1 / 29

ÖĞRENCİLERLE SAĞLIKLI İLETİŞİM VE SORUN ÇÖZME BECERİLERİ

ÖĞRENCİLERLE SAĞLIKLI İLETİŞİM VE SORUN ÇÖZME BECERİLERİ. ŞEHİTKAMİL ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ Hanife ÖZKADİF Psikolojik Danışman. SORUNLARI ETKİLİ BİR ŞEKİLDE ÇÖZEREK ÖĞRETME-ÖĞRENME ALANI NASIL GENİŞLETİLEBİLİR?.

lotta
Télécharger la présentation

ÖĞRENCİLERLE SAĞLIKLI İLETİŞİM VE SORUN ÇÖZME BECERİLERİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ÖĞRENCİLERLE SAĞLIKLI İLETİŞİM VE SORUN ÇÖZME BECERİLERİ ŞEHİTKAMİL ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ Hanife ÖZKADİF Psikolojik Danışman

  2. SORUNLARI ETKİLİ BİR ŞEKİLDE ÇÖZEREK ÖĞRETME-ÖĞRENME ALANI NASIL GENİŞLETİLEBİLİR? Öğrencilerin «kabul edilebilir» ve «kabul edilemez» davranışlarını ayırmakta kullanılabilecek bir dikdörtgen hayal ediniz. Kabul çizgisinin yeri kişiden kişiye değişiklik gösterir. Şekil:1 A Öğretmenin dikdörtgeni Şekil:2 B Öğretmenin dikdörtgeni

  3. GERÇEK KABULÜN ÖNEMİ Bazen öğretmen, gerçekte kabul etmediği öğrenci davranışlarını kabul edermiş gibi görünmeye kendini zorlar. Ya da tam tersi olabilir. Bu durumda gönderdiği mesaj en iyi haliyle «karışıklık», en kötü haliyle «sahtekarlık veya yapmacıklık» olarak algılanacaktır. Yapmacık kabul, sorun çözmeye yarar sağlamayacağı gibi zarar da verebilir. Öyleyse, gerçek kabul duygusunu tespit edebilmek, sorun çözmede ilk adımdır. Kabul duygumuz dikdörtgenin alt kısmındaysa, duygumuzu doğru olarak ileten açık bir dil kullanmak sorunun çözümünü kolaylaştıracaktır.

  4. SORUN KİMİN? Sorun çözmede olumlu sonuca ulaşmak için önce sorunun kime ait olduğunu belirlemek gerekir. Öğretmenin davranışı; sorun yalnızca öğrenciye aitken başka, yalnızca kendine aitken başka olmalıdır.

  5. Sorun ÖğrencininkenSorun Öğretmeninken -Konuşmayı öğrenci başlatır. -Konuşmayı öğretmen başlatır. -Öğretmen dinleyendir. -Öğretmen konuşandır. -Öğretmen danışmandır. -Öğretmen etkileyendir. -Öğretmen öğrencinin -Öğretmen sonuçtan hoşnut çözümünü kabul eder. olmalıdır. -Öğrencinin ihtiyacı ile ilgilidir. -Kendi ihtiyacı ile ilgilidir. -Öğretmen daha pasiftir. -Öğretmen daha aktiftir.

  6. Sorunun Kime Ait Olduğunu Anlamak İçin İpuçları 1-Dikdörtgendeki «Kabul edilemez» alanındaki davranışlar öğretmende sorun yaratır. Örneğin sınıfta sürekli etrafındakilerle konuşan bir öğrencinin davranışı kabul çizgisinin altındaysa, sorun «öğretmene ait»tir. 2-Mevcut sorunun somut etkisinin kimi etkilediğine bakmak gerekir. Kendimize şu soruları sorabiliriz: - «Olumsuz etkilendiğim için mi bu davranışı kabul edemiyorum?» Bu sorunun cevabı «evet» ise sorun öğretmenindir. - «Yalnızca öğrencinin değişik davranmasını, benim düşündüğüm şekilde hissetmesini istediğim için mi kabul edemiyorum?» Bunun cevabı «evet» ise sorun büyük oranda öğrencinindir. (Derste dalması, derse katılmaması vb.)

  7. SORUN ÖĞRENCİNİNKEN NE YAPILABİLİR? Öğrenciler bir sorun yaşadığı zaman bunu anlarız ve çözmek için bir iletişim başlatırız. Ancak bu iletişim çeşitli engellerle kesilebilir ve sorun tam olarak çözülemeden, belki de tam olarak tanımlanamadan olduğu gibi kalır.

  8. En Yaygın 12 İletişim Engeli ÖRNEK SORUN: Ödevini tamamlamakta güçlük çeken bir öğrenci. «Kabul Edilmezlik Dili»ni ileten, yani öğrenciye sorununun kabul edilmediği duygusunu veren 5 cevap: 1-Emir vermek- Yönlendirmek: «Yakınmayı bırak da ödevini yap» 2-Uyarmak-Gözdağı vermek: «Bu dersten iyi not almak istiyorsan biraz kıpırdan» 3-Ahlak dersi vermek:«Okulda yalnızca çalışmalısın» 4-Öğüt vermek-Çözüm ve öneri getirmek: «Şimdi senin yapacağın şey vaktini iyi planlamak. Ondan sonra bütün ödevlerini yapabilirsin.» 5-Öğretmek- Nutuk çekmek- Mantıklı düşünceler önermek: «Duruma bir bakalım. Ödevini tamamlamak için yalnızca 34 günün kaldığını hatırlasan iyi olur.»

  9. Öğrenciyi »yargılayan, değerlendiren, bastıran» cevaplar: 6-Yargılamak-Eleştirmek-Suçlamak: «Sen tembelsin ya da işi ağırdan alıyorsun» 7-Ad takmak-Alay Etmek: «İlkokul öğrencisi gibi davranıyorsun, lise öğrencisi gibi değilsin» 8-Yorumlamak-Analiz Etmek-Tanı Koymak: «Sen açıkça bu ödevi yapmaktan kaçınıyorsun.»

  10. «Sorunu ortadan kaldırmak, öğrencinin kendini iyi hissetmesini sağlamak, hatta onun gerçek bir sorunu olduğunu görmezden gelmek» mesajını içeren cevaplar: 9-Övmek-Aynı Düşünceden Olmak-Olumlu Değerlendirme Yapmak: «Sen gerçekten çok yetenekli bir gençsin, eminim bunu yapmanın bir yolunu bulursun» 10-Güven Vermek-Desteklemek-Avutmak-Duygularını Paylaşmak: «Böyle hisseden tek kişi sen değilsin. Zor görevlerde ben de aynı şeyi hissederdim. Ama işin içine girince o kadar da zor olmadığını göreceksin.»

  11. Bazen de öğrencinin sorununa «biz çözüm bulmak ve bu çözümü kabul ettirmek» amacı ile soru sorarız: 11-Soru sormak-Sınamak-Sorguya Çekmek: Ödevin çok mu zor? Bu ödevi ne kadar zamanda yapacaksın? Yardım istemek için niye bu kadar bekledin?» Öğretmenin, «konuyu değiştirmek, öğrenciyi başka yöne yönlendirmek ya da öğrenci ile ilgilenmemek için kullandığı cevap şekli vardır: 12-Oyalamak-Alay etmek-Şakacı davranmak:«Boşver, daha keyifli şeylerden konuşalım», «Şimdi zamanı değil», «Dersimize dönelim», «Galiba bu sabah yatağın ters tarafından kalktın»

  12. 12 ENGEL NEDEN YARARSIZDIR Bu cevaplar ya da tepkiler öğrencide aşağıdaki sonuçlara neden olabilir: 1-Duygularının geçerli ve doğru olduğuna inanılmadığını, 2-Söyledikleriyle ilgilenilmediğini, 3-Sorguya çekildiğini, 4-Olduğu gibi kabul edilmediğini, değişmesi için baskı altında olduğunu, 5-Suçlu ve kötü olduğunu, 6-Kendini koruma ve direnme ihtiyacını duyduğunu, 7-Yetersiz ve başkalarından aşağı olduğunu, 8-Çocuk gibi davranıldığını, 9-Duygularının yersiz olduğunun düşünüldüğünü, 10-Sorununu çözebileceğine inanılmadığını Düşünür ve tepkileri böyle algılar.

  13. «ÖVGÜ» VE «SORU SORMA»NIN NESİ YANLIŞ? • Övgü, öğrenci kendi davranışından memnun değilse öğretmenin kendini anlamadığı fikrine kaptırabilir, kulak ardı eder, aşağılık duygusu daha da güçlenebilir. • Öğrenci, davranışının değiştirilmesi amacıyla övüldüğü zaman bunu hisseder. • Sınıfta birkaç öğrencinin övülmesi, diğer öğrenciler için olumsuz değerlendirme olarak kabul edilir. • Övülmeye alışmış bir öğrenci, övülmediği zaman olumsuz değerlendirildiğini düşünebilir. Ancak, öğrencinin davranışına karşı doğal ve ani bir övgüde bulunmak (özellikle sorun yok iken), o zaman etkili olabilir ya da engel oluşturmaz. Soru sorma da, cevap verene gerçek sorunun ne olduğunu anlatma şansı vermemesi, sınırlayıcı olması bakımında engelleyicidir.

  14. 12 ENGELİN YERİNE NE KOYMALIYIZ? 12 Engel «Kabul Etmeme Dili»dir. Dirence neden olabilir. ÖRNEK: Sürekli eleştirilen bir öğrenci «Bana ne kadar kötü ve güvenilmeyecek biri olduğum, düşüncelerimin ne kadar aptalca olduğu öyle sık söyleniyor ki, inat olsun diye onların istemediği şeyleri daha çok yapıyorum. Onlar beni zaten kötü ve aptal görüyorlarsa neden değişeyim?» diyor. Sorunu olan birine yardım, kabul etme ile başlar. Olduğu gibi kabul edildiğini anlayan kişi, nasıl değişeceğini KENDİSİ düşünmeye başlar.

  15. «Kabul etme dili» ile yaklaşım çeşitleri: 1-Edilgin Dinleme (Sessizlik) 2-Kabul Ettiğini Gösteren Tepkiler (Baş sallama ,hıhı, evet, anlıyorum, gülümsemek, mimikler vb.) 3-Konuşma Tıkandığında Kapı Aralayıcı Mesajlar («Biraz daha açıklar mısın?», «Devam eder misin?», «Bu konuda başka ne söylemek istersin» vb.) 4-Etkin Dinleme (Kodlu mesajları çözmede en etkili dinleme şeklidir.) Acıkan birinin «acıktım» demesi anlaması kolay bir iletidir. Ancak «acıktım» yerine «saat kaç» diyen birine «saate bakmayı biliyorsun» der ve gerçek iletiyi kaçırmış oluruz.

  16. ETKİN DİNLEME Etkin Dinleme ; 1-Söylenenlerin, söyleyene içerik olarak geri yansıtılması (İçerik yansıtma), 2-Söyleyenin duygusunun ne olabileceğini anlamaya çalışarak duygusunun yansıtılması (Duygu yansıtma) şeklinde iki türlü geri yansıtma söz konusudur. Etkin dinlemede kişi karşısındaki tarafından doğru anlaşılıp anlaşılmadığını görecek ve daha fazla açılmaya başlayacaktır. Sonuçta kodlu mesaj varsa gerçek sorun anlaşılacak ve sorununa kendisi çözüm bulabilecektir. Örnek: Öğrencinin duygusu: Sınav endişesi Kodlu Mesajı : «Bu dersteki bütün saçmalıkları öğrenmek zorunda mıyım?

  17. ÖRNEK ETKİN DİNLEME: Öğrenci: -Bu dersteki saçmalıkları öğrenmek zorunda mıyım? Öğretmen: -Bu derste öğretilenlerin saçma olduğunu düşünüyorsun. (İçerik yansıtma) Öğrenci: -Evet. Hiçbirini öğrenmek istemiyorum. Öğretmen: Bu dersten soğumuş gibisin. (Duygu sansıtma) Öğrenci: -Evet hiç çalışamıyorum. Öğretmen: -Çalışmadığın için endişelisin. (Duygu yansıtma) Öğrenci: -Hem de çok. Yarınki sınava nasıl gireceğim? Öğretmen: -Hazır olmadığın için sınava girmekten korkuyorsun? (Duygu yansıtma) Öğrenci: -Evet hazır değilim. Ama sanırım bundan sonra bu derse biraz daha fazla çalışmam gerekecek. İyi bir çalışma planı yapmam için yardımcı olur musunuz?

  18. Bu etkin dinleme ile birlikte gelişen iletişimde öğrencinin gerçek sorununun o dersi saçma bulmak değil, sınav endişesi olduğu anlaşıldı. Bu iletişimin sonunda sınav endişesi ile birlikte çalışmasını engelleyen önemli bir sorun da ortaya çıkabilirdi. Etkin Dinlemede dikkat edilmesi gerekenler; - İçtenlikle kabul etme, - Öğrencinin duygusunu hissedebilme, - Gerçekten ona yardım etme isteği içinde olmak gerekir. -Uygun, kısıtlı olmayan bir zamanda yapılmalıdır. Aksi halde aceleyle yanlış, yapmacık ve mekanik olur.

  19. SORUN ÖĞRETMENİNKEN NE YAPILABİLİR? Yararsız 5 Çözüm Tepkisi SORUN: Öğrencinin derste sürekli konuşması SOMUT ETKİ: Öğretmenin rahatsız olması 1-Emir vermek, yönlendirmek («Konuşmayı kes ve beni dinle!») 2-Uyarmak ve gözdağı vermek («Eğer susmazsan seni müdüre yollamak zorunda kalacağım.») 3-Ahlak dersi vermek («9.sınıf öğrencisi doğruyu yanlışı ayırabilmeli.») 4-Öğretmek, mantık yürütmek («Ders anlatılırken dinlemezsen öğrenemezsin.») 5-Öğüt vermek, çözüm getirmek («Yerinde olsam bir tek kelimeyi bile kaçırmak istemezdim.»)

  20. YARARLI ÇÖZÜM TEPKİSİ «Ben Dili» ÖRNEK: Sınıfta ders dinlemeyen bir öğrenci karşısında öğretmenin hissettiği duygu «Rahatsızlık»tır. Bu duygusunu saklayıp konuşursa dili «Sen»li olacaktır. «Terbiyesizlik ediyorsun!» Eğer duygularını açıklayarak konuşursa «Ben Dili» ile konuşmuş olacaktır. «Çok rahatsız oluyorum.» ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ «Sen» İleti Kodu «Terbiyesizlik Ediyorsun" «Ben» İleti Kodu «Çok rahatsız oluyorum» Kodlama Kodun çözümlenmesi Rahatsızlık Benim kötü olduğumu düşünüyor Kodlama Kodun çözümlenmesi Rahatsızlık Öğretmen rahatsız

  21. «BEN DİLİ» CÜMLELERİ NASIL KURULUR? Kabul edilemez davranışı suçlamayan, yargılamayan türde tanımlamak «Ben Dili» için iyi bir başlangıçtır. «Dersimi anlatırken dinlemediğiniz zaman………………» «Konuşurken sözüm kesildiğinde………………………..» «Ödevler zamanında yapılmadığı zaman………………….» «Sınıfın kirletildiğini gördüğümde…………………………» Yapılan davranış böyle başlayan cümlelerle tanımlandıktan sonra, bu davranışın, üzerimizde nasıl bir somut etki yarattığını, hangi duyguya kapıldığımızı belirtmemiz gerekir. Somut etki belirtilmezse ben iletisi tam anlaşılamaz ve başarısız olur.

  22. ÇATIŞMA ÇÖZME Çatışmalarda genellikle bir tarafın «kazanması», bir tarafın «kaybetmesi» söz konusudur. Sorun çıkmasın diye boyun eğen ve «kaybeden» konumda olanlar çeşitli baş etme yöntemlerine başvurabilirler. Örneğin öğrenciler yenilmiş hissedince; direnme, meydan okuma, yalan söyleme, başkalarını suçlama, hile yapma, zorbalık etme gibi yollara başvurabilirler. Öğretmen yenilince; yılgınlık, isteksizlik, kırgınlık, öfke, saldırganlık, güvensizlik yaşayabilir. Çatışmaların çözümünde, her iki tarafta da bu duyguların oluşmasını engelleyen ve sorunu gerçek anlamda çözmeye yarayacak en iyi çözüm yöntemi «Kaybeden YokYöntemi»dir.

  23. ÇATIŞMA ÇÖZMEDE«KAYBEDEN YOK YÖNTEMİ» Uygulanması kolay bir yöntem olmasına karşın, büyüklerin mutlak üstünlüğüne inananlar için zordur. AŞAMALARI: 1-Sorunu tanımlama (Çatışma konusu) 2-Olası çözümler üretme (Beyin fırtınası) 3-Çözümleri değerlendirme 4-En iyi çözümün hangisi olduğuna karar verme 5-Bu kararın nasıl uygulanacağını belirleme 6-Çözümün başarısını değerlendirme

  24. ÖRNEK: 1-Sorunu Tanımlama: Sınıfın çok gürültülü olması. (Öncelikle öğretmen neden bu kadar konuşma ihtiyacı içinde olduklarını anlamak istediğini söyler ve öğrencilerin bu konuda düşünmesini sağlar. Bu durumun onun üzerindeki somut etkisini ben dili ile açıklar. -«Sürekli konuştuğunuz için anlattıklarımı tekrarlamak zorunda kalıyorum (ben dili) ve bu hiç hoşuma gitmiyor. (Somut etki). Sizin de konuşma ihtiyacı içinde olduğunuzu görüyorum. Ancak benim ve sizin gereksinimleriniz çatışıyor. Bu sorunu çözecek önerileri tartışmanızı istiyorum.»

  25. 2-Olası Çözümler Üretme: (Saçma da olsa çözüm üretmeleri teşvik edilerek öneriler tahtaya yazılır) a- Oturma düzeninin yenilenmesi b-Konuşana ceza verilmesi c-Canı isteyenin konuşması d-Her gün belirli bir konuşma zamanının ayrılması e-Birisi konuşurken konuşmamak f-Hiç konuşulmaması g-Sınıfın yarısı ile ders yapılması, diğer yarısının konuşması h-Fısıltı ile konuşulması ı-Sadece sözlü çalışma yapılması

  26. 3-Çözümleri Değerlendirme: ÖĞRETMEN: «Beğenmediğimiz önerileri listeden çıkarmak üzere tartışalım. Ben b, c ve ı önerilerini beğenmedim.» (Nedenlerini açıklar, tartışılmasını sağlar, herkes aynı fikirdeyse çıkarılır. Tüm seçenekler tartışılarak öğrencilerin beğenmedikleri çıkarılır. Geriye yalnızca d, e ve h önerileri kalır. 4-En İyi Çözümün Hangisi Olduğuna Karar Verme: ÖĞRETMEN: «Böylece d, e ve h önerileri kalıyor. Kimsenin itirazı yoksa bir kağıda yazıyorum ve hepimiz altını imzalıyoruz. Kararımıza uymaya ve onu bozmamaya çalışacağız.»

  27. 5-Bu kararın nasıl uygulanacağını belirleme ÖĞRETMEN: «Şimdi bu çözümleri nasıl uygulayacağımızı tartışalım» Tartışma sonunda; -Öğrencilerin ders sırasında ne zaman konuşabilecekleri, -Konuşan olursa onu uyarmak, birbirlerini denetlemek, -Çok önemli bir şey söyleyecekse yanındakine çok kısık sesle söylemesi, önemli değilse teneffüse ertelemesi kararlaştırılır.

  28. 6-Çözümün Başarısını Değerlendirme ÖĞRETMEN: «Şimdi de kararımızın iyi uygulanıp uygulanmadığını değerlendirmek için konuşacağımız saati belirleyelim.» (Tüm öğrencilerin kabul ettiği bir saat belirlenerek tartışma bitirilir.) Öğrenciler Anlaşmaya Uymazlarsa: 1-Anlaşmaya uymayan öğrenciye bir şans daha tanınabilir. 2-Sözünü hatırlatıp, yerine getirmesini sağlayacak bir yol bulunabilir. 3-Uymayanın sorunu devam ediyorsa bireysel olarak nedeni araştırılabilir. (İlgi, güç, intikam vb. ihtiyaçlar) 4-Genel olarak uymada sınıfça bir sorun varsa 2.basamağa geri dönülür ve daha uygun bir çözüm aranır. 5-Sonuca varmayı engelleyen zorlukları ortaya çıkarmaya yönelinebilir.

  29. DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM Kaynak: Etkili Öğretmenlik Eğitimi-Dr.Thomas GORDON

More Related