1 / 126

GENEL FARMAKOLOJİ

GENEL FARMAKOLOJİ. Ders içeriği. Farmakolojiye giriş Farmasötik ilaç şekilleri Farmakokinetik (İlaçların emilimi, dağılımı,metabolizması ve atılımı) İlaçlar arasındaki etkileşmeler, İlaçların etki mekanizması Otonom sinir sistemi ilaçları ( kolinerjik ilaçlar) Antikolinerjik ilaçlar

laban
Télécharger la présentation

GENEL FARMAKOLOJİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. GENEL FARMAKOLOJİ Öğr. Gör. Pınar Irmak

  2. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  3. Ders içeriği • Farmakolojiye giriş • Farmasötik ilaç şekilleri • Farmakokinetik (İlaçların emilimi, dağılımı,metabolizması ve atılımı) • İlaçlar arasındaki etkileşmeler, İlaçların etki mekanizması • Otonom sinir sistemi ilaçları (kolinerjik ilaçlar) • Antikolinerjik ilaçlar • Otonom sinir sistemi ilaçları (sempatomimetik ilaçlar) • Sempatolitik ilaçlar • Santral sinir sistemini etkileyen ilaçlar • Kalp damar sistemini etkileyen ilaçlar • Antienflamatuar ilaçlar • Narkotik analjezikler, Nonnarkotik analjezikler Öğr. Gör. Pınar Irmak

  4. "ANESTEZİYİM BEN... • Sevme beni,Ben Anestezistim. • İlaç kokar benim ellerim. Elini verme bana,laringoskop gibi tutarım,kibarlık nedir bilmem. • Entube eder,CPR yaparım.Fazla yaklaşma bana, görev icabı kronik hastalıklarını sorarım. Benimle fazla muhabbet etme,kalp hastası sanırım. • ANESTEZİ BAMBAŞKA BIR DÜNYADIR...YAŞAMAK GEREKİR.DIŞARDAN BASİTTİR.NARKOZDUR İŞTE,FAZLA KAÇIRMA DERLER BİLMEZLER Kİ MESLEK DEĞİL BENİMKİSİ.... • BU AŞK Kİ,insanların acısını hafifletir,acılara merhem,yaralara dirhem dirhem şifa dağıtırım.maskeli bir sihirbaz gibisindir. • DISARDAKILERDEN TEK FARKIN SEYİRCİNİN OLMAMASIDIR.BUNA RAGMEN SEN BİR SANATÇISINDIR. ANESTEZİ İSE BİR SANATTIR..." Öğr. Gör. Pınar Irmak

  5. FARMAKOLOJİYE GİRİŞ • Farmakolojinin tarihi insanlık tarihi kadar eskidir diyebiliriz… Öğr. Gör. Pınar Irmak

  6. Koka yapraklarını çiğneyerek çalışma gücünü artıran Güney Amerikalılar, • ağrısını hafifletmek için afyon kullanan insanlar, • bilinçsiz olarak farmakolojinin temelini atmışlardır. • Farmakoloji son yıllarda büyük gelişmeler göstermiş ve birçok kimseyi ilgilendiren bir bilim dalı durumuna gelmiştir. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  7. Deney-öncesi Dönem • Bu dönemin, bilimin büyünün, dinin ve geleneklerin tekelinden kurtulduğu, akılcılık ve sorgulayıcı pozitivist yaklaşımların egemenliğini ilan ettiği 1789 Fransız devrimine kadar sürdüğü söylenebilir. • Ne yazıktır ki, modern deneysel dönemde de, bu akıldışı dönemi yaşatmaya çalışanlar olmuştur ve olmaya devam edeceğe benzemektedir. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  8. Deneme-yanılma, yani deneyime öncelik verilen bu dönemde, tıbbi gelişmeler ve yaklaşımlar gelenek-görenek, büyü ve dini inançların katı baskısı altında kalmıştır. • Tesadüfen de olsa öğrenilen farmakolojik etkiler sorgulanmamış ve deneyle doğrulama yoluna gidilmemiştir. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  9. Bu dönem boyunca hastalıkların kötü ruhlardan ileri geldiğine ve kötü ruhların da büyü ya da geleneksel-dini seremonilerle bedenden kovulacağına ve böylece hastalığın iyileşeceğine körü körüne inanılmıştır. • İşte bunun içindir ki, hekimlerin ilk öncüleri büyücüler, dini liderler ya da berberler olmuştur. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  10. İlaçlar hakkındaki ilk sistematik bilgiler M.Ö. 1550 yılında Mısır’da yazılmış Ebers papirüslerinden çıkarılmıştır. • Ancak, Sümer ve Mısır dönemlerinden kalma tablet ve yazıtlarda da opium ve diğer şifalı bitkiler hakkında bilgiler bulunmaktadır. • M.S. I. Yüzyılda Dioscorides o güne kadar bilinen ilaçları bir kitapta toplayarak ilk farmakope (MateriaMedica) sayılabilecek kitabı hazırlamıştır. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  11. Orta çağ karanlığı içinde kimyadaki gelişmeler, Robert Boyle tarafından bilimsel kimyanın temelinin atılması ve böylece yeni aktif maddelerin sentezi tedavi olanaklarını artırmıştır. • İbni Sina İskenderiye kütüphanesinde bulunan Arapça tıp kitaplarını Latince’ye çevirmiş, demir ve arseniği tedaviye sokmuş, orta çağın akılcı olmayan ilaçlarını reddetmiş ve kimyasal olarak iyi bilinen maddelerin reçetesini yazmıştır. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  12. Deneysel Dönem • Bu dönem, deney-öncesi dönemdeki akıl dışı dinsel ve geleneksel baskılar arasında yeşermeye başlamıştır. • 1789 Fransız devriminden sonra ise, zincirlerden kurtulurcasına, inanılmaz bir gelişme hızına ulaşmıştır. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  13. Bu dönemde büyü ve dinin tıp üzerine olumsuz etkileri yerle bir edilmiş ve deneysellik ve akılcılık öncü yaklaşımlar haline gelmiştir. • 19. yüzyıl sonlarına kadar, normal ve hastalıklı vücut fonksiyonları hakkındaki bilgiler, ilaç etkilerini anlamak için temel olamayacak kadar yetersizdir. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  14. Farmakolojiye yönelim bizzat klinikten gelmiştir. Hekimlerin klinik tanı ve gözlemde başarılı olmalarına karşın, tedavide yetersiz kalmaları ve buna bağlı olarak tedavi sonuçlarını iyileştirmeye ihtiyaç duymaları, farmakolojiye yönelimi körüklemiştir. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  15. 16. yüzyılda tadlandırıcı olarak hazırlanan dietileter ve 1799 da H Davy tarafından hazırlanan azot protoksit (güldürücü gaz) önemlidir. • Başlangıçta partileri neşelendirmek için kullanılan güldürücü gaz ancak 19. yüzyılda anestetik ajan olarak kliniğe girebilmiştir. Amilnitrit 1859 da yapılmış, ilk akılcı terapötik olduğu ileri sürülmüş ve antianginal etkisinin olduğu fizyolojik etkilerine dayanılarak tahmin edilmiştir. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  16. Tıpta en yaygın olarak kullanılan aspirin 1853 de sentez edilmişse de klinikte kendisine uzun süre yer bulamamıştır. • Bayer İlaç Firması 1897 de aspirini yeniden keşfetmiş ve 1899 da piyasaya çıkararak bir servet kazanmıştır. Bazı farmakoloji öncüleri kariyerlerini endüstride yapmıştır. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  17. İslam hekimlerinin farmakolojiye önemli katkıları olmuştur. • Örneğin, Razi maymunlar üzerinde yaptığı deneylerle, daha önce Galinos’un bir zerresi dahi ölüme neden olur dediği cıvanın o kadar zehirli olmadığını ispatlamıştır. Cıva merheminin ilk formülünü yapan da odur. Onun polifarmasiye karşı olması, günümüz modern tedavi prensipleri ile örtüşmektedir. Razi’in “müfred bir deva ile mualeceye muktedir olduğun müddetçe mürekkep deva kullanma; yani, tek bir ilaçla tedavi edebildiğin sürece karma ilaç kullanma” bu bakımdan çok önemlidir. Gazneli Mahmut döneminde yaşamış Ebu Reyhan Biruni’nin “Kitab al Saydala”(ispençyari) adlı eserinde o devirde tanınan 200 e yakın tıbbi bitkiden söz edilmektedir. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  18. FARMAKOLOJİ NEDİR? Öğr. Gör. Pınar Irmak

  19. Genel anlamda farmakoloji, ilaç bilimi demektir ve ilaçlara ait her çeşit bilgiyi kapsar. • İlaçların biyolojik sistemlerle etkileşmesini inceler. • Böylece hastalıkların teşhisi, tedavisi ve profilaksisi (önlenmesi) için gereken en uygun ilacı saptar. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  20. İlaçların kökenleri, elde edilişleri, vücutta yaptıkları etkiler, yan etkileri, zehirlenme durumları ve bunların tedavileri ile ilgilenir. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  21. TERİMLER • FARMAKOLOJİ • TEMEL FARMAKOLOJİ • KLİNİK FARMAKOLOJİ • FARMAKOKİNETİK • FARMAKODİNAMİ • TOKSİKOLOJİ Öğr. Gör. Pınar Irmak

  22. İLAÇ NEDİR? Öğr. Gör. Pınar Irmak

  23. DSÖ (WHO:Dünya Sağlık Örgütü) ilacı şu şekilde tanımlar; • "Fizyolojik sistemleri veya patolojik durumları alanın yararı için değiştirmek veya incelemek amacıyla kullanılabilen bir maddedir." Öğr. Gör. Pınar Irmak

  24. İLAÇLARIN ADLARIBir ilacın üç türlü adı vardır. • 1.Genel Ad (Jenerik Ad) • İlaçlarla ilgili öğretimde ve bilimsel yayınlarda ülke düzeyinde ve uluslararası düzeyde iletişimin kolaylaştırılması ve standartlaştırılması amacıyla kullanılır. • Bu standardizasyon DSÖ‘ nün çabasıyla sağlanmaktadır. Örneğin, Aspirin. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  25. 2.Ticari Ad (Müstahzar Ad) • İlacı yapan firmaların kendi ürünlerine verdikleri özel addır. Bir ilacın çok sayıda ticari adı olabilir. Örneğin, Algo-tablet, Asabrin, Asporan. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  26. 3. Kimyasal Ad • Uluslararası kimya birliğinin saptadığı addır. Genellikle uzun ve kompleks olduğundan kullanılması pratik değildir. Örneğin, Acetylsalicylicacid. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  27. TEDAVİ ŞEKİLLERİ • İlaç, hastalıkların tedavisi, profilaksisi (önlenmesi), teşhisi ve diğer tıbbi amaçlar için kullanılır. • Hastalıkların tedavisi, ilaçların kullanılma amaçlarının en önemlisini oluşturur. • Eğer tedavi hastalığın nedenini tamamen ortadan kaldıracak şekilde yapılabilirse buna radikal tedavi denir. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  28. Hastalığın nedenini ortadan kaldırmayıp, patolojik olayı veya nedeni kısmen engelleyerek hastalığın gelişmesini yavaşlatarak tedavi yapılabilir veya hastalığın semptom ve işaretlerini düzeltmek mümkün olabilir. • Bu tedavi şekilleri de palyatif tedavi veya semptomatik tedavi adını alır. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  29. Hastalıkların sebebini ve ne olduğunu, ilaçların hastalıktaki rolünü ve etki şeklini bilmeden yalnız gözlem ve denemelere dayanılarak yapılan tedavi şekli ampirik tedavi adını alır. • Bugün için önemini yitirmiştir. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  30. İlaç kullanılırken organizmanın fizyolojisinin ve ilacın etki mekanizmasının çok iyi bilinmesi gerekir. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  31. En iyi tedavi için; • Uygun • ilaç • hastada • dozda • zamanda • aralıklarla • yol ile • hastalık için kullanılmalıdır. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  32. İLAÇLARIN ELDE EDİLDİĞİ KAYNAKLAR Öğr. Gör. Pınar Irmak

  33. İlaçlar ya sentez suretiyle veya doğal kaynaklardan elde edilirler. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  34. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  35. Sentez Suretiyle Elde Edilen İlaçlar • Tıpta kullanılan ilk sentetik ilaçlar, genel anesteziklerden eter ve azot protoksid olmuştur. • Kimya bilimindeki ilerlemeler sayesinde doğal kaynaklardan elde edilen ilaçların pek çoğunu da sentez suretiyle elde etmek mümkün olmuştur. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  36. Doğal Kaynaklardan Elde Edilen İlaçlar • Bitkisel kaynaklı ilaçlar bitkilerin özsuyu, yaprak, rizom (soğan), kök, tohum veya kabuk gibi belirli bir kısmından elde edilir. • Bitkisel kaynaklardan elde edilen en önemli etkin maddeler alkaloidler ve glikozidlerdir. Örneğin belladon ve afyon alkoloidleri, dijital glikozidi gibi... Öğr. Gör. Pınar Irmak

  37. Hayvansal kaynaklı ilaçlar, hormonlar, serumlar, enzimler gibi preparatlardır. Mikroorganizmalardan antibiyotiklerin elde edilmesinde yararlanılır. • Örneğin Penisilin, Penicilliumnotatum adlı küf mantarından elde edilir. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  38. Madensel (mineral) kaynaklı ilaçlar daha az sayıdadır. Kükürt, iyot, demir, alüminyum, magnezyum, amonyum bileşiklerinden tedavide yararlanılır. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  39. DNA Rekombinasyonu tekniği ile de ilaç eldesi mümkündür. • Bu tekniğin esası, insan veya deney hayvanlarında belirli bir etkin maddeyi sentez eden hücrelerden alınan DNA molekülünü çeşitli işlemlerden geçirerek kolay üretilen bir mikroorganizmanın sitoplazması içine sokmaktır. Bu teknik ile insan interferonları, insülin, büyüme hormonu ve bazı aşılar hazırlanmıştır. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  40. İlaçlar vücutta ne gibi değişiklikler yaparlar? Öğr. Gör. Pınar Irmak

  41. ■ İlaçlar vücut fonksiyonları veya zihinsel fonksiyonlar üzerinde etki oluştururlar. • ■ İnsan vücudunda üretilen veya dışarıdan alınması gereken ve eksikliği sonucu hastalık oluşturan aktif maddeleri yerine koyarlar. • ■ Vücuda girerek hastalık yapan patojen mikrop, parazit veya bazı zararlı maddeleri dışarıya atar veya yok edilmelerini sağlarlar. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  42. İlaçlar hangi özelliklere sahip olmalıdır? Öğr. Gör. Pınar Irmak

  43. ■ İlaç kullanılış amacı ile ilgili hücre ve yapılara ve buradaki biyolojik olaylara etki yapmalı, diğer yapı ve olayları etkilememelidir. Buna, ilacın seçicilik (selektivite) özelliği denir. Bu özellik ilaçlarda tam olarak değil, göreceli olarak bulunur. • Örneğin digitalglikozidleri kalp kasına en fazla etki gösterir. • ■ İlaç etkisinin geçici olması gerekir. Yani ilaç kesilince etkisi kısa bir süre sonra ortadan kalkmalıdır. Vücutta kalıcı etki genellikle zehirlerin bir özelliğidir. • ■ İlacın etkisi doza bağımlı olmalıdır. • (Doz: bir defada verilen ilaç miktarıdır, bir gün boyunca verilmesi önerilen miktar günlük doz diye adlandırılır.) Öğr. Gör. Pınar Irmak

  44. İLAÇLARIN UYGULAMA YERLERİ • İlaçların belirli bir yerde etki gösterebilmesi için orada belirli bir konsantrasyonda bulunması gerekir. • Bu konsantrasyona Minimum Etkin Konsantrasyon (MEK) denir. İlaç verilirken miktarları ve uygulama yerleri o şekilde saptanmalıdır ki, aktif madde etki yerine MEK de ulaşabilsin. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  45. İlaçların uygulama yerleri, ilaç vermekle elde edilecek amaca göre iki grupta toplanırlar. • ■ Lokal uygulama yerleri • ■ Sistemik uygulama yerleri Öğr. Gör. Pınar Irmak

  46. LOKAL UYGULAMA YERLERİ • Cilt üzerine • Cilt içine • İntratekal • İntraplevral • İntraperitoneal • İntrakardiyak • İntraartiküler • İntrauterin • İntravajinal • Rektum veya kolon içine • Konjonktiva üzerine • İntranazal • Ağız içi (bukal) Öğr. Gör. Pınar Irmak

  47. Sistemik UygulamaYerleri • Enteral(Oral, Sublingual, Rektal) • Parenteral(İntravenöz, İntraarteriyel, Cilt altına, İntramüsküler, Kemik iliği içine) • Transdermal • İnhalasyon suretiyle Öğr. Gör. Pınar Irmak

  48. Öğr. Gör. Pınar Irmak

  49. İLAÇLARIN FARMASÖTİK ŞEKİLLERİ Öğr. Gör. Pınar Irmak

  50. İlaçların hastaya verilebilecek şekilde özel kalıplara sokulmuş hallerine ilaçların farmasötik şekli denir • İlaçlar üç şekilde hazırlanır: a) Majistral İlaç b)Ofisinalİlaç c) Müstahzar İlaç Öğr. Gör. Pınar Irmak

More Related