1 / 31

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ BANKACILIK ARAŞTIRMA MERKEZİ “KÜRESEL RİSKLER ve BANKALARDA SERMAYE

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ BANKACILIK ARAŞTIRMA MERKEZİ “KÜRESEL RİSKLER ve BANKALARDA SERMAYE YÖNETİMİNDE YENİ ARAYIŞLAR” SEMPOZYUMU TÜRK FİNANS VE BANKACILIK SİSTEMİNDE KÜRESEL DALGALANMA KARŞISINDA RİSKLERİN YÖNETİMİ 4 Kasım 2008 DR. BERRA KILIÇ TURKISH YATIRIM GENEL MÜDÜRÜ ve

yvonne
Télécharger la présentation

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ BANKACILIK ARAŞTIRMA MERKEZİ “KÜRESEL RİSKLER ve BANKALARDA SERMAYE

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ BANKACILIK ARAŞTIRMA MERKEZİ “KÜRESEL RİSKLER ve BANKALARDA SERMAYE YÖNETİMİNDE YENİ ARAYIŞLAR” SEMPOZYUMU TÜRK FİNANS VE BANKACILIK SİSTEMİNDE KÜRESEL DALGALANMA KARŞISINDA RİSKLERİN YÖNETİMİ 4 Kasım 2008 DR. BERRA KILIÇ TURKISH YATIRIM GENEL MÜDÜRÜ ve İMKB YÖNETİM KURULU ÜYESİ

  2. Dünya’da Kriz • Eski devirlerde (1960-1980) bankalar kredi riskini bilançolarında taşırlardı – “Başlat ve tut” modeli • Problemli krediler artıp zararlar büyüyünce kredi piyasası çalışmamaya başlar, ekonomi durgunluğa girerdi. (80’lerin sonu 90’ların başında mali sektörde yaşanan kriz) • 80’lerde devreye giren yeni modelde bankalar kredi portföylerinin önemli bir kısmını menkulleştirerek sermaye piyasalarında satmaya başladılar – “Başlat ve sat” modeli • Kredi alacaklarının menkulleştirilip küçük parçalara bölünüp satılmasını öngören yeni finansal ürünlerin sistemik riski azalttığı inancı risk primlerinin azalmasına yol açtı • Yaşadığımız kriz yeni finansal ürünlerin sistemik riski azaltmadığını net olarak gösterdi. Finans piyasalarının küreselleşmesi ABD hane halkının kredi riskinin tüm dünyaya yayılmasına neden oldu. • Peki ama nerede yanlış yaptık? Roubini

  3. Dünya’da KrizNerede Yanlış Yaptık? • “Böl - Parçala”... • Bankaların geleneksel ürünlerden uzaklaşıp, borçlanma araçlarını alııp satması... • Rekabet, Yanlış prim dizaynı... • Yapay ve fazla likidite... • Spiral etkisi... • ...Domino etkisi Aşırı menkul kıymetleştirme, CDO piyasası Modern sermaye piyasasının gelişmişliğine güvenerek riskin tamamen karşı tarafa yansıtılabileceği düşünüldü Ortamdaki rekabet ve yüksek getiri baskısı aşırı risk alınmasıyla sonuçlandı. Prim sistemi risk alma iştahının, risk yönetiminin önüne geçmesine neden oldu. Kredi balonuna ve borçlanma maliyetinin yapay olarak düşmesine sebep oldu “Kaldıraç” ın spiral etkisi sebebiyle yaratılmış olan yüksek likidite aynı zamanda borç verme standartlarında da gevşemeye ve gerilemeye yol açtı CDO piyasasının derin ve karmaşık yapısı geri ödenmeyen ipotek kredilerinin riskini tüm dünyaya yayarak domino etkisi sebebiyle bir likidite ve güven krizine neden oldu

  4. Dünya’da KrizDeğer Zincirinin Her Halkası Üzerine Düşeni Yaptı • Finansal ürünlerin karmaşıklığı, bilginin eşit olarak dağılmamasına, fiyatlamanın zorlaşmasına, değerlemelerin objektiflikten uzak olmasına neden olurken, bu durum CDO’ların piyasalarda işlem görmesini zorlaştırdı. • Ancak menkul kıymetleştirme değer zinciri risk almadan komisyon kazanılmasını sağladığı için tüm taraflar bu değer zincirine dahil oldu. • Aracılar ipotek başvurularını yeterince incelemeden kabul ettiler • İpotek değerlemesi yapan kurumlar konut piyasasındaki balondan faydalandı • Konut kredisi veren bankalar kredi riskine değil, ipotek bonolarından kazanacakları komisyona odaklandı • İpotek bonolarını CDO’lara çeviren yatırım bankaları yüksek komisyonlar kazanıyordu • Kredi dercelendirme kuruluşları ücretlerini derecelendirdikleri ürünleri çıkaran kurumlardan aldıkları için bir çıkar çatışması oldu

  5. Dünya’da KrizKimin Hatasıydı? • İhraççılar, bankalar? • Yatırımcılar? Ürünlerin niteliği hakkında yetersiz bilgiye sahip olmak • Kredi derecelendirme kuruluşları? Ürünleri mi yoksa ürünleri ihraç edenleri mi derecelendirdiler? • Sigortacılar? Gerçek riski sigortalayabildiler mi? • Düzenleyici otoriteler? Gözetim görevlerini tam olarak yerine getirebildiler mi? Bankaları, artan borçlanmaları sebebiyle sermaye rezervlerini artırmaları konusunda yeterince uyardılar mı?

  6. Ve Kriz Yayıldı... • Krizden Hiçbir Ülke Muaf Değil ! • Önce Avrupa, Sonra Gelişmekte Olan Ülkeler Etkilendi ! • Finansal Kriz Sistemik ve Bulaşıcı ! • Ayrışmak İmkansız !

  7. Türkiye’de KrizEkonomik Büyüme Yavaşladı 2008’in ilk çeyreğinde sert düşüş gerçekleşti: %1,9 2008 (B) : % 3,4 2009 (T): % 1 – 3

  8. Türkiye’de KrizEnflasyon Yükseldi Gıda, hammadde ve enerji fiyatlarındaki artış ve yüksek iç talep Merkez Bankası hedeflerinin tutturulamamasına neden oldu. 2008 (B) : %10,45 2009 (T) : %8,1 – Piyasa 2009 (T) : %7,6 – TCMB Talep zayıflığı ve düşme eğilimindeki enerji ve hammadde fiyatları sebebiyle enflasyonda büyük bir sıçrama beklenmemektedir.

  9. Türkiye’de KrizYabancılar’ın Tahvil-Bono Satışı Sektör Toplamı Yerli Yatırımcılar Yabancı Yatırımcılar Yabancılar Haziran 2007’den itibaren bono satmaktadır.

  10. Türkiye’de KrizYabancılar’ın Satışı Faiz Oranlarını Yukarı Çekti Bono getirileri 2006 yılındaki seviyeleri aşmış durumda En düşük seviyeler 2007 yılında görülmüştü

  11. Türkiye’de KrizRisk Primi Yükseldi • Krizin etkilerinin Türkiye’ye ulaşmasıyla birlikte Türkiye’nin risk primi de Yükseldi. • Spread 8,26’ya kadar çıktı • Rusya, Brezilya, Güney Afrika ve Türkiye’nin risk primleri benzer seviyelerde, ancak Türkiye’nin risk primi Rusya’dan sonraki en yüksek ikinci.

  12. Türkiye’de KrizYTL Değer Kaybetti Dolar kuru Ekim ayında son 28 ayın en yüksek seviyesine ulaştı $ / YTL 2002’den beri birkaç kez 1,70 seviyelerini test edip düşmüştür. Bu seviyelerde yerli yatırımcılar Dolar satmaktadırlar . DTH hesapları toplamı : 102 milyar $ (10 Ekim itibariyle) TCMB rezervleri : 73 milyar $ (17 Ekim itibariyle)

  13. Türkiye’de KrizİMKB-100 Endeksi Düştü İMKB 2008’de % 50 değer kaybetmiştir.

  14. Türkiye’de KrizYalnız Değiliz (*) 15 Temmuz ve 27 Ekim arasında

  15. Bizi Başka Neler Bekliyor ?Krizin Faturası Reel Sektöre Çıkacak Özel kesimin dış borç stoku 2004’den itibaren hızla yükselmiştir. Avantajımız: Merkez Bankası rezervlerinin ve DTH’ların yüksek olması ve borcun uzun vadeli yapısı Özel kesim dış borç ödemeleri : (2008 = 26 milyar $), (2009 = 36 milyar $), ( 2010 = 21 milyar $) Önümüzdeki dönemde özel kesime ilişkin beklentiler: Hem maliyet hem de gelir açısından kur riskine maruz kalması Ekonomik yavaşlamadan negatif etkilenmesi Lİkidite darlığı ve düşük risk iştahı sebebiyle yüksek borçlanma maliyetiyle karşılaşması

  16. Bizi Başka Neler Bekliyor ?Sendikasyon Kredilerinde Yüksek Faiz Yılın geri kalan bölümünde 3,7 milyar $’lık sendikasyon kredisi geri ödemesi söz konusu iken, 2009 yılı birlikte yapılacak toplam geri ödeme tutarı 11 milyar $’dır. Sendikasyon kredilerinin yenilenmesinde artan spreadler nedeniyle kredi maliyetlerinin yükselmesi beklenmektedir.

  17. Bizi Başka Neler Bekliyor ?Doğrudan Yabancı Sermaye Girişinde Azalma Global likiditenin azalması ve risk iştahının gerilemesi sebebiyle doğrudan sermaye girişinin azalması beklenmektedir.

  18. Bizi Başka Neler Bekliyor ?Cari Açıkta İyileşme • Türkiye’nin cari açığı Ağustos itibariyle 34,8 milyar $’a ulaşmış durumdadır. • Enerji Faturası : 33,9 milyar $ (yıllık %66,4 artış) • İthalattaki artış: %36 (Enerji hariç tutulursa %23) • Türkiye cari açığı Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve Turizm Gelirleri ile finanse etmekteydi. • 2008 (B): $ 51 billion. • 2009’da Cari Açığın azalacağı tahmin edilmektedir. • Sebepleri: Düşme trendindeki enerji fiyatları, YTL’nin değer kaybı ve ekonomik yavaşlama • Varsayım: İthalat ihracattan daha hızlı düşecek.

  19. Kriz Ortamında Aracılık Sektörüne BakışİMKB İşlem Hacmi ve Yabancı Payı İMKB’de Ocak 2008’de %72 olan yabancıların hisse senedi sahiplik oranı 3 Kasım itibariyle %67,5’e gerilerken, işlem hacimleri artmaya devam etmektedir. Yabancı yatırımcı işlemlerindeki artışa rağmen, İMKB’de toplam işlem hacmi Eylül ayı itibariyle geçen yılın aynı dönemine göre %12,4 oranında gerileme göstermiştir. 2003 yılından itibaren görülen istikrarlı hacim artışı bu yıl yerini gerilemeye bırakmıştır.

  20. Kriz Ortamında Aracılık Sektörüne BakışİMKB İşlemlerinde Aşırı Yoğunlaşma Riski

  21. Kriz Ortamında Aracılık Sektörüne BakışVOB İşlem Hacmi İMKB işlem hacmindeki gerilemeye karşın (ya da bizzat buna neden olarak) VOB işlem hacmi hızla büyümektedir. VOB’da gerçekleşen işlem hacmi geçen yıla göre %107 artmıştır. İMKB hacminin %30’u kadar olan VOB hacmi 2008 yılı ortalamasında İMKB işlem hacminin %62’sine ulaşmıştır.

  22. Kriz Ortamında Aracılık Sektörüne BakışVOB’da Kontrat Bazında Hacim 2006 yılında işlem hacminin %61’inin gerçekleştiği endeks sözleşmelerinin payı 2007 yılında %91’e yükselmiştir. 2008 yılı Ocak – Ekim dönemi işlem hacmine bakıldığında ise endeks sözleşmelerinin ağırlığı işlem hacminde %92’ye kadar yükselmiştir.

  23. Kriz Ortamında Aracılık Sektörüne BakışVOB’da Aracı Kurumların Payı İşlem hacminin yarısı 6 aracı kurum tarafından gerçekleştirilmektedir.

  24. Kriz Ortamında Aracılık Sektörüne BakışHalka Arzlar Durdu 2008 yılında sadece iki şirket halka açılabilmiştir. Bu dönemde halka açılmayı düşünen ve işlemlere başlamış olan pek çok şirket halka arzını ertelemek zorunda kalmıştır.

  25. Kriz Ortamında Aracılık Sektörüne BakışAracı Kurumlar Şube Kapatmaya Hız Verdi Kaynak: TSPAKB

  26. Kriz Ortamında Aracılık Sektörüne BakışAracı Kurumlar Personel Azaltmaya Başladı Kaynak: TSPAKB

  27. Kriz Ortamında Aracılık Sektörüne BakışKarlılık ve Sektörün 6 Aylık Karnesi Geçen yılın aynı dönemine göre sektör konsolide karındaki azalma %64’tür.

  28. Kriz Ortamında Aracılık Sektörüne BakışAracılık Sektöründe Yeniden Yapılanma İhtiyacı • Güven – İmtiyaz Hakkı Olan Şirketler • İmaj • Talep Tarafının Güçlendirilmesi • Düzenleyici, Denetleyici Kurumlar Arasında Uyumun Güçlendirilmesi • Aracılık İşlem Maliyetlerinin Azaltılması

  29. Kriz Ortamında Risk YönetimiEşzamanlı Olarak Yönetilmesi Gereken Riskler Çoğaldı • Kredi Riski • Likidite Riski • Karşı Taraf Riski • Vade Riski • Döviz Kuru Riski • Faiz Riski • Piyasa Riski • Ülke Riski • Yasal Risk • Emtia / Hisse Fiyatı Riski • İtibar Riski • Sistemik Risk • İflas Riski

  30. Kriz Ortamında Risk YönetimiKime Ne Görev Düşüyor ? Düzenleyiciler – Daha Fazla Regülasyon Denetleyiciler – Daha Fazla Denetim Uygulayıcılar – Daha Basiretli Yönetim

  31. Kriz Ortamında Risk Yönetimi • “Risk” fiyatlanabilir bir olgu iken, daha genel bir kavram olan “belirsizlik” ölçülemez ve fiyatlanamaz. Bugün dünyada risk yönetimi tam olarak yapılamamaktadır. Belirsizlik hala ortadan kalkmamıştır. • Bugünün en önemli riski sistemik risktir. Sistemik risk, bankaların veya diğer oyuncuların kendilerinden kaynaklanmayan ancak genel ekonomik ortamın, sistemin getirdiği risk olduğuna göre bu riskin dozunu ve tahrip gücünü küresel gelişmeler belirleyecektir. • Finansal kuruluşlarımızın iyi kurumsal yönetim uygulamalarının parçası olarak uygun risk yönetimi yapılarını oluşturmaları, bu fonksiyonların iç denetim sistemlerince denetlenmesi, kamu denetimi kadar önem taşımaktadır • Türkiye’de 2001 krizinden sonraki dönemde, bankacılık ve sermaye piyasası otoritelerinin sıkılaştırılmış denetiminin yanı sıra yürürlüğe giren düzenlemeler kapsamında bankaların ve aracı kurumların risk yönetimi ve denetimi fonksiyonlarına sahip olmaları bir avantaj olarak ortaya çıkmıştır. • Bankalarda çağdaş risk yönetimi tekniklerinin ve sistemlerinin uygulanmaya başlanmasının yasal düzenlemelerin dayatmasıyla başladığı, ancak, süreç içerisinde sistemdeki çoğu banka açısından risk yönetiminde ulaşılan seviyenin mevzuatın öngördüğü çerçevenin ötesine geçtiği kabul edilmektedir. • Etkin bir risk yönetimi için güçlü özkaynak gereklidir. Türkiyede finansal kuruluşlarımzda sermaye yeterliliği bugünlerde dünyadaki benzerlerinin ortalamalarının üzerindedir. • Tüm olumlu bulgulara rağmen rehavete kapılmamak hayati önem taşımaktadır. Risk yönetiminin temelini oluşturan, riski tanımlamak, önemi itibariyle sınıflandırmak, gerçekçi bir şekilde ölçmek ve azaltıcı önlemler almak evrelerinde ortaya çıkabilecek aksamalar, görünürde risk yönetimi yapıldığı sonucuna götürerek ilgili tüm taraflarda hatalı kararlar alınmasına neden olabilir.

More Related