1 / 52

Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Su Kalitesi Yönetimi Dairesi Başkanlığı

Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Su Kalitesi Yönetimi Dairesi Başkanlığı. Türkiye’de Jeotermal Aktivitelerden Kaynaklanan Su Kirliliği. Özgür GÜNHAN Orman ve Su İşleri Uzmanı Yeraltı Suyu Kalite Şube Müdürlüğü. 10.04.2015. Sunum İçeriği. Jeotermal atıksuların çevresel etkileri

wilford
Télécharger la présentation

Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Su Kalitesi Yönetimi Dairesi Başkanlığı

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Su Kalitesi Yönetimi Dairesi Başkanlığı Türkiye’de Jeotermal Aktivitelerden Kaynaklanan Su Kirliliği Özgür GÜNHAN Orman ve Su İşleri Uzmanı Yeraltı Suyu Kalite Şube Müdürlüğü 10.04.2015

  2. Sunum İçeriği • Jeotermal atıksuların çevresel etkileri • Jeotermal atıksuların arıtım ve bertaraf yöntemleri • Türkiye’de jeotermal kaynaklı kirlilik • Türkiye’de jeotermal atıksuların yönetimi • Türkiye’de jeotermal atıksularile ilgili mevzuat

  3. Jeotermal Atıksuların Çevresel Etkileri • Jeotermal atıksular, genel olarak, metal içeriği bakımından zengin ve sıcaklığı yüksek sulardır. • Termalkirlilik →oksijen dengesinde bozulma, ekolojik bozulma • Kimyasal kirlilik → sağlık problemleri, ekolojik bozulma

  4. Jeotermal Atıksuların Çevresel Etkileri • Arsenik (As), bor (B), florür (F),silis (Si), jeoetermal sularda sıklıkla rastlanan elementlerdir. • Dünya Sağlık Örgütü içme sularında AsveFiçin üst sınırı 0,01 ve1,5 mg/L olarak belirlemiştir. • Biçin önerilen standart değer 2,4 mg/L’dir. Ancak, dünyanın büyük bir bölümünde B için belirlenen üst sınır 0,5 mg/L’dir.

  5. Jeotermal Atıksuların Arıtım ve Bertaraf Yöntemleri

  6. Jeotermal Atıksuların Arıtım ve Bertaraf Yöntemleri Geri Kazanım ve Deşarj: • Mineral açıdan zengin jeotermal su, eğer bu elementler yeniden kazanılabilirse değerli bir mineral kaynağıdır. • Literatürde silis, çinko, lityum gibi mineral ve metallerin jeotermal atıksulardan geri kazanımı konusunda çeşitli çalışmalar vardır. • California’dakiMammoth Lakes Jeotermal Enerji Santrali’nde ters osmozile silis üretimi yapılmaktadır. • Jeotermal atıksular uygun bir arıtımdan sonra alıcı ortama deşarj edilebilir.

  7. Jeotermal Atıksuların Arıtım ve Bertaraf Yöntemleri Reenjeksiyon: • Doğal yollarla beslenimi sınırlı olan jeotermal sahalara ek besleme sağlayarak sürdürülebilir kullanıma katkıda bulunur. • Jeotermal sahalarda gözlenen basınç düşümünü ve çökme riskini azaltır. • Rezervuar kayasından daha fazla termal enerji elde edilmesini sağlamak suretiyle üretim kapasitesini artırır.

  8. Jeotermal Atıksuların Arıtım ve Bertaraf Yöntemleri Reenjeksiyon, üretim kuyularındaki suyun soğuması gibi sorunlara yol açması sebebiyle dikkatli bir tasarım gerektirir.

  9. Türkiye’de Jeotermal Kaynaklı Kirlilik Türkiye’nin jeotermal potansiyeli; • Türkiye’nin teorik potansiyeli 31500 MWt’dur. • 2012 sonu itibariyle; • görünür jeotermal ısı kapasitesi 7000 MWt, • keşfedilmiş jeotermal saha sayısı 225, • elektrik üretimine uygun potansiyel içeren saha sayısı 25 (tamamı Batı Anadolu’da) • 9 adet enerji santralinde 162,2 MW elektrik üretimi.

  10. Sıcaklığına Göre Ülkemizdeki Jeotermal Alanların Dağılımı

  11. Kurulu güce göre jeotermal enerji 2011 yılına ait TEİAŞ verilerine göre

  12. Sıcaklığına Göre Ülkemizdeki Jeotermal Kaynakların Konumları

  13. Batı Anadolu’ya Yakından Bakış

  14. Ülkemizdeki Jeotermal Kaynaklı Kirlilik • Büyük Menderes Havzası • Küçük Menderes Havzası • Susurluk Havzası • AkarçayHavzası • Gediz Havzası • Kuzey Ege Havzası

  15. Büyük Menderes Havzası Büyük Menderes Havzası Koruma Eylem Planı (2010) • Termal kirlilik, tuzluluk, B kirliliği • Jeotermal elektrik santralleri: Denizli- Sarayköy, Aydın-Köşk (Dora-1 ve Dora-2) ve Aydın-Germencik • Reenjeksiyon yapılmaktadır. Ancak by-pass hatları mevcut olup arıza veya bakım zamanlarında alıcı ortama deşarj edilme ihtimali vardır. • Denizli Pamukkale çevresindeki termal oteller Akköy Belediyesi AAT’ye bağlıdır. • Aydın’da narenciye kalitesinde önemli düşüş

  16. Küçük Menderes Havzası Küçük Menderes Havzası Koruma Eylem Planı (2010) • Jeotermal enerji 10 yılı aşkın süredir ısınma amaçlı kullanılmaktadır. • Ergenli Barajı su toplama alanı içerisinde sıcaklığı 40oC’yi aşan jeotermal su belirlenmiştir. Olası etkiler incelenmelidir. • Alaçatı, Ilıca ve Şifne’deki jeotermal tesislerden kaynaklanan atıksularAlaçatı Barajı’nda; Narlıdere ve Balçova’daki jeotermal tesislerden kaynaklanan atıksularise Balçova Barajı’nda Bkonsantrasyonu açısında risk oluşturmaktadır.

  17. Susurluk Havzası Susurluk Havzası Koruma Eylem Planı (2010) • Tavşanlı ve Emet’deki jeotermal tesislerden kaynaklanan atıksular Emet ve Orhaneli Çayı vasıtasıyla Uluabat Gölü’ndeki; Simav, Balıkesir-Merkez, Sındırgı ve Bigadiç’teki jeotermal tesislerden kaynaklanan atıksular ise Simav Çayı’ndaki Bkonsantrasyonunu arttırıcı unsurlar arasındadır.

  18. AkarçayHavzası Akarçay Havzası Koruma Eylem Planı (2008) • Afyonkarahisar → termal turizm ve konut ısıtması • Yüzey sularındaki etkisi →Kullanım sonrası veya verimsiz işletilen arıtma tesislerinden sonra Akarçay’adeşarj • Yeraltı sularındaki etkisi →soğuk-sıcak su dengesinin bozulması ve sıcak suların soğuk su sistemine girişimi

  19. AkarçayHavzası • Ömer Hamamı suyu deşarjı → TÇM = 3800 mg/L • Afyon şehir ısıtmasından dönen suların (AFJET) deşarjı → TÇM = 5000 mg/L TÇM (AFJET) = 5000 mg/L Mart ayında 450 mg/L Akarçay < 350 mg/L 1145 mg/L (kurak dönemde) 100 m

  20. AkarçayHavzası TÇM (Gazlıgöl kaplıcası) = 2000 mg/L TÇM (Heybeli kaplıcası) = >3000 mg/L 350 mg/L (yağışlı dönemde) 440 mg/L (yağışlı dönemde) Sivrikaya Deresi Akarçay 1500 mg/L (kurak dönemde)

  21. AkarçayHavzası • Maksimum B konsantrasyonu → Ömer-Gecektermal sahasının çıkışında ve Afyonkarahisar Ovası’nın kuzeybatısındaki sıcak su kuyularında • As (Ömer hamamı deşarjı) = 176,6 mg/L • As (AFJET deşarjı) = 173,9 mg/L • As (Heybeli kaplıcası) = 168,6 mg/L • İçme sularında maksimum As =0,01 mg/L

  22. AkarçayHavzası İstanbul Üniversitesi, 2001. “Afyonkarahisar termal ve mineralli su kaynaklarının kullanılmasında başlıca ekolojik ve balneolojik sorunlar” • CaCO3 ve MgCO3 çökelmesine karşı →“inhibitör” • Afyon’da; * ~ 50 sondaj kuyusunda aylık inhibitör tüketimi = ~ 30 ton → Ayda 30 ton katkı maddesi * Yılda → 3,5 milyon ton (enerji)+ 1,5 milyon ton (balneoloji) = 5 milyon ton jeotermal su • Toprağa verilen inhibitörlü jeotermal sular toprak pH’sınıdüşürür (bitki örtüsünde çoraklaşma), yer altı ve yerüstü sularının kimyasal bileşimini bozar. • InhibitörpH’sınıtamponlamak için → NH4 • Yeraltı ve yerüstü sularında NH4kirliliği • Arıtmasız deşarj → yerüstü ve yeraltı sularında As ↑ → içme ve kullanma sularındakiAs ↑

  23. AkarçayHavzası • Bile Mg, Na ve K tuzlarının toprağa ve sulara karışması flora ve fauna dengesini bozar, toprağı bitkilerin yetişemeyeceği bir forma sokarak tarımsal üretimi düşürür. • Akarçay’a ve Eber Gölü’ne deşarj edilen sıcak su sonucu ekolojik yönden bir dizi değişiklik → doğal populasyon(bitkisel ve hayvansal organizmalar) sıcaklığın artmasıyla farklılaşır, termofil (sıcağı seven) türlere döner.

  24. AkarçayHavzası Yeraltı suyu kirliliği: • Jeotermal alanlara yakın yerlerde Na+K, Cl, Li, B, sıcaklık ve elektriksel iletkenlik ↑ • Ömer-Gecek, Gazlıgöl ve Heybeli jeotermal alanlarında termal su kaynak ve üretim kuyularına yakın soğuk su kuyularında kirlilik gözlenmektedir. • Jeotermal kökenli kirlenmenin oluşum mekanizması konusunda yeterli bilgi yoktur.

  25. AkarçayHavzası Olasılıklar; • jeotermal ve soğuk su akiferleri arasındaki doğal etkileşim sonucu, • jeotermal su kuyularının hatalı teçhizi sonucu, • doğru teçhiz edilmiş kuyu cidarlarının zamanla yıpranması ile oluşan kaçaklar sonucu. • Jeotermal akifer ile soğuk su akiferleri arasındaki dinamik ilişki sayısal modeller aracılığı ile incelenmeli, yeni soğuk su kuyuları modellerin öngörüleri doğrultusunda açılmalıdır.

  26. AkarçayHavzası AFJET deşarj suyu için alternatif önlemler: • Reenjeksiyon, • Kış aylarında depolanan suyun yaz aylarında buharlaştırılarak iyonlarından arındırılması, • İyon değiştirme ile kimyasal arıtma, • Buharlaştırma ve kimyasal işlemlerle arındırma yoluyla Br, B, Li, Asgibi değerli elementlerin geri kazanılması, • Kanalet sistemi ile tuzlu ve kullanılamaz özellikte su içeren Akşehir Gölü’ne iletilmesi.

  27. AkarçayHavzası - Güncel Durum DSİ-SVT verilerine göre; • As, B veya F parametrelerinden en az birinin ölçüldüğü 16 adet kuyu bulunmaktadır. Ölçüm periyodu ve sıklığı kuyudan kuyuya değişmektedir. • En yüksek As 95,3 µg/L ile 2010 yılında Yakasenek Belediyesi kuyusunda, ikinci en yüksek As ise 70,7 µg/L ile 2011 yılında Seydiler Belediyesi kuyusunda gözlenmiştir. • En düşük As1,2 ve 1,08 µg/L ile 2011 ve 2013 yıllarında Yakasenek Belediyesi kuyusunda ölçülmüştür. • Yakasenek Belediyesi kuyusu haricinde ölçülen en düşük As 9,3 µg/L ile Çobanlar Köyü kuyusundadır.

  28. AkarçayHavzası - Güncel Durum • En yüksek B, 0,589 mg/L ile 1999 yılında Çobanlar Köyü kuyusunda ölçülmüştür. • En yüksek F, 1,39 mg/L ile 2011 yılında Bayat Belediyesi ve Gebeceler Belediyesi kuyularında ölçülmüştür.

  29. YAKASENEK BELEDİYESİ YAS KUYULARI 95,3 µg/L

  30. SEYDİLER BELEDİYESİ YAS KUYULARI 70,7 µg/L

  31. ÇOBANLAR KÖYÜ (BESLER) KUYULARI 0,589 mg/L

  32. BAYAT BELEDİYESİ YAS KUYULARI 1,39 mg/L

  33. İSCEHİSAR BELEDİYESİ YAS KUYULARI

  34. SÜLÜMENLİ BELEDİYESİ YAS KUYULARI

  35. AkarçayHavzası - Güncel Durum Toplam 35 adet As ölçümünün 4’ü DSÖ sınır değerinin (10 µg/L) altındadır.

  36. AkarçayHavzası - Güncel Durum Toplam 31 adet B ölçümünün 30’u 0,5 mg/L’nin altındadır.

  37. AkarçayHavzası - Güncel Durum DSİ-SVT verilerine göre; • As, B veya F parametrelerinden en az birinin ölçüldüğü 18 adet yüzey suyu ölçüm istasyonu bulunmaktadır. Bazı istasyonlardaki ölçümler 1991 yılından itibaren başlamıştır. Ölçüm periyodu ve sıklığı istasyondan istasyona değişmektedir. • En yüksek As 4,8 µg/L ile 2007 yılında Akarçay-Akdeğirmen Barajı Aks Yeri istasyonunda gözlenmiştir. • En yüksek F, 0,76 mg/L ile 2011 yılında Akarçay-Akdeğirmen Barajı Yandere istasyonunda ölçülmüştür.

  38. AkarçayHavzası - Güncel Durum En yüksek B, 6 mg/L ile 2006 yılında Araplı Deresi -Akarçay Öncesi istasyonunda ölçülmüştür.

  39. AkarçayHavzası - Güncel Durum 2013 yılında yapılan ölçümlere göre, en yüksek B konsantrasyonu 1,04 mg/L ile Akarçay - Şeker Fabrikası Sonrası istasyonunda gözlenmiştir. 1,04 mg/L Eber Gölü - Yalı Mevkii

  40. AkarçayHavzası - Güncel Durum Sonuç olarak; havzadaki temel problem Yüzey sularında B Yeraltı sularında As

  41. Türkiye’de Jeotermal Atıksular ile ilgili Mevzuat • Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu (03/06/2007 tarih ve 5686 sayılı) • Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği (Tarih: 11.12.2007, Sayı: 26727, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı) • Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (Tarih: 31.12.2004, Sayı: 25687, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) Ayrıca; • Kaplıcalar Yönetmeliği (Tarih: 24.07.2001, Sayı: 24472, Sağlık Bakanlığı)

  42. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Madde 1 - Amaç Madde 2 - Kapsam Madde 3 - Tanımlar Madde 4 – Mülkiyet ve ruhsat Madde 5- Arama ruhsatı Madde 6- İşletme ruhsatı Madde 7- Teknik sorumluluk ve faaliyet raporu Madde 8 – Mücbir sebep ve beklenmeyen hal Madde 9- Faaliyetlerin denetlenmesi Madde 10- Devir, sicil, ihale, harç, teminat ve idare payı Madde 11- İdari yaptırımlar Madde 12 - İrtifak ve kamulaştırma Madde 13 – Rehin, haciz, ihtiyati tedbir ve ipotek tesisi Madde 14- Kaynak rezervuarının korunması Madde 15-Terk ve tesislerin intikali Madde 16-17-18-19-20-21 Çeşitli Hükümler Geçici maddeler

  43. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Kaynak rezervuarının korunması MADDE 14- (1)Bu Kanuna tabi faaliyetlerde kaynağı oluşturan jeotermal sistemin korunması, kaynağın israf edilmemesi ve çevrenin korunması esas olup işletme faaliyeti öncesinde kaynağın koruma alanları etüdünün ruhsat sahibi tarafından yaptırılması zorunludur. Aksi takdirde faaliyetler durdurularak koruma alanlarının belirlenmesi için ruhsat sahibine uygun süre verilir. Bu süre sonunda da koruma alanının belirlenmemesi halinde 11 inci madde hükümleri uygulanır. (2)Koruma alanı etüt raporları, MTA‘nın görüşü alınarak, idare tarafından onaylanır. Arazi kullanımı ve yapılaşma ile ilgili kaynak koruma alanları etüdünde öngörülen kısıtlama ve koşullar, imar planlarında esas alınır. Kaynak koruma alanlarında alınacak tedbirlere ilişkin genel ilkeler yönetmelikle belirlenir. (3)MTA tarafından yapılan denetlemelerde faaliyetlerin öngörülen tedbirlere uygun yürütülmediğinin tespiti halinde, faaliyetler idarece durdurulur. Alınacak tedbirler, MTA tarafından belirlenir ve idareye bildirilir. Gerekli tedbirleri almak ve/veya aldırmakla idare yükümlüdür. Gerekli tedbirlerin alınması için en fazla bir yıl süre verilir. Öngörülen tedbirlerin yerine getirilmemesi halinde ruhsat iptal edilir.

  44. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu (Madde 14) Kaynak rezervuarının korunması MADDE 14- (4)Ruhsat sahibi, kullanım sonrası açığa çıkacak akışkanı çevre limitlerini dikkate alarak deşarj edebilir. Akışkan içeriği çevre limitlerine göre deşarja izin vermiyorsa reenjekte etmekle yükümlüdür. Ancak formasyonun fiziksel ve kimyasal özellikleri nedeniyle reenjeksiyonun gerçekleşmediğinin MTA tarafından onaylanması halinde, çevre kirlenmesini önleyecek tedbirler alınarak deşarj yapılır. (5)Entegre jeotermal kaynak kullanım alanı dışındaki müstakil kaplıca ve doğal mineralli su işletmelerinde reenjeksiyon ve enjeksiyon şartı aranmayabilir. Çevre ve Orman Bakanlığının görüşü doğrultusunda idarece karar verilir.

  45. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği (Madde 23) KAYNAK REZERVUARININ KORUNMASI (Madde 23) • Kaynak koruma alanı etüdü; jeoloji ve hidrojeoloji çalışmaları, çevre mevzuatında yer alan kriterlere göre yüzeysel kirletici unsurların belirlenmesi, jeotermal sistemin unsurlarını oluşturan beslenme alanı, rezervuar, örtü kaya, ısıtıcı kaya, kaynak çıkış alanı belirlenmesi, kaynağın kirletici unsurlardan korunması amacıyla, koruma alanı zonları ve bu zonlarda alınması gereken tedbirleri içerir. • Koruma alanı etüdünde rezervuarın korunmasına yönelik tedbirler; üretim testleri sonucunda belirlenen rezervuar parametrelerine göre kuyu bazında ve toplam üretim miktarını; kullanımdan dönen akışkanın miktarı, reenjeksiyonu için uygun lokasyonlar ve uygun kapasitede kuyu sayılarını; üretim testleri sırasında yapılmış ve yapılacak kimyasal testlerle çatlaklı zonların ve üretim kuyularının kısmen veya tamamen tıkanmasına yol açacak bileşiklerin tespit edilmesi durumunda sürdürülebilir üretimin sağlanması için gerekli uygulamaları içerir. • İşletme ruhsat sahibi tarafından işletmeye geçilmeden önce koruma alanları etüt raporu, İdare tarafından MTA’ ya gönderilir. MTA en geç iki ay içerisinde masraflar ruhsat sahibi tarafından karşılanmak kaydıyla nazari ve/veya mahallinde inceleme yaparak rapor hakkında görüşünü İdareye bildirir. İdare, raporu MTA’ nın görüşünü aldıktan sonra onaylar.

  46. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği (Madde 24) • Ruhsat sahibi, kullanımdan dönen akışkanın kimyasal analizini akredite olmuş bir laboratuvara yaptırır. • Akışkanın kimyasal bileşimi çevre limitlerini aşıyor ise uygun yöntemlerle arıtılarak ilgili çevre mevzuatı limitleri altına düşürülür ve belirlenen alıcı ortama usulüne uygun şekilde deşarj edilir. • Arıtma sonrası elde edilen akışkanın üç ayda bir kimyasal analizi yaptırılarak çevre limitlerini aşıp aşmadığı kontrol edilir. • Kullanımdan dönen akışkan, içeriği deşarja uygun değil ise, reenjekte edilmelidir. • Akışkanın reenjekte edileceği rezervuara etkileri bir ön değerlendirme ile belirlenir. Olumsuz etki yoksa reenjeksiyon yapılabilir, varsa etki kaldırıldıktan sonra reenjeksiyon yapılır.

  47. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği (Madde 24) • Reenjeksiyonyapıldığı sürece gözlemler sürdürülür. Rezervuar ve üretim değerleri üzerinde olumsuz etki gözlenirse, reenjeksiyondurdurulur ve yeni bir lokasyonaraştırılır. • Reenjeksiyonunmümkün olmadığı durumlarda, bu durum tüm bilgi ve belgeler ile birlikte MTA’ya iletilip incelettirilir. Gerekli ise MTA tarafından yerinde tetkik yapılır. • Formasyonun fiziksel ve kimyasal özellikleri nedeniyle işletme ruhsat sahasında reenjeksiyonun yapılamayacağının MTA tarafından onaylanması halinde, çevre kirlenmesini önleyecek tedbirler alınarak deşarj yapılır. • Müstakil kaplıca ve doğal mineralli su işletmelerinde, reenjeksiyonşartı aranmayabilir. Akışkan çevre mevzuatı açısından ilgili Bakanlığın görüşü alınarak, belirlenen uygun alıcı ortama usulüne uygun şekilde deşarj edilebilir.

  48. Kaplıcalar Yönetmeliği (Madde 22 - Değişik: RG 9/12/2004-25665) • Tesisin kurulmasını müteakip, işletmeci tesisini tamamladığını valiliğe yazı ile bildirir. Valilikçe tesisin uygunluğunun belirlenmesi için inceleme ve tespit kurulu görevlendirilir. Kurulca tesisin mahallinde incelenmesi sonucu, bu Yönetmelik hükümlerine ve projelerine uygunluğunun belirlenmesi halinde, tedavi amaçlı kullanım yerlerinden örnekler alınarak aşağıdaki belgeler istenir. e) İçme ve kullanma suyunun ne şekilde temin edildiğinin belgelendirilmesi, f) Atık suların ne şekilde bertaraf edileceğinin belgelendirilmesi. • (Değişik ikinci fıkra:RG-16/4/2010-27554)Belgelerin eksiksiz olması ve bu Yönetmelikte belirtilen şartları taşıması halinde bu tesislere Valilikçe işletme izni verilir.

  49. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (Madde 27) • Doğal olarak kendiliğinden çıkan sıcak ve mineralli sulardan veya herhangi bir su ortamından alarak kullandıkları suyun kalitesini hiçbir şekilde değiştirmeden aynı su ortamına deşarj ettiklerini belgeleyen kurum, kuruluş ve işletmeler, bu kapsama giren su miktarı için deşarj standartlarını ihlal etmemiş sayılırlar. • Ancak bu işletmelerin yukarıda belirtilenden başka kalitede ayrı bir su kaynağını kullanmaları veya atıksu üretmeleri halinde bu istisna hükmü, kalitesi değiştirilerek atılan miktardaki sular için geçersizdir. Bu madde, Taslak SKKY, Madde 30-(3)’te şu şekilde değiştirilmiştir: • Doğal olarak kendiliğinden çıkan sıcak ve mineralli su kaynaklarından veya herhangi bir su ortamından alarak kullandıkları suyun kalitesini hiçbir şekilde değiştirmeden aynı su ortamına ayrı bir kanal ile deşarj ettiklerini belgeleyen kurum, kuruluş ve işletmeler, bu kapsama giren su miktarı için deşarj standartlarını ihlal etmemiş sayılırlar. • Ancak bu işletmelerin yukarıda belirtilenden başka kalitede ayrı bir su kaynağını kullanmaları veya atıksu üretmeleri halinde bu istisna hükmü, kalitesi değiştirilerek atılan miktardaki sular için geçersizdir.

  50. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (Madde 27- Değişik son fıkra: RG-13/2/2008-26786) • Yeraltından çıkarılarak enerji üretme ve ısıtma gibi çeşitli amaçlarla kullanılan jeotermal kaynak sularının debisi 10 L/sn ve üzerinde ise suyun alındığı formasyona reenjeksiyon ile bertaraf edilmesi zorunludur. Reenjeksiyon ile bertaraf etmeyenlere işletme ruhsatı verilemez. • Ancak, reenjeksiyonun mümkün olmadığının bilimsel olarak ispatlanması hâlinde; alıcı ortama deşarj edilecek olan suların içerisinde çözülmüş hâlde bulunan mineral ve elementlerin miktarlarının belirlenmesi için yapılacak jeokimyasal analizlerin sonucuna göre Bakanlıkça belirlenecek deşarj standartları esas alınarak izin verilebilir. • Bu madde, Taslak SKKY, Madde 30-(5)’te şu şekilde değiştirilmiştir: • Yeraltından çıkarılarak enerji üretimi, ısıtma ve ısınma gibi amaçlarla kullanılan jeotermal kaynak suların suyun alındığı formasyona geri enjeksiyon ile bertarafı zorunludur. Reenjeksiyon ile bertaraf uygulamayanlara işletme ruhsatı verilemez. • Ancak, reenjeksiyon mümkün olmadığının uzman kurum ve kuruluşlarca hazırlanan bilimsel raporlaispatlanması halinde; alıcı ortama deşarj edilecek olan sulardaki çözünmüş mineral ve elementlerin miktarlarının belirlenmesi için yapılacak jeokimyasal analizlerin sonucuna göre alıcı ortamın su kalitesi ve kullanım durumları da dikkate alınarakBakanlıkça belirlenecek özel deşarj standartlarıesas alınarak izin verilebilir.

More Related