1 / 40

VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER

VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER . SİSTEMLER *SİNDİRİM SİSTEMİ *BOŞALTIM SİSTEMİ *DENETLEYİCİ & DÜZENLEYİCİ SİSTEMİMİZ *DUYU ORGANLARI. SİNDİRİM SİSTEMİ.

felton
Télécharger la présentation

VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER SİSTEMLER *SİNDİRİM SİSTEMİ *BOŞALTIM SİSTEMİ *DENETLEYİCİ & DÜZENLEYİCİ SİSTEMİMİZ *DUYU ORGANLARI

  2. SİNDİRİM SİSTEMİ Vücuda alınan besinlerin öncelikle hücre içine girebilmesi gerekir.Besin maddelerinin hücre içine girebilmesi,hücre zarındaki porlardan geçebilecek büyüklükte olmasına bağlıdır. Vücuda alınan besinlerin hücre zarındaki porlardan geçecek hale getirilmesi (büyük besinlerin küçük moleküllere kadar parçalanması)ise sindirim sistemi sağlar.

  3. Sindirim Sistemini Oluşturan Yapı & Organlar

  4. SİNDİRİM SİSTEMİNİN HASTALIKLARI *İshal:İshal kısaca sulu dışkı yapmak demektir. *Kabızlık:Tuvalete çıkamama veya çok seyrek çıkma durumudur. *Gastrit:Midenin iç yüzünde bulunan mukoza tabakasının iltihaplanmasıdır. *Ülser:Midenin iç yüzündeki belirli bir kısmın aşınması sonucu meydana gelen yaraya mide ülseri denir. *Reflü:Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. *Bağırsak Gazı:Bağırsakları besleyen bezlerin yeteri kadar çalışmamasıdır.

  5. SİNDİRİM SİSTEMİNE ETKİSİ İshal:Suyun kalın bağırsakta yeterli emilememesi. Kabızlık:Dışkıdaki suyun çok fazla emilmesi. Ülser:Mukus tabakasının tahrip olması. Gastrit:Mide yanması ve bulantıya sebep olur. Reflü:Yemek borusunda yanma oluşur. Bağırsak Gazı:Yemek yerken fazla hava yutma veya sinir bozukluğuna yol açar.

  6. BOŞALTIM SİSTEMİ Atık maddelerin kanda bulunabileceği belli bir oran vardır.Bu oran arttığında,atık maddeler hücre,doku ve organlara zarar verir,zehirlenmelere ve ölümlere neden olur.Hücrelerde oluşan atık maddelerin vücut dışına atılmasına boşaltım,boşaltımı gerçekleştiren sisteme ise boşaltım sistemi denir.

  7. BOŞALTIM SİSTEMİ ORGANLARI

  8. BOŞALTIM SİSTEMİ HASTALIKLARI BÖBREK TAŞI:Böbrek taşı böbreklerin içerisinde çeşitli maddelerin taşlaşması sonucu oluşan maddelerdir. BÖBREK YETMEZLİĞİ:böbreğin tamamen veya %80 fonksiyonunu kaybetmesi ve görevini yerine getirememesi demektir. BÖBREK İLTİHABI:Ani olarak ortaya çıkan, titreme, kaburga altlarında ve yanlarında başlayıp, kasıklara kadar yayılan bir ağrı ile kendini gösterir. Sık sık idrara gitmek ihtiyacı duyulur. İDRAR YOLU İLTİHABI:İdrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, böbreklerin bulunduğu bölgede ağrı, idrarda kan görülmesi gibi belirtiler idrar yolu enfeksiyonuna işaret edebilirler

  9. DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMİMİZ Vücudumuzdaki sistemlerin düzenli, birbiriyle uyumlu ve sorunsuz olarak çalışmasını, denetleyici ve düzenleyicisistemimiz sağlar. Denetleyici ve düzenleyici sistemimiz, sinir sistemi ve iç salgı bezlerinden oluşur.

  10. Denetleyici ve Düzenleyici Sistem İkiye Ayrılır

  11. SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi ; Vücuttaki organ ve sistemlerin çalışmasını düzenleme, İç ve dış çevreden gelen uyarılara karşı vücudun gerekli tepkiyi oluşturmasını sağlama, Canlıların çevreye uyumunu sağlama gibi görevleri gerçekleştirir.

  12. Beyin;• Duyu organlarımızdan gelen bilgileri değerlendirir.• Konuşmalarımızın ve istemli hareketlerimizin gerçekleşmesini sağlar.• Acıkma, susama, uyku ve uyanıklık gibi yaşam olaylarımızı düzenler.• Kan basıncımızı ve vücut sıcaklığımızı ayarlar.• Merkezî sinir sistemimizdeki diğer organların yardımıyla organlarımızın ve sistemlerimizin çalışmasını düzenler.Beyincik:Bisikletimizi sürebilmemiz için dengede durmamız gerekir. Vücudumuzun hareket ve denge merkezi beyinciktir. Beynimizin arkasında ve alt tarafında yer alır. Vücudumuzun dengesi bozulduğunda duyu organlarımızdan veya vücudumuzun diğer kısımlarından gelen bilgileri alarak dengemizi sağlar.

  13. Beyincik vücudumuzun dengesini ayarlamak için; • • Kol ve bacaklarımızdaki kasların birbiriyle uyumlu çalışmaları düzenleyerek hareketlerimizin dengeli olmasını sağlar. • Omurilik Soğanı: • Beyin ile omurilik arasında yer alır. Böylece beyin ve diğer vücut organları arasındaki bağlantıyı sağlar. Omurilik soğanı, isteğimiz dışında çalışan iç organlarımızın kontrol merkezidir. • Omurilik soğanı;• Solunum, dolaşım, boşaltım ve sindirim sistemlerimizin çalışmalarını düzenler.• Nefes alma, yutma, öksürme, çiğneme, hapşırma ve kusma gibi olayları kontrol eder.Omurilik: • Omurilik soğanından başlayıp kuyruk sokumuna kadar uzanan omurilik omurgamız içerisinde yer alan bir sinir kordonudur. Organlardan beyne ve beyinden diğer organlara gelen sinirler omurilikten geçer.Omurilik, vücudumuzun refleks yönetim merkezidir.

  14. SİNİR SİSTEM HASTALIKLARI 1. İnfeksiyonlar: Menenjit, beyin absesi, ensefalit gibi. 2. Damar hastalıkları: Tıkanmaya bağlı felçler, beyin kanamaları. 3. Tümörler: Olduğu bölgeye göre görev aksaklığı, felçler, hâfıza ve idrak kusurları. 4. Travma: Beyin kanamaları, sinir kopmaları, zedelenmeler. 5. Gelişme bozuklukları: Mongolizm türü geri zekâlılık, omurilik gelişme bozukluğundan kaynaklanır. 6. Metabolik hastalıklar: Hormon bozuklukları, kan hastalıkları, karaciğer hastalıkları, metal metabolizması bozuklukları da, sinir sisteminde bozukluklara sebep olabilmektedir.

  15. İÇ SALGI SİSTEMİ Vücudumuzun doku,organ ve sistemlerinin çalışmasının düzenlenmesi ve denetlenmesi; sinir ve iç salgı sisteminin bir arada çalışması ile gerçekleşir.İç salgı bezinin ürettiği salgıya hormon denir.

  16. İÇ SALGI BEZLERİ

  17. SALGI BEZLERİ • HİPOFİZ BEZİ- Büyümeyi,gelişmeyi ve cinsel hormonların oluşmasını sağlar.- Büyüme döneminde az salgılanırsa cücelik,çok salgılanırsa devlik oluşur.- Erkeklerde sperm,kadınlarda yumurta oluşumunda etkilidir.- Vücudun su dengesini ve kan basıncını ayarlar.kemik oluşumunu sağlar.TİROİT BEZİ- Hücrelerde oksijen kullanımını düzenler.-Büyüme sırasında kemikleşme sürecini hızlandırır.- Vücuda yetersiz iyot alınırsa,çok çalışır,büyür ve tiroit hastalığı oluşur.

  18. BÖBREK ÜSTÜ BEZİ(=ADRENAL BEZ)- Adrenalin salgısı;- Korktuğumuzda ve heyecanlandığımızda çok salgılanır.- Kalp atışlarını hızlandırır,kan basıncını artırır.- Göz bebeğinin büyütüp küçülmesini sağlar- Diğer salgılarıyla vücut sıvısında mineral dengesini düzenler.PANKREAS- Hem sindirim enzimi hem de hormon salgılar.(Karma bezdir)- Kanda şeker az olursa GLUKAGON salgılayarak şeker dengesini sağlar.- Kanda şeker çok olursa İNSULİN salgılayarak şeker dengesini sağlar.

  19. YUMURTALIK- Salgıladığı hormonlarla dişi bireyin fiziksel özelliklerinin ortaya çıkmasını sağlar.- Ergenlik döneminden itibaren yumurta hücresinin üretilmesini sağlar.TESTİS- Salgıladığı hormonlarla erkeğe ait fiziksel özelliklerin ortaya çıkmasını sağlar.- Ergenlik döneminden itibaren sperm üretilmesini sağlar

  20. İÇ SALGI SİSTEMİ HASTALIKLARI Devlik veya cücelik Şeker hastalığı Guatr ***Eşeysel hormonların sağlıklı çalışması ve görevlerini yapmasını sağlar

  21. DUYU ORGANLARI Çevremizi algılamamızda görevli olan göz, kulak, burun, dil ve deri duyu organlarımızdır. Duyu organlarımız birlikte çalıştığında çevremizi algılamamız daha kolay ve doğrudur. Uyarıları dış ortamdan alarak sinirlere aktaran, duyu organlarının yapısında bulunan özel hücrelere duyu almaçlarıadı verilir. Farklı duyu organlarımız için farklı almaçlar vardır. Uyarı, ilgili almaç tarafından alındığı zaman uyartıya dönüşür. Uyartılar, duyu almaçları sayesinde, duyu-sinir yolu ile beyindeki duyu merkezlerine iletilir.  Bu merkezler, kendilerine ulaşan uyartı mesajını değerlendirir, mesajın gerektirdiği cevabı vücudun ilgili bölümlerine gönderir ve bu bölümlerin cevabı yerine getirmesini kontrol eder. Bu sayede dış ortamdan gelen uyarıları algılarız.

  22. GÖZ

  23. GÖZÜN KISIMLARI • a)Sert Tabaka: Gözün dışında bulunan beyaz renkli kısımdır ve gözü dış etkilerden korur. Işığı kıran bu tabakaya saydam tabaka (kornea) adı verilir.b) Damar Tabaka: Sert tabakanın altında yer alır ve gözün beslenmesini sağlayan damarlardan oluşur. Damar tabaka, gözün ön kısmındaki irisi oluşturur. iris gözün renkli kısmıdır. irisin ortasında bulunan kısma göz bebeği adı verilir. iris, gözümüze gelen ışığın şiddeti fazla olduğunda göz bebeğini daraltır, az ışıklı ortamlarda ise göz bebeğinin büyümesini sağlar.c) Ağ Tabaka (Retina): Işığa karşı duyarlı almaçların bulunduğu kısımdır. Ağ tabakadaki sinirler birleşerek göz yuvarlağının arka tarafından çıkıp beyne gider. Sinirlerin göz yuvarlağından dışarı çıktığı yere kör nokta adı verilir. Kör nokta ışığa karşı duyarlı değildir ve burada görüntü oluşmaz. Kör noktanın üst kısmında ve göz bebeğinin hizasında bulunan çukur bölgeye sarı leke denir. Görüntü sarı lekede meydana gelir. Ağ tabakanın ön kısmında göz merceği bulunur.

  24. GÖZ HASTALIKLARI Göz kusurları doğuştan olabileceği gibi sonradan da oluşabilir. Doğuştan olan bazı göz kusurları şunlardır: Renk körlüğü (Daltonizm): Kırmızı ve yeşil renklerin birbirinden ayırt edilemediği bir göz kusurudur. Tedavisi yoktur. Yandaki resim renk körlüğünün belirlenmesinde kullanılır.

  25. Şaşılık:Gözü hareket ettiren kasların uyumsuzluğu sonucunda oluşur, ameliyatla giderilebilir.Aşağıdaki çizelgede sonradan oluşan bazı göz kusurları, bu kusurlara sahip kişilerin nasıl gördükleri ve bunların tedavi yolları verilmiştir.

  26. KULAK

  27. KULAĞIN BÖLÜMLERİ • a) Dış Kulak: Kulak kepçesinden ve kulak yolundan oluşur. Kulak yolunun sonunda kulak zarı bulunur. Kulak kepçesi kıkırdak bir yapıya sahiptir. Kulak yolu, kulak kepçesini orta kulağa bağlayan bir kanaldır. Kulağımız kulak kiri olarak adlandırılan bir sıvı salgılar. Bu sıvı, kulak yolundaki kıllar ile birlikte kulağa giren toz vb. maddelerin kulak zarına ulaşmasını engeller.b) Orta Kulak:Orta kulakta çekiç, örs, üzengi kemikleri, östaki borusu ve oval pencere bulunur. Üzengi kemiği vücudumuzun en küçük kemiğidir. Çekiç kemiği kulak zarına, üzengi kemiği ise iç kulaktaki oval pencereye temas eder. Bu özellikleri ile kulak kemikleri, kulak zarını iç kulağa bağlayan bir köprü oluşturur. Östaki borusu orta kulaktan yutağa açılır. Böylece orta kulak ile vücudun dışı arasındaki basınç farkını dengeleyerek kulak zarının yırtılmasını engellemiş olur.

  28. c) iç kulak: Dalız, salyangoz ve yarım daire kanallarından oluşur. Dalız, oval pencereden gelen ses dalgalarını salyangoza iletir. Salyangozda işitme sinirleri vardır ve gelen ses dalgaları işitme sinirleri ile beyne iletilir. Vücudumuzun dengesinin bozulup bozulmadığını beyinciğe bildirme işini salyangozun üst kısmındaki yarım daire kanalları yapar. Kulak İle İlgili Bilgiler kulak kepçesi:Sesi toplar ve kulak yoluna verir. kulak yolu:Havadaki toz ve mikropların kulak içine girmesini önler. kulak zarı:İnce ve esnektir. salyangoz:İki buçuk kez kıvrımlı olup,kıvrımların sonundaki almaç ve sinirler sesleri algılar. Kulak kepçesi : Sesi toplar ve kulak yoluna

  29. DERİ

  30. DERİNİN BÖLMLERİ • a) Üst deri: Derinin alt bölümlerini koruyan tabakadır. Bu tabakada kan damarları ve sinirler bulunmaz. Üst derinin en dış bölümü ölü hücrelerden meydana gelmiştir. Bu bölümün altında canlı hücrelerden oluşan bir tabaka bulunur. Bu tabaka, deriyi güneşten gelen zararlı ışınlardan korur. Üst deride ayrıca derinin rengini belirleyen hücreler de vardır.b) Alt deri: Üst deriye göre daha kalın olan alt deri, canlı hücrelerden oluşur. Alt deride kan damarları, kıl kasları, sinirler, ter bezleri, yağ bezleri, kıl kökleri ve duyu almaçları yer alır. Bu bölümün en altında ise yağ tabakası bulunur. Yağ tabakası vücudu çarpmalara ve vurmalara karşı korur ve vücudun ısı kaybını önler. Burada yer alan ter bezleri, terleme ile boşaltıma yardımcı olur.

  31. DERİ HASTALIKLARI Deri hastalıkları fiziki sebeplerle (kesici, ezici vb. cisimler ile kimyasal maddeler gibi) oluşabildiği gibi parazitler sebebiyle de ortaya çıkabilmektedir. Bunlardan bazıları mantar hastalıkları ile pire ve kene gibi parazitlerin ısırmalarından meydana gelen deri bozukluklarıdır. Deri iltihaplanmalarına yol açan bazı mikroorganizmalar da derideki herhangi bir yaranın üzerine kolayca yerleşebilir. Alerjik deri hastalıkları arasında ise kurdeşen ve egzama sayılabilir. Bazı deri hastalıklarının teşhisinde dermatoskop adı verilen cihaz kullanılır.

  32. BURUN

  33. BURUN; Koku alma duyu organıdır. Nefesle alınan havadaki koku taneciklerini algılar. İçerisinde kıllar, mukus tabakası, kemik kıvrımlar ve kılcal damar tabakası bulunur.Burun alınan havanın temizlenmesini, ısıtılmasını, nemlendirilmesini ve kokusunun alınmasını sağlar.***Burun, kemik ve kıkırdakla desteklenen bir organımızdır. Burun boşluğunun duvarı, mukus salgısı üreten hücrelerle kaplıdır. Mukus salgısı üreten bu tabaka mukoza olarak adlandırılır. Mukoza burnun içinin nemli kalmasını sağlar. Burun boşluğunun üst tarafında koku almaçları bulunur. Koku almaçlarının yoğunlaştığı bölgeye sarı bölge denir.

  34. BURUN HASTALIKLARI Sinüzit: Sinüslerin iltihaplanmasına sinüzit denir. Doktorun tavsiye edeceği ilaçlarla tedavi edilebilir.Saman nezlesi: Saman nezlesi bir alerjidir. ilkbahar ve yaz aylarında polenler rüzgârlara kapılarak geniş alanlara yayılır. Aldığımız nefesle burnumuza yerleşen polenler şiddetli hapşırıklar eşliğinde burnun suya benzer bir akıntı salgılamasına neden olur. ilaçlarla ya da aşı yapılarak tedavi edilebilir.Burun akıntısı: Burun akıntısı; nezle, saman nezlesi, sinüzit, alerjik burun iltihabı veya burna herhangi bir şey kaçmış olması nedeniyle oluşabilir. Ayrıca kızamık başlangıcında da burun akıntısı görülür.Burun kanaması: Büyümeye bağlı olarak ergenlik döneminde burun kanamaları görülebilir. Orta yaşlarda ise tansiyon yüksekliğinden kaynaklanan burun kanamaları görülebilir.

  35. DİL VE YAPISI

  36. DİL; • Dilin ucunda, yanlarında ve arkasında tat alma tomurcukları yer alır. Tat alma tomurcuklarında tatları algılamaya yarayan almaçlar bulunmaktadır. Dilimizin her bölgesi her tadı alabilir. Ama bazı tatları alan tat tomurcukları dilimizin bazı bölgelerinde daha fazladır. Dilimizin ucu tatlı, arkası acı, ön yanları tuzlu ve arka yanları da ekşi tatları daha fazla alır. • ***Yenilen besinlerin tadını algılar. Yapısında çizgili kaslar bulunur. İstemsiz ve istemli olarak çalışabilir. Üzerinde kabartılar şeklinde tat tomurcukları bulunur. Bu tomurcukların üzerinde çok sayıda duyu almacı ve sinir bulunur.

  37. DİL HASTALIKLARI Tat Körlüğü: insanların bir kısmı bazı maddelerin tatlarını alamazlar. Kalıtsal olan bu duruma tat körlüğü denir.Dil iltihabı: Çürük dişler, diş eti iltihabı, sigara, çok sıcak veya çok soğuk şeyler yemeyi alışkanlık hâline getirmiş kimselerde görülebilen bir tür hastalıktır.Dil Yaraları: Dilin etrafında görülen kızarıklık ve içi su dolu küçük kabarcıklar dil yaralarının belirtileridir. Bu hastalık hazımsızlık veya gripten kaynaklanabilir.

  38. SENA KUNDUZCU 7-F / 529 SUNDU...

  39. KAYNAKLAR • http://www.fenokulu.net • http://www.e-fen.com • http://www.maximumbilgi.com • http://tr.wikipedia.org • http://www.buldun.com/ • 7.sınıf anafen ve etkinlik dergisi sayı 1 ve 2 • 7. Sınıf güvender sbs

More Related