedir.
İnsanların statik elektrik yüklenmesi yürüme esnasındaki sürtünmelerden, araçlara inip binmesinden, çalıştıkları masadan, giymiş-çıkarmış oldukları elbiselerden olabilir. Aşağıdaki tabloda insanların hareketleri esnasında oluşan bazı statik elektrik miktarları ve bunları oluşturan unsurlar verilmiştir.
Statik elektriği oluşturan faktörler ve miktarları görüldüğü gibi ortamdaki nem oranı arttıkça statik enerji miktarı azalmaktadır. Statik yüklenmeler yüksek voltaj değerlerinde olduklarından bazen görünür hale de gelebilirler. Işığın görünür hale gelebilmesi için en az 6000-7000 Volt civarında olması gerekir. Örneğin, yün kazak çıkartılırken ve manyetolu çakmaklardaki görünür ışık yaklaşık 7000 Volt’luk değerde atlama yapan statik yüktür. Çıplak ayakla halı üzerinde yürümek, özellikle kış aylarında giyilen yün bereleri çıkardığımızda saçlarımızın dikelmesi buna örnektir. Burada saçlardaki var olan elektronlar berenin çıkarılmasıyla sürtünmeden dolayı bereye geçmekte ve bere pozitif yüklenmektedir. Burada negatif yüklü olan saç telleri birbirini iteceğinden saçlarımız dikelir. Sürtünme ile elektriklenmeye triboelektrik denir.
Tablo 2: Triboelektrik Listesi (Üstte bulunan elemanlardan biri ile alttaki elemanlardan biri sürtüldüğünde üstteki pozitif, alttaki eleman ise negatif duruma geçmektedir. )
Statik yükün voltajı çok fazla olmasına karşın, akımı çok zayıftır. Akım voltaj ile doğru orantılı olsaydı, birçok yüksek voltaj trafosu ile ilgilenen televizyon tamircisi çırağı yetişmezdi. Uçaklarda statik elektrik, hem fırtınalı havalarda üzerlerine düşen yıldırımın etkisiyle hem de kabin içindeki elektronik elemanların yaydığı, kabloların oluşturduğu, insanların kabin içindeki malzemelere sürekli sürtünmesi ile de oluşmaktadır.
Statik Elektriğin Zararları İnsanların almış oldukları statik elektrik hem sağlıklarına, hem de kullanmış oldukları elektronik cihazlara zarar vermektedir. Statik elektrik plastik, levha, kağıt , karton gibi yalıtkan malzemelerde çalışan bir çok endüstrinin sorunudur. Statik elektriğin dezavantajlarından biri de yüzeylerin tozlanmasına neden olmasıdır. Elektrostatik itme veya çekme nedeni ile malzeme ya makineye yada birbirine yapışır. Elektrostatiklenme nedeni ile toz veya diğer parçacıklar malzemeye yapışır. Buda çok ciddi kalite sorunlarına yol açar. Toz kaplı donanım birimlerinin ısı transferi güç olmakta ve cihazlar ısınmaktadır. Ayrıca nemle birleşen toz parçacıkları iletken bir yapı gösterebilir. Bunun önüne geçmek için antistatik temizleme spreyleri kullanılmalıdır. Bayanlarda statik elektrik özellikle akne (yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili bir deri hastalığı), seboreik (aşırı yağlanma ve yağ bezi sayısının en çok bulunduğu alanlardaki iltihaplanma) dermatit gibi deri hastalıklarına neden olduğu tespit edilmiştir.
Statik Elektriğin Zarar Verebileceği Ortamlarda Alınabilecek Önlemler • Elektrostatik yüklere karşı bir önlem, yalıtkan giysi, terlik veya ayakkabılardan,birikime yol açacak kalın ipek veya yün halılardan özellikle duvardan duvara olanlardan kaçınmak gerekir. • Özellikle rutubetli havalarda ve boydan boya halı ile kaplı olan evlerde oluşan statikelektrik, halı üzerinde duran “metal müzik seti sehpası” tarafından alınmaktadır. Aynı şekilde insan teması ile elektronik aletlere statik elektrik aktarımı olmaktadır. Bu elektrik o derece kuvvetlidir ki, sabah saatlerinde üzerinde kimse dolaşmadan bakıldığında halı üzerinde ve metal müzik sehpalar üzerinde basit ölçüm araçlarıyla görünmektedir. Metal müzik sehpaları, statik elektriğe karşı basit bir kablo ile en yakın prizden topraklanmalıdır. • Statik elektriği önlemenin veya şiddetini azaltmanın yollarından biri, bulunulanortamın nemlendirilmesidir. Çünkü nemli havada bulunan iyonlar statik yükün bir kısmını nötrler. Nem oranını %60’a çıkartmak, deşarj olasılığını azaltır. Fakat bu yöntem iyi bir çözüm değildir. Havadaki yüksek nem oranı, çalışanlar açısından rahatsız bir ortam oluşturduğu gibi yüzeylerde ıslaklığa ve donanımda daha hızlı paslanmaya yol açar. Ayrıca yüzeylerdeki ıslaklık, statik elektrik açısından iletkenlik sağlar.
Elektronik malzemelerle çalışma yapılan tüm ortamlarda antistatik malzemelerkullanılarak, statik yüke karşı kesinlikle tedbir alınmalıdır. Antistatik malzemeler statik elektriğin oluşmasını ve elektronik devre elemanlarının zarar görmesini önleyebilen malzemelerdir. • Donanım malzemelerine zarar verilmemesi için profesyonel bir ortamda çalışan kişilerin statik elektriklerinin alınması için antistatik bileklik kullanmaları gerekmektedir.
BİLGİSAYARIN GELİŞİMİ, TEMEL YAPISI, TEMEL KAVRAMLAR ve DONANIM YAPISI
Bilgisayarın Tarihçesi • Bilgisayarların tarihi ilk insana kadar gitse de temel olarak dört bin yıl önce insanoğlu tarafından geliştirilen “Abaküs” adlı hesap makinesi ile gelişmeye başlamıştır.
1600’lü yıllar: Toplama, çıkarma, bölme ve çarpma işlemlerini yapabilen bir hesap makinesi icat edildi. • 1890’lı yıllar: İşçilerin iş gelişi konusunda yaşanan sorunları çözmek için kartları delen, bilgisayarların temeli olarak algılan bir sistem geliştirildi.
1920’li yıllar: IBM ‘in kuruluş çalışmaları tamamlandı. • 1930’lu yıllar: Elektronik olan sayısal bilgisayarlar geliştirildi. MARK I (1937) ve ABC (1938) bilgisayarları icat edildi.
1940’lı yıllar: 1943 yılında 30 ton ağırlığında ve saniyede 5,000 işlem yapan ENIAC adlı bilgisayar geliştirildi. Digital bilgisayar çalışmaları yapıldı. COLOSSUS ve MARK II bilgisayarları geliştirildi.
1950’li yıllar: 1951-1959 tarihleri arasında üretilen bilgisayarlarda vakum tüpü kullanıldı. Veriler ve programlar bilgisayara delgi kartları ile yükleniyordu. 1959 yılından sonra bilgisayarlarda bulunan tüplerin yerine transistörler geliştirildi. Hafızalama programları geliştirilmeye başlandı. İlk FORTRAN programı piyasaya sürüldü. COBOL dili geliştirildi. 1959 yılında PLATO adlı bilgisayar geliştirildi. Modem bu yıllar arasında icat edildi.
1960’lı yıllar: Depolama ve kodlama sistemleri üzerinde çeşitli çalışmalar yapıldı. PLATO bilgisayarlarını geliştirme çalışmaları yapıldı. DEC, PDP-8 adlı bilgisayarı yaptı. IBM bilgisayarları yapılmaya başlandı. • 1970’li yıllar: PC’ler piyasaya çıkmaya başladı. Apple ve Radio Shack bireysel bilgisayar ürünlerini satmaya başladı. Pascal ve C dilleri geliştirildi. IBM lazer ve INKJET yazıcıları üretti. Disketler piyasaya sürüldü.
1980’li yıllar: Sony ve Phillips, CD-ROM üretti. Microsoft, Windows 1‘ i piyasaya sürdü. Intel, 80386 işlemciyi geliştirdi. • 1990’lı yıllar: Laptoplar piyasaya sunuldu. Windows 3.0 piyasaya sürüldü. Pentium 1-2-3’ler piyasaya sunuldu. Saat büyüklüğünde olan bilgisayarlar üretildi. Resim kalitesinde baskı yapan renkli yazıcılar üretildi. Bilgisayarlar ile telekonferans çalışmaları başarılı bir şekilde yapıldı.
2000 ve sonrası: Çok hızlı işlem yapabilen bilgisayarlar üretilmeye başlandı. Bilgisayarların boyutu küçülmesine rağmen hız kapasiteleri daha çok arttı.
Bilgisayarda Ölçü Birimleri a. Kapasite Birimleri : Klavye üzerinde bulunan karakterlerin ikilik sayı sistemine göre bir karşılığı vardır. Örneğin klavyeden A harfine basıldığında bilgisayara 01000001 şeklinde sinyal gönderilir. Klavyeden herhangi bir tuşa basıldığında 8 karakterden oluşmuş bir bilgi bilgisayara girilir. Buradaki 8 karakter 0 ve 1 sayısından oluşmuş bir kümedir. Burada bulunan 0 veya 1’lerden herhangi birine “bit” adı verilir. Bilgisayara giriş veya çıkış yapılan bilgiler belli bir yer kaplar ve bunlar belli büyüklüğe sahiplerdir. Örneğin bir disket ne kadar veri alır, sabit diskin büyüklüğü nasıl hesaplanır, bunları aşağıdaki birimler ile hesaplayabilirsiniz. Buna göre kullanılan birimler: 8 Bit =1 Byte 1024 Byte =1 Kilo Byte (Kb) 1024 Kb = 1 Mega Byte (Mb) 1024 Mb = 1 Giga Byte (Gb) 1024 Gb = 1 Tera Byte (Tb)
Depolama Birimleri • 1 Byte : 8 Bit • 1 Kilobyte (KB) : 1024 Byte • 1 Megabyte (MB) : 1024 KB • 1 Gigabyte (GB) : 1024 MB • 1 Terabyte (TB) : 1024 GB • 1 Petabyte (PB) : 1024 TB • 1 Eksabyte (EB) : 1024 PB • 1 Zettabyte (ZB) : 1024 EB • 1 Yottabyte (YB) : 1024 ZB • 1 Brontobyte (BB) : 1024 YB
b. Hız Birimleri: Bilgisayarda hız ölçü birimini, bilgisayarın 1 saniyede yapmış olduğu işlem sayısı ile bağlantılıdır. Hız ölçü birimi Hertz (Hz) olarak ifade edilir. Birimler küçükten büyüğe doğru : Hertz → Kilo Hertz → Mega Hertz → Giga Hertz olarak sıralayabiliriz. c. Büyüklük Birimleri: Büyüklük ölçü birimi inch olarak ifade edilir. Genellikle monitör veya disket için kullanılan büyüklük ölçü birimi şu şekilde gösterilir: 1 inch = 1“ Inch değerinin cm olarak karşılığı 2,54 cm’dir. Örneğin 17" lik bir monitörün köşeden köşeye olan uzaklığı 17x2,54 = 43,18 cm’dir.
Bilgisayarın Yapısı Bilgisayar yapı olarak yazılım ve donanım olmak üzere ikiye ayrılır. Yazılım olmadan donanımı, donanım olmadan da yazılım düşünülemez. A. Donanım : Bilgisayarda gözle görülen ve elle tutulabilen tüm parçalara donanım adı verilir. Donanım yapı olarak 3’e ayırmak mümkündür. Bunlar :
B. Yazılım : Bilgisayarda bulunan parçaların kontrolünü, yapacakları işleri ve kodlarını bir araya getiren sistemler bütününe denir. Yazılımı kendi içerisinde üçe ayrılır. 1. Programlama Dilleri: Yazılımları gerçekleştirmek için programlama dilleri programcının amaçlarını yerine getirmek amacıyla tasarlanırlar. Her programlama dilinin kendine ait komutları vardır. Örnek programlama Dilleri: Turbo C, C++, C#, Delphi, Visual C gibi. 2. İşletim Sistemi : Veriler işlenip bizlerin anlayabileceği bir dil yapısına getirilmesi ve bilgisayarı kullanılabilir hale gelmesini sağlayan programlara ihtiyacımız olacaktır. Günümüzde bu tür programlar elde etmek pek zor olmasa gerek. Bunlar genel olarak işletim sistemi olarak adlandırılırlar. O halde işletim sistemi: Bilgisayarı kullanılabilir hale gelmesini sağlayan programlar bütününe denir. Örnek: Win95, Win98, Win2000, WinXP, Vista, Win7, Linux, Unix gibi. 3. Paket Programlar (Uygulama Yazılımları): İhtiyaç doğrultusunda programlama dilleri ile hazırlanan, belli işlemleri yerine getiren programlardır. Muhasebe programları
İŞLETİM SİSTEMİ ve TEMEL KULLANIM İLKELERİ Bilgisayar kullanabilmek için öğrenilmesi gereken ilk önemli şey klavyedir. Klavye kullanımını iyi bir şekilde bilmeyen birinin iyi bir bilgisayar kullanıcısı olması da beklenemez.
Klavyede Bulunan Tuşların Kullanımı Fonksiyon Tuşları: Bu tuşlar klavyenin en üstünde bulunur ve F1 den başlayıp F12 ye kadar olan tuşlardır. Genellikle kullanılan programa göre farklı işlemler gerçekleştirirler. Yalnız F1 tuşu genellikle bütün programlarda yardım almak için kullanılan tuştur. ESC Tuşu: Genellikle yapılan işlemi iptal etmek veya açık olan menüyü kapatmak için kullanılır. TAB Tuşu: Yazı yazarken paragrafı başı yaparken veya sekme yaparken kullanılan tuştur. CAPSLOCK Tuşu: Klavyenin en sağında en üstte bulunan göstergelerden ortadaki ışık yanıyorsa bu CAPSLOCK tuşunun aktif çalıştığını gösterir ve harflere bastığınızda büyük harfle yazı yazmamızı sağlar. Eğer ışıklı gösterge yanmıyorsa normal küçük harflerle yazı yazmamızı sağlar. Işıklı göstergeyi yakıp söndürmek için CAPSLOCK Tuşu kullanılır. SHIFT Tuşu: SHIFT Tuşu üç farklı yöntem için kullanılır. 1- CAPSLOCK göstergesi yanmıyorsa SHIFT tuşuna basılı tutarak harflere bastığımızda büyük harfle yazı yazmamızı sağlar. 2- CAPSLOCK göstergesi yanıyorsa SHIFT tuşuna basılı tutarak harflere bastığımızda küçük harfle yazı yazmamızı sağlar. 3- Bazı tuşların üzerinde birden fazla karakter vardır. Bu karakterlerden üst sol tarafta bulunan karakterin yazılması için SHIFT tuşuna basılı tutarak o karakterin yazılması sağlanabilir. Örneğin: SHIFT ile beraber 3 rakamını bir kez tuşlayıp eliniz SHIFT tuşundan çekerseniz herhangi bir işlem yapmaz. Yalnız hemen ardın a harfini tuşlarsanız â karakteri ortaya çıkar. Bunu aynı zamanda diğer inceltebileceğiniz harflere de uygulayabilirsiniz.
CTRL Tuşu: Bu tuşun kendi başına herhangi bir işlevi yoktur sadece başka tuşlarla kullanıldığında bir işlevi vardır. ALT Tuşu: Bu tuşta kendi başına kullanılmaz. Yalnız başka tuşlarla kullanıldığında farklı fonksiyonları yerine getirir. Boşluk Çubuğu: Klavyede bulunan en uzun tuştur. Genellikle karakterler arasında boşluk vermek için kullanılır. AltGr Tuşu : Üzerinde birden fazla karakter bulunduran tuşlardan alt sağ tarafta bulunan karakterin yazılmasını sağlar. Örneğin, AltGR tuşuna basılı tutarak Q harfine basarsanız Internet’te kullanılan @ işareti çıkar. Yalnız CAPSLOCK göstergesi yanıyorsa bu işaret çıkmaz. ENTER Tuşu: Herhangi bir programı çalıştırmak veya üst satırdan alt satıra geçiş yapmak için enter tuşu kullanılır. BACKSPACE Tuşu: Bu tuşun görevi imleci sola doğru taşır ve sol tarafta varsa karakter bunları da siler Yön Tuşları: Bu tuşların görevi, aşağı-yukarı-sağa-sola doğru imlecin hareketini sağlar.
Home Tuşu: İmleci bulunduğu yerden satır basına taşır. End Tuşu: İmleci bulunduğu yerden satır sonuna taşır. PageUp Tuşu: İmleci bulunduğu noktadan itibaren 10-15 satır yukarı taşır. PageDown Tuşu: İmleci bulunduğu noktadan itibaren 10-15 satır aşağı taşır. Insert Tuşu: Araya karakter yazılmasını sağlar. Del Tuşu: Bilgisayarımızda dosya, program veya karakter sileceğimiz zaman kullandığımız tuştur. NUMLOCK Tuşu: Klavyenin sağında bulunan rakamların kullanımı için numlock tuşunun hemen üzerinde bulunan gösterge yanıyorsa orada bulunan rakamları kullanabiliriz. Pause/Break Tuşu: Genellikle ara vermek için kullanılır. Genellikle oyunlarda kullanışlıdır. Print Screen Tuşu: Ekrandaki görüntüyü geçici belleğe alarak istenilen programa yapıştırmamızı sağlar. Örneğin ekranda var olan görünümü print screen tuşuna basarak hafızaya alır ardından da resim programını açarak oraya yapıştırır ve üzerinde değişiklik yapabiliriz.
Genel Klavye Kısayolları CTRL+C (Kopyala) CTRL+X (Kes) CTRL+V (Yapıştır)
CTRL+Z (Geri al) CTRL+Y (Yinele)
ÜSTKRKT+DELETE (Seçili öğeyi Geri Dönüşüm Kutusu'na göndermeden kalıcı olarak sil)