1 / 108

KURUMLAR VERGİSİ VE ÖZELLİK ARZ EDEN HUSUSLAR

KURUMLAR VERGİSİ VE ÖZELLİK ARZ EDEN HUSUSLAR. GAZİANTEP SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI GAZİANTEP CHAMBER OF CERTIFIED PUBLİC ACCOUNTANTS. S.M.M.M. H.Muzaffer SORAN S.M.M.M. Metin ÜZÜMCÜ S.M.M.M. İsmail TEKBAŞ. www.gaziantepsmmmo.org.tr. SUNUM İÇERİĞİ. İSMAİL TEKBAŞ

mignon
Télécharger la présentation

KURUMLAR VERGİSİ VE ÖZELLİK ARZ EDEN HUSUSLAR

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. KURUMLAR VERGİSİ VE ÖZELLİK ARZ EDEN HUSUSLAR GAZİANTEP SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI GAZİANTEP CHAMBER OF CERTIFIED PUBLİC ACCOUNTANTS • S.M.M.M. H.Muzaffer SORAN • S.M.M.M. Metin ÜZÜMCÜ • S.M.M.M. İsmail TEKBAŞ www.gaziantepsmmmo.org.tr

  2. SUNUM İÇERİĞİ • İSMAİL TEKBAŞ • KURUMLAR VERGİSİNDE İSTİSNALAR • İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ • ARGE İNDİRİMİ • METİN ÜZÜMCÜ • GEÇMİŞ YIL ZARARLARININ MAHSUBU • SPONSORLUK HARCAMALARI • BAĞIŞ VE YARDIMLAR • GİRİŞİM SERMAYESİ FONU İNDİRİMİ • TÜRKİYE’DEN YURTDIŞI MUKİMİ KİŞİ VE KURM. VER. HİZ. İLİŞKİN İNDİRİM • KORUMALI İŞYERİ İNDİRİMİ • H.MUZAFFER SORAN • ÖRTÜLÜ SERMAYE • TRANSFER FİYATLANDIRMASI

  3. SON 1 YILDA, KURUMLAR VERGİSİNDE NELER DEĞİŞTİ ?

  4. SON 1 YILDA KURUMLAR VERGİSİNDE NELER DEĞİŞTİ ? Son bir yıl içerisinde de Kurumlar Vergisi Kanunu’nda çeşitli torba kanunların içerisine monte edilmiş hükümlerle yapılan değişikleri aşağıdaki gibi özetleyebiliriz. 1- 6456 sayılı Kanunun*15'inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 84. madde ile yapılan düzenleme ile; Avrupa Topluluğu Sözleşmeleri çerçevesinde sağlanan hibelerin gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulmayarak tamamının alınmalarına neden olan projelerde kullanılabilmesine imkân sağlanmıştır. Ancak proje sonunda herhangi bir şekilde harcanmayan ve iade edilmeyen tutarın kalması hâlinde bu tutar gelir olarak vergilendirilecektir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan hüküm ile de sağlanan bu hibelerle finanse edilen yıllara sâri inşaat ve onarım işlerine ilişkin ödemeler üzerinden ve yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden, fon hesabından yapılan harcama tutarları ile sınırlı olmak üzere, yıllara sari inşaat ve onarım işleri dolayısıyla yapılacak hak ediş ödemeleri ile serbest meslek ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılmayacağı belirtilmiştir. 2- Aynı Kanunun 17. maddesi ile Harçlar Kanununa bağlı (8) sayılı tarifeye eklenen bir hüküm ile 2014 yılı başından itibaren Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında, Özelleştirme bedeli, lisans bedeli ve su kullanım bedeli ödemeksizin hidrolik kaynaklara dayalı elektrik üretim faaliyetinde bulunanlar (Kamu Kuruluşları hariç), bu faaliyetlerden elde ettikleri bir önceki yıl gayrisafi iş hasılatı üzerinden Binde 15 oranında harç ödeme zorunluluğu getirilmiştir. * 6456 sayılı Kanun 18 Nisan 2013 tarih ve 28622 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

  5. 3-Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 6518 sayılı Kanunun* 83 üncü maddesiyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun Diğer İndirimler başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen bentle de, korumalı işyerlerinde çalışan engellilere yapılan ücret ödemelerinin yıllık brüt tutarının %100’ü oranında korumalı iş yeri indirimi getirilmiştir. Bahse konu uygulama çerçevesinde, her bir engelli çalışan için azami beş yıl süre ile asgari ücretin yıllık brüt tutarının %150’sini aşamamak koşuluyla kurumlar vergisinin matrahının tespitinde, kurum kazancından korumalı iş yeri indirimi uygulanmasına imkân tanınmıştır. • 4-Aynı 6518 sayılı Kanun’un 83 üncü maddesiyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen 5/B maddesiyle; • Türkiye’de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların;kiralanması, devir veya satışı neticesinde veya seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları halinde elde edilen kazançların, üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının yüzde 50’sinin kurumlar vergisinden istisna edilmiş, • İstisna uygulamasına patent veya faydalı model belgesinin verildiği tarihten itibaren başlanılması ve patent veya faydalı modele yönelik koruma süresi boyunca öngörülen istisnadan yararlanılmasına imkân tanınmıştır. • 6518 sayılı Kanun 19 Şubat 2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

  6. 5- Diğer taraftan 6525 Sayılı Kanunun 29’uncu maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanunu’nun Diğer İndirimler başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine “Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının” ibaresi eklenmiştir. Yapılan düzenlemeyle, kişi, kurum ve kuruluşların gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kampları inşası için yapacakları harcamaların veya bu tesislerin inşası için yapacakları her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerinin devam ettirebilmeleri için yapacakları her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamının gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla indirilmesi amaçlanmaktadır. 6- Son olarak yayımlanan 6527 Sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun geçici 76 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2014” ibaresi “31/12/2018” şeklinde değiştirilmiştir. Böylece Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlara ilişkin gelir ve kurumlar vergisi istisnasından yararlanma süresi 31/12/2018 tarihine kadar uzatılmış olmuştur. * 6525 sayılı Kanun 27 Şubat 2014 tarih ve 28926 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. * 6527 sayılı Kanun 01 Mart 2014 tarih ve 28928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

  7. KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİK Bilindiği üzere, 01 Nisan 2014 tarihi itibari ile 2013 yılına ait kurumlar vergisi beyannamelerinin bildirimleri başlamıştır. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 2013 Yılı Kurumlar Vergisi Beyanname bildirimleri ile ilgili internet vergi dairesinde bazı değişiklikler/eklentiler yapılmış olup, 2013 dönemi için Kurumlar Vergisi Beyannamesi gönderecek tüm mükelleflerin güncel Beyanname Düzenleme Programı'nı Gerekli Programlar bölümünden indirip kurmaları gerekmektedir. Bu değişikliklerden biri, söz konusu beyannamenin “Ekler” sekmesine “Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler” isimli alt başlığın açılması ve bu başlık altında aşağıdaki görselde yer alan detaylı açıklamaların istenmesidir.

  8. Ayrıca yine “Ekler” sekmesine aşağıdaki bölümler dahil edilmiştir. Ar-Ge Bilgileri İndirimli Kurumlar Vergisi Tablosu Yurt dışı mukimi Kişi ve/veya Kurumlara Verilen Eğitim Hizmetlerine İlişkin Form Yurt dışı mukimi Kişi ve/veya Kurumlara Verilen Sağlık Hizmetlerine İlişkin Form Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Elde Edilen Kazançlar Bununla birlikte söz konusu beyannamenin “EK Bilgiler” sekmesinde, aşağıdaki görselden de görülebileceği gibi bölünme işlemlerine ve ihracatta götürü gider uygulamasına ilişkin Evet – Hayır şeklinde cevap verilebilecek sorular eklenmiştir.

  9. HATIRLATMA EK MALİ TABLOLARIN DÜZENLENMESİ VE 2013 YILI KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİNDE KÂR DAĞITIM TABLOSUNUN DOLDURULMASI ZORUNLULUĞUNA DAİR PARASAL HADLER Ek Mali Tabloları Düzenlemek Zorunluluğuna İlişkin Parasal Hadler : 2013 yılı aktif toplamı : 12.106.500 TL veya 2013 yılı net satışları toplamı : 26.902.900 TL’yi aşan mükellefler ek mali tabloları düzenlemek zorundadırlar. BİLANÇO VE GELİR TABLOSU DİPNOT ZORUNLULUĞU Bilanço ve gelir tablosu, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği(Sıra No:1) de açıklanan dipnotlarla bir bütündür. Tebliğde izah edildiği Şekilde gerektiği durumlarda mutlaka dipnotlar konulmalıdır.

  10. 1.BÖLÜM • KURUMLAR VERGİSİNDE İSTİSNALAR • İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ • ARGE İNDİRİMİ İsmail TEKBAŞ 7

  11. İSTİSNALAR • İştirak Kazançları İstisnası • Yurtdışı İştirak Kazançları İstisnası • Yurt Dışı Şube Kazançları İstisnası • A.Ş’lerin Yurtdışı İştirak Hisselerini Elden Çıkarmalarına İlişkin İstisna • Emisyon Primi İstisnası • Yatırım Fon ve Ortaklıkların Kazançlarına İlişkin İstisna • Taşınmaz ve İştirak Hisseleri Satış Kazancı İstisnası • Bankalara veya TMSF’ye Borçlu Olan Kurumlara İlişkin İstisna • Bankalara Tanınan Taşınmazlar, İştirak Hisseleri, Rüçhan Hakkı Satışlarından Doğan Kazançlara İlişkin İstisna • Yurtdışı İnşaat, Onarma, Montaj ve Teknik Hizmetlerden Sağlanan Kazançlara İlişkin İstisna • Özel Okul ve Rehabilitasyon Merkezi İşletilmesinden Elde edilen Kazançlara İlişkin İstisna • Kooperatiflerde Risturn İstisnası • Yatırım İndirimi İstisnası • Türk Uluslar arası Gemi Siciline Kayıtlı Gemilerin İşletilmesi ve Devrinden Elde Edilen Kazançlara İlişkin İstisna • Teknokentlerde Yapılan Faaliyetlere İlişkin Kazanç İstisnası • Serbest Bölgelerde Elde Edilen Kazançlara İlişkin İstisna • Lisanslı Depoculuk Kanunu’na tabi ürün senetlerinin elden çıkarılmasına ilişkin istisna (GVK Geçici Md:76) • Türkiye'de Gerçekleştirilen Araştırma, Geliştirme ve Yenilik Faaliyetleri İle Yazılım Faaliyetleri Neticesinde Ortaya Çıkan Buluşlar Nedeniyle Elde Edilen Kazançlara İlişkin İstisna (KVK Md. 5/B)

  12. 1- İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI (K.V.K.MD. 5/1) : Kurumların; 1) Tam mükellefiyete tâbi başka bir kurumun sermayesine katılmaları nedeniyle elde ettikleri kazançlar (Yatırım fonu katılma belgeleri ile yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kâr payları hariç), 2) Tam mükellefiyete tâbi başka bir kurumun kârına katılma imkânı veren kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde ettikleri kâr payları. • Kurumların, tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine iştirakleri dolayısıyla sağladıkları kazançlar çifte vergilemenin önüne geçilmesi amacıyla istisna edilmiştir. (HUZUR HAKLARI DAHİL) • İştirak kazançları istisnasından yararlanılabilmesi için aranan tek şart, kar payının elde edildiği kurumun (iştirakin) tam mükellef bir kurum olmasıdır. İştirak kazançları istisnası uygulaması açısından, kurumlar vergisi mükelleflerinin iştirak ettikleri tam mükellef kuruma hangi oranda iştirak ettiklerinin bir önemi bulunmamaktadır. İştirak oranına bakılmaksızın tam mükellef kurumlardan elde edilen kâr paylarının tamamı kurumlar vergisinden istisna edilecektir. Ayrıca, kâr payını elde eden kurumun iştirak edilen tam mükellef kuruma belli bir süre iştirak etme şartı da aranılmamaktadır. 14

  13. Elde edilen kâr paylarının kaynağının, iştirak edilen kurumun önceki yıl veya daha önceki yıllar kârlarından dağıtılmış olmasının, iştirak kazancını elde eden kurum yönünden istisna uygulamasında herhangi bir önemi yoktur. Örneğin; (A) Kurumunun 2013 yılında 2010 yılı kârını dağıtması halinde, bu kuruma ortak olan (B) kurumunun söz konusu iştirak kazancını 2013 hesap dönemi kurumlar vergisi matrahının tespitinde istisna olarak dikkate alması mümkündür. • Tam mükellef bir kurumdan elde edilen iştirak kazancının, bu kurumda genel vergi rejimi uyarınca vergilenmiş veya kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlardan oluşması veya kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisinin kapsamı dışında bırakılmış veya düşük oranda vergi kesintisi yapılmış olması, istisna uygulamasına engel teşkil etmeyecektir. • Serbest bölgeler gümrük bölgesi dışında sayılmasına karşın, bu bölgelerde faaliyette bulunan kurumlar tam mükellef kurum olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla serbest bölgelerde faaliyette bulunana kurumlara iştirak edilmesinden elde edilen kazançlar da diğer tam mükellef kurumlardan elde edilen iştirak kazançlarında olduğu gibi kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır. • Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin 6 numaralı bendinin b-i alt bendine göre tam mükellef kurumlara dağıtılan kar payları tevkifata tabi olmadığından İştirak kazançlarında vergi yükü sıfır olmaktadır. • Kurumun diğer bir kuruma iştirak etmesi halinde bu kurumun yönetim kurulu temsilcileri vasıtasıyla GVK 75/3’e göre elde ettikleri kar payları da iştirak kazancı istisnasından yararlanacaktır.

  14. 2- EMİSYON PRİMİ İSTİSNASI ( K.V.K. MD. 5/ç ) : Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin ç bendi çerçevesinde; Anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları payların bedelinin itibarî değeri aşan kısmı kurumlar vergisinden istisnadır. İstisna, anonim şirketlerin portföylerinde bulunan başka şirketlere ait hisse senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançları kapsamamaktadır. Emisyon primleri kurumlar vergisi uygulamasında, kurum kazancının bir unsurudur. Hal böyle olunca, emisyon primlerinin ticari bilanço kârına eklenmeksizin, doğrudan istisna olarak kurum kazancından düşülmesi kurumlar vergisi matrahının eksik hesaplanmasına yol açacaktır. Bu nedenle emisyon primlerinin, bir taraftan ticari bilanço kârına eklenmesi suretiyle mali kâra ulaşılması, diğer taraftan da istisnalar arasında gösterilerek kurumlar vergisi matrahından düşülmesi gerekir. Örnek : (X) Anonim Şirketi’nin 2013 hesap dönemi bilanço karı 600.000 TL olup, ayrıca bu döneme ait 50.000 TL emisyon primi kazancı bulunmaktadır. Bu verilere göre; • Ticari Bilanço Kârı : 600.000 TL • İlaveler (Emisyon Primi) : 50.000 TL • Kâr ve İlaveler Toplamı : 650.000 TL • İstisnalar (Emisyon Primi) : 50.000 TL • Kurumlar Vergisi Matrahı : 600.000 TL

  15. 3. İŞTİRAK HİSSELERİ VEYA TAŞINMAZLARIN SATIŞINDAN DOĞAN KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA ( KVK MD. 5 /e ) A- İSTİSNA UYGULANMASINA KONU OLACAK İKTİSADİ KIYMETLER: i) İstisnaya konu olan taşınmazlar; Türk Medeni Kanununda “Taşınmaz” olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır. Bunlar Türk Medeni Kanununun 704 üncü maddesinde; - Arazi, - Tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar, - Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler olarak sayılmıştır. ii) İştirak Hissesi; Bunlar, - Anonim şirketlerin hisse senetleri (Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım ortaklıkları hisse senetleri dahil), - Limited şirketlere ait iştirak payları, -Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komanditer ortaklarına ait ortaklık payları, - İş ortaklıkları ile adi ortaklıklara ait ortaklık payları, - Kooperatiflere ait ortaklık payları olarak sıralanabilir. iii) kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları.

  16. B- İŞTİRAK HİSSELERİ VE TAŞINMAZLARIN SATIŞINDAN DOĞAN KAZANCIN KURUMLAR VERGİSİNDEN MÜSTESNA TUTULMASININ ŞARTLARI : • İki tam yıl süre ile aktifte bulundurulma; İstisna uygulamasına konu olacak taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının en az iki tam yıl (730 gün) süreyle kurumun aktifinde yer alması, diğer bir ifadeyle kurumun bu değerlere iki yıl süreyle bilfiil sahip olması gerekmektedir. • Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ile uğraşılmaması • Kazancın fon hesabında tutulması • Fon hesabına alınan tutarın satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar söz konusu fon hesapta tutulması. (Beş yıl içinde fon hesabından başka bir hesaba (sermayeye ilave hariç) nakledilmesi, işletmeden çekilmesi, dar mükellef kurumlar tarafından yurt dışına transfer edilmesi veya bu süre içinde işletmenin tasfiyesi halinde, bu işlemlere tabi tutulan kazanç kısmı için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, Vergi Usul Kanunu uyarınca vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte alınacaktır.) • Satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi

  17. C- TAŞINMAZ VE İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞ KAZANÇ İSTİSNASINDA ÖZELLİKLİ KONULAR İstisna, satış kazancının %75’ine uygulandığından, kazancın tamamının fon hesabına alınma şartı bulunmayıp, sadece istisnadan yararlanan kazanç kısmının söz konusu fon hesabına alınması yeterlidir. İstisna uygulamasında mükelleflerin kazancın belli bir kısmı için istisnadan yararlanabilmeleri mümkün bulunmaktadır. İstisnadan kısmen yararlanılması halinde, yararlanılmayan bu kazanç tutarı için sonraki yıllarda istisnadan yararlanılabilmesi mümkün değildir. İstisnadan yararlanması öngörülen kazanç kısmının fon hesabına alınan kazanç kısmından büyük olmayacağı tabiidir. Fon hesabına alınma işleminin, satışın yapıldığı yılı izleyen hesap döneminin başından itibaren kazancın beyan edildiği döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekir. Örneğin, 2013 yılında yapılan bir satış için kazancın fon hesabına alınma zamanı, 01.01.2014 tarihinden beyannamenin fiilen verildiği tarihe kadar olan süre olacaktır. Mükellefin ilgili dönem beyannamesini 20 Nisan 2014 tarihinde verdiği kabul edildiğinde, fon hesabına aktarma işleminin de bu tarihe kadar yapılmış olması gerekir. Satış işlemi ile birlikte satış kazancı oluşacağından istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanacaktır. İstisna kapsamındaki değerlerin satışından kaynaklanan alacaklar için alınan faiz, komisyon ve benzeri gelirler, istisna kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır. Aynı şekilde, satış bedelinin döviz cinsinden belirlenmesi durumunda ortaya çıkan kur farklarının da istisna kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır. 19

  18. İnşaatı henüz tamamlanmamış bina satışında arsaya tekabül eden kazanç istisna kapsamındadır. Ancak inşaatı tamamlanan binalarda,arsası iki yıldan eski iktisap edilmiş bile olsa, inşaatın tamamlandığı ve bina olarak kullanılmaya başlandığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe kazanç istisnadan yararlanılamaz. • Taşınmazların para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi işlemler istisna kapsamına girmemektedir. Kat karşılığı arsa devri işleminin, bir malın başka bir mal ile değiştirilmesini ifade eden trampa niteliğinde olmasından dolayı, bu gibi işlemlerden elde edilen kazançlara söz konusu istisnanın uygulanması mümkün değildir. • Cins tashihi herhangi bir nedenle geciken binalarda iki yıllık süre tashihin yapıldığı tarihte değil ,binanın fiilen kullanım tarihinden itibaren başlamaktadır. • OSB’lerce katılımcılara tahsis edilen ancak tapu kaydı katılımcı üzerinde bulunmayan arsaların satışı istisna kapsamında değildir. Ancak, iki tam yıl kullanıldığı tevsik edilen taşınmazın tapuda kurum adına tescil edildikten sonra satılması halinde, satıştan elde edilen kazançlar bu istisna kapsamında değerlendirilecektir • Finansal kiralama yöntemiyle edinilen taşınmazlarda 2 yılın hesabı tapuya tescilden itibaren başlar. • Devir, bölünme ve birleşmelerde 2 yılın hesabında ilk iktisap tarihi esas alınır. 20

  19. Şirketin ana faaliyet konuları arasında taşınmaz ticareti ve kiralanması faaliyetinin bulunması halinde, (faaliyetin yürütülmesine tahsis edilen taşınmazın satışı hariç) taşınmaz satışından elde edilen kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmamaktadır. (Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara VDB’nın 04/05/2010 tarih B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-KVK-5-4-333 sayılı muktezası.) • Şirkete ait fabrika binasının satışından elde edilecek kazancın 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5-1/e maddesi çerçevesinde istisnaya konu edilmesi ve istisna dışında kalan % 25'lik kısmının ise yeni bir fabrika binasının iktisap edilmesi amacıyla yenileme fonuna aktarılması mümkün bulunmaktadır. (Gelir İdaresi Başkanlığı İzmir VDB’nın 09/12/2011 tarih B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-716 sayılı muktezası. ) • 2013 yılında yaptığı taşınmaz ve iştirak hissesi satışları dolayısıyla yaklaşık 213.000 TL’ninüzerinde istisnadan faydalanan kurumların ayrıca YMM raporu düzenlettirmesi gerekir. Tam tasdik sözleşmesi bulunanlarda ayrıca rapora ihtiyaç yoktur. • "İki tam yıl süre ile aktifte bulundurulma" şartı çerçevesinde aktife alınma, Kanun maddesinin uygulamasında şekli bir şart olmayıp, asli bir şart olarak aranılmaktadır. Buna göre; satışa konu edilen gayrimenkulun aktife alındığı tarihten itibaren şirket aktifinde iki tam yıl süreyle yer alması gerekmektedir. Bu çerçevede; satın alınarak her ne kadar tapu siciline kaydedilmiş olsa da iki yıllık sürenin hesabında gayrimenkulün şirket aktifine alındığı tarih esas alınacaktır. (Gelir İdaresi Başkanlığı Tekirdağ VDB’nın 01/10/2013 tarih 75497510-125[5-2013-18]-62 sayılı muktezası. ) 21

  20. D- SAT VE GERİ KİRALA YÖNTEMİYLE SATILAN TAŞINMAZLARDA İSTİSNA UYGULAMASI Taşınmazların; kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine satışı ile 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, finansal kiralama şirketlerine satışı ve varlık kiralama ile finansal kiralama şirketlerince taşınmazın devralındığı kuruma satışından doğan kazançlar için bu oran %100 olarak uygulanır ve bu taşınmazlar için en az iki tam yıl süreyle aktifte bulunma şartı aranmaz.

  21. 4. YURT DIŞI İNŞAAT İŞLERİNDEN SAĞLANAN KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA ( K.V.K. Md. 5/h ) : Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/h. Bendine göre “Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye'de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançlar”herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Bu kapsamda istisnadan yararlanabilmek için; • Faaliyetin Konusu Yurt Dışında Yapılan İnşaat, Onarma ve Montaj İşleri İle Teknik Hizmet Kapsamında Olması. • Bu Faaliyetlerden Sağlanan Kazançların Elde Edildiği Yılda, Türkiye’de Genel Netice Hesabına İntikal Ettirilmesi yeterlidir. Teknik hizmetler esas itibariyle inşaat, onarım ve montaj işleriyle ilgili olarak yürütülen planlama, projelendirme, mimarlık ve mühendislik, etüd, fizibilite, harita tasarım, metraj, keşif, idari ve teknik şartname ile ihale dosyası hazırlama, ihale değerlendirme, mesleki kontrollük, inşaat kontrollüğü, tasarım kontrollüğü, işletmeye alma danışmanlığı, proje ve yatırım yönetimi ve benzeri hizmetleri kapsamaktadır.

  22. 5- YURT DIŞI İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI : Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, kurumların yurt dışından elde ettikleri iştirak kazançları, belli koşullar altında kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. İstisnadan yararlanabilmek için aşağıdaki şartların topluca sağlanması gerekir. • İştirak edilen kurumun anonim veya limited şirket niteliğinde bir şirket olması, • İştirak edilen kurumun kanuni ve iş merkezinin Türkiye’de bulunmaması, • İştirak payını elinde tutan kurumun, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %10’una sahip olması, • İştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla, iştirak payının kesintisiz olarak en az bir yıl süre ile elde tutulması, • İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi, gerekmektedir.

  23. 6- KURUMLARIN YURT DIŞI İŞYERLERİ VE DAİMİ TEMSİLCİLERİ VASITASIYLA ELDE ETTİKLERİ KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA: Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde, kurumların yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimî temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ve aşağıdaki şartları taşıyan kurum kazançlarıkurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Kurumların; • Bu kazançların, doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması, 2) Ana faaliyet konusu, finansal kiralama dahil finansman temini, sigorta hizmetlerinin sunulması veya menkul kıymet yatırımı olan kurumlarda, bu kazançların doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye'de uygulanan kurumlar vergisi oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması. 3) Kazançların elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmiş olması,

  24. 7- TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE ELDE EDİLEN KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA (4691 SAYILI KANUN GEÇİCİ MD. 2 ) Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun Geçici 2/1. maddesine göre; Yönetici şirketlerin bu Kanun uygulaması kapsamında elde ettikleri kazançlar ile Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım ve AR-GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31.12.2023 tarihine (6170 sayılı kanunla değişen şekli) kadar gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır. ÖZELLİK GÖSTEREN HUSUSLAR: • İstisna uygulaması açısından mükellefin tam veya dar mükellef olmasının ya da bölgede şirket veya şube olarak faaliyet göstermesinin bir önemi yoktur. • Bölgede faaliyet gösteren mükelleflerin, 4691 sayılı Kanun kapsamı dışındaki ticari işlemlerinden elde edecekleri gelirleri ile olağandışı gelirlerinin istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, nakitlerin değerlendirilmesi sonucu oluşan faiz, repo ve benzeri gelirler ile istisna kapsamındaki faaliyetler dışında kalan alacaklardan kaynaklanan kur farkları istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir. • İstisna kazancı oluşturan satışlardan doğan alacaklara ilişkin vade farklarının ve kur farklarının ise istisnadan yararlanmasına hiçbir yasal engel bulunmamaktadır. • İstisna kapsamına giren kazançların dağıtılması halinde, Gelir Vergisi Kanununun 94/6-b maddesi gereğince gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

  25. ÖZELLİK GÖSTEREN HUSUSLAR I : • Lisans, patent gibi gayrimaddi haklara bağlanmamış olmakla birlikte uyarlama, yerleştirme, geliştirme, revizyon, ek yazılım gibi faaliyetlerden elde edilen kazançlar da istisnadan yararlanabilmektedir. • Öte yandan, gerek bölge içerisinde gerekse bölge dışında üretim faaliyeti sonrası verilen kurulum, destek, bakım, onarım, teknik hizmet ve uygulama danışmanlığı gibi hizmetlerden sağlanan kazançların istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. • Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren mükelleflere, istisnadan yararlanan Ar-Ge projelerine ilişkin olarak, TÜBİTAK ve benzeri kurumlar tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde hibe şeklinde sağlanan destek tutarları ile diğer kurumların bu mahiyetteki her türlü bağış ve yardımları, kurum kazancına dahil edilecek ve istisnadan yararlandırılacaktır. • İstisna kapsamına giren faaliyetler ile bu kapsama girmeyen işlerin birlikte yapılması halinde, müşterek genel giderlerin bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan maliyetlerin birbirine oranı esas alınarak dağıtılması gerekir. • Mükelleflerin istisna kapsamına girmeyen faaliyetlerinde müştereken kullandığı tesisat, makine ve ulaştırma vasıtalarının amortismanlarının ise bunların her bir işte kullandıkları gün sayısına göre dağıtımının yapılması gerekmektedir. • Yönetici şirketler ile bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin istisna kapsamındaki kazançları, kurumlar vergisi beyannamesinin “Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisnalar” bölümünde yer alan “Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Elde Edilen Kazançlar” satırında, istisnaya tabi faaliyetin zararla sonuçlanması halinde, zarar tutarı «kanunen kabul edilmeyen giderler» satırında gösterilir.

  26. AR-GE VE YAZILIM FAALİYETİ DIŞINDA ELDE EDİLEN GELİRLERİN İSTİSNAYA KONU EDİLMESİ (SERİ ÜRETİMİNE GEÇİLEN ÜRÜNLERİN PAZARLANMASINDAN ELDE EDİLEN GELİRLERİN İSTİSNA KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ) • Teknoloji geliştirme bölgelerinde yazılım ve Ar-Ge faaliyetinde bulunan şirketlerin, bu faaliyetler sonucu buldukları ürünleri kendilerinin seri üretime tabi tutarak pazarlamaları halinde, bu ürünlerin pazarlanmasından elde edilen kazançların lisans, patent gibi gayrimaddi haklara isabet eden kısmı, transfer fiyatlandırması esaslarına göre ayrıştırılmak suretiyle istisnadan yararlanabilecektir. • Üretim ve pazarlama organizasyonu nedeniyle doğan kazancın diğer kısmı ise istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir. • Örneğin; Teknoloji geliştirme bölgesinde yazılım faaliyetinde bulunan şirketin, ürettiği yazılımların lisans satışından veya kiralanmasından elde edeceği kazançlar istisnadan yararlanacak, ancak söz konusu yazılımın disk, CD veya elektronik ortamda pazarlanmasından elde edilen kazançların (lisansa isabet eden kısmı hariç) istisnadan yararlanması mümkün olmayacaktır. • Aynı şekilde, bir ilaç şirketince bölgede gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyeti sonucu ortaya çıkan kanser ilacına ait gayrimaddi hakkın kiralanması veya devrinden elde edilecek kazançlar istisnadan yararlanacak, ilacın bizzat üretilerek satılması halinde bu faaliyetten elde edilen kazancın gayrimaddi hakka isabet eden kısmı hariç istisnadan yararlanması mümkün olmayacaktır.

  27. 8-TÜRKİYE'DE GERÇEKLEŞTİRİLEN ARAŞTIRMA, GELİŞTİRME VE YENİLİK FAALİYETLERİ İLE YAZILIM FAALİYETLERİ NETİCESİNDE ORTAYA ÇIKAN BULUŞLAR NEDENİYLE ELDE EDİLEN KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA (KVK md. 5/B) 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na 19.02.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6518 sayılı Kanunla eklenen ve 01.01.2015 tarihinden itibarenelde edilecek kazançlara uygulanmak üzere yürürlüğe giren 5/B madde hükmüne göre; (1) Türkiye'de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların; a) Kiralanması neticesinde elde edilen kazanç ve iratların, b) Devri veya satışı neticesinde elde edilen kazançların,  c) Türkiye'de seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları hâlinde elde edilen kazançların, ç) Türkiye'de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının, % 50'si kurumlar vergisinden müstesnadır. (2) İstisnanın uygulanabilmesi için;  a) İstisna uygulamasına konu buluşun, 24/6/1995 tarihli ve 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlar arasında yer alması ve buluşa ilişkin incelemeli sistem ile patent veya araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesialınması,  b) İstisna uygulamasından yararlanabilecek kişilerin, 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde belirtilen nitelikleri taşıması ve bu kişilerin patentli veya faydalı model belgeli buluşu geliştirme yetkisini haiz bulunması şartıyla, patent veya faydalı model belgesinin sahibi ya da patent veya faydalı model belgesi üzerinde tekel niteliğinde özel bir ruhsata sahip olması,

  28. TÜRKİYE'DE GERÇEKLEŞTİRİLEN ARAŞTIRMA, GELİŞTİRME VE YENİLİK FAALİYETLERİ İLE YAZILIM FAALİYETLERİ NETİCESİNDE ORTAYA ÇIKAN BULUŞLAR NEDENİYLE ELDE EDİLEN KAZANÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA (KVK md. 5/B) c) İstisnadan yararlanılacak ilk yıl, buluşun oluşturacağı katma değer dikkate alınarak devir veya satış hâlindeki değerinin tespitine yönelik Maliye Bakanlığı tarafından değerleme raporu düzenlenmesi, gerekmektedir. (3) İstisna uygulamasına patent veya faydalı model belgesinin verildiği tarihten itibaren başlanır ve ilgili patent veya faydalı model belgesi için sağlanan koruma süresi aşılmamak kaydıyla bu istisnadan yararlanılabilir. Her bir mükellef tarafından yararlanılabilecek istisna tutarı; değerleme raporunda belirtilen bedelin % 50'sini, bu madde kapsamında yararlanılabilecek toplam istisna tutarı ise değerleme raporunda belirtilen bedelin % 100'ünü aşamaz. Buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların, patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmı, ayrıştırılmak suretiyle transfer fiyatlandırması esaslarına göre tespit edilir. (4) Bu madde gelir vergisi mükellefleri hakkında da uygulanır.  (5) İstisna uygulamasının kesinti suretiyle alınan vergilere şümulü yoktur. Ancak, bu madde kapsamında istisnadan yararlanılan serbest meslek kazançları ile gayrimenkul sermaye iratları üzerinden yapılacak vergi kesintisi % 50 oranında indirimli uygulanır. Kazanç ve iradı kesinti yoluyla vergilenen ve beyanname vermesi gerekmeyen mükellefler için indirimli vergi kesintisi en fazla 5 yıl süre ile uygulanır.  (6) Bu madde kapsamında istisna uygulamasından yararlanan mükellefler, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında yer alan istisnadan ayrıca yararlanamaz.

  29. 9- KURUMLAR VERGİSİNDEN İSTİSNA EDİLEN KAZANÇLARA İSABET EDEN GİDERLERİN DİĞER KAZANÇLARDAN İNDİRİLEMEMESİ KVK’nun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, iştirak hissesi alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesinin kabul edilmeyeceği hükmü yer almaktadır. Buna göre; kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin olarak yapılan giderlerin, kurumun vergiye tabi diğer kazanç tutarının tespitinde kurum kazancını azaltıcı veya kurum zararlı ise bu zararı artırıcı bir unsur olarak indirim konusu yapılamayacaktır. Bu nedenle, bu gelirlerin elde edilmesi için yapılan giderlerin sadece kurumlar vergisinden istisna edilen söz konusu kazançların tespitinde indirim konusu yapılacağı tabiidir. Aynı şekilde, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançların elde edilmesi sırasında zarar doğması halinde bu zararların da istisna kapsamı dışındaki gelirlerden indirilmemesi gerekmektedir. Taşınmazlar ve iştirak hisseleri satış kazancı istisnasına ilişkin olarak, taşınmaz veya iştirak hissesi satışından kazanç doğmaması halinde, bu satışa ilişkin zararların (giderlerin) %75’i, kanunen kabul edilmeyen gider sayılacak ve kurumun diğer faaliyetlerinden indirilmesi mümkün olmayacaktır. Kalan %25’i ise gider olarak matrahın tespitinde dikkate alınabilecektir. (Örneğin: Taşınmaz satışında ödenen tapu harcının % 75’i ) Diğer taraftan, teknoloji geliştirme bölgelerinde veya serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin, bölgedeki istisna kapsamındaki faaliyetlerinin zararla sonuçlanması halinde, zarar tutarı “kanunen kabul edilmeyen gider” olarak dikkate alınacaktır.

  30. 1-B. BÖLÜM İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ

  31. VERGİ İNDİRİMİ & İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ (KVK MD:32/A) Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “İndirimli Kurumlar Vergisi” başlıklı 32/A maddede, yatırımlardan elde edilecek kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanmasına ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Söz konusu maddenin birinci fıkrasına göre; finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, taahhüt işleri, 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Kanun ile 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında yapılan yatırımlar ile rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlar hariç olmak üzere, Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar,yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulur. Buna göre, teşvikten yararlanmaya başlamak için yatırımın tamamlanması ve tamamlama vizesinin yapılmış olması koşulu bulunmamaktadır. Bu maddenin uygulamasında yatırıma katkı tutarı, yatırımların indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla Devletçe karşılanacak tutarını; yatırıma katkı oranı ise bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oranı ifade etmektedir.

  32. 6322 SAYILI KANUNUN 39. MADDESİ İLE İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ UYGULAMASINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER • İkinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. a) İstatistikî bölge birimleri sınıflandırması ile kişi başına düşen milli gelir veya sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerini dikkate alınmak suretiyle illeri gruplandırmaya ve gruplar itibarıyla teşvik edilecek sektörleri ve bu sektörler ile organize sanayi bölgeleri, Gökçeada ve Bozcaada’da yapılan yatırımlara ve Bakanlar Kurulunca belirlenen kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde yapılan turizm yatırımlarına ilişkin yatırım ve istihdam büyüklüklerini belirlemeye, • (b) bendinde yer alan “Her bir il grubu” ibaresi “Her bir il grubu, stratejik yatırımlar veya (a) bendinde belirtilen yerler” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasının (b) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (c) bendi eklenmiş, mevcut (c) bendi (ç) bendi olarak teselsül ettirilmiş, c) Yatırıma başlanılan tarihten itibaren bu maddeye göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50’ sini ve gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere; yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırmaya, bu oranı her bir il grubu için sıfıra kadar indirmeye veya %80’e kadar artırmaya,” Bakanlar Kurulu yetkilidir.

  33. İNDİRİMLİ VERGİ UYGULAMASINDAN YARARLANAMAYACAK HARCAMALAR • KVK’nın 32/A maddesinde yatırım harcamaları içindeki arsa, bina, kullanılmış makine, yedek parça, yazılım, patent, lisans ve know-how bedeli gibi harcamaların oranlarını ayrı ayrı veya topluca sınırlandırma konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir. • Bakanlar Kurulu bu yetkisini 2012/3305 sayılı Karar ile kullanmış ve arazi, arsa, royalti, yedek parça ve amortismana tâbi olmayan diğer harcamaların indirimli vergi uygulamasından yararlanamayacağını belirtmiştir. • Son olarak, 2012/1 sayılı Tebliğ’in 8. maddesinde, teşvik belgesi kapsamında değerlendirilmeyen harcamalar belirlenmiştir. Buna göre; • 1. Müracaat tarihinden önce gerçekleştirilmiş bulunan yatırım harcamaları teşvik belgesi kapsamında değerlendirilmez. • 2. Ayrıca; • a) Kararın 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilenler hariç olmak üzere ham madde, ara malı ve işletme malzemesi, • b) Kullanılmış yerli makine ve teçhizat,

  34. c) Karayolu nakil vasıtaları ve her türlü binek araçları (sağlık ve belediye hizmetlerinde kullanılan araçlar, trafiğe çıkamayacak nitelikte olup apron veya limanda kullanılan araçlar ve madencilik ve hazır beton yatırımlarında kullanılan araçlar ile Kararın 9 uncu maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen araçlar hariç), ç) Havayolu ile yük ve/veya yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar dışındaki diğer yatırımlar için uçak ve helikopter, d) Porselenden, seramikten ve camdan mamul sofra ve mutfak eşyası, Teşvik belgeleri kapsamında değerlendirilmeyecektir. Yukarıda belirtilenler dışında, teşvik belgesi kapsamında değerlendirilmeyecek harcamalar sektörel özellikler dikkate alınarak proje bazında belirlenir. Teşvik belgelerine ait ithal ve yerli makine ve teçhizat listelerinde inşaat malzemelerine yer verilmez.

  35. İNDİRİMLİ VERGİ VE YATIRIMA KATKI ORANLARI

  36. Büyük ölçekli yatırımlar ile bölgesel teşvik uygulamaları kapsamında gerçekleştirilecek yatırımlarda, 5520 sayılı Kanunun 32/A maddesi çerçevesinde gelir veya kurumlar vergisi, öngörülen yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar aşağıda belirtilen oranlarda indirimli olarak uygulanır. ( 01.01.2014’ ten İtibaren) Ancak 31/12/2013tarihine kadar (bu tarih dahil) yatırıma başlanılmış olması halinde aşağıdaki tabloda belirtilen indirim oranları ile yatırıma katkı oranları uygulanır.

  37. AVANTAJLI İNDİRİMLİ VERGİ VE YATIRIMA KATKI ORANLARI • Yeni Teşvik Sisteminde, OSB’lerde yapılacak yatırımlar veya sektörel işbirliğine dayalı yatırımlar daha avantajlı hale getirilmiş olup, Büyük ölçekli yatırımlar veya bölgesel teşvik uygulamaları kapsamında teşvik belgesi düzenlenen yatırımların OSB’lerde yapılması veya sektörel işbirliğine dayalı yatırımlar olması halinde vergi indirimi desteği açısından bulundukları bölgenin bir alt bölgesinde sağlanan oranlarda desteklerden yararlanacakları belirtilmiştir. 6 ncı bölgede gerçekleştirilecek büyük ölçekli ve bölgesel teşvik uygulamaları kapsamındaki yatırımlar içinse vergi indirimi desteği bölgede geçerli olan yatırıma katkı oranına beş puan ilave edilmek suretiyle uygulanacaktır. • Benzer şekilde Yeni Teşvik Sistemi ile bazı yatırım konularına, 5. bölgede olmasalar dahi bu bölgeye sağlanan desteklerden yararlanma olanağı sunulmaktadır. Buna göre; Öncelikli alanlarda yapılacak yatırımlar,1, 2, 3, 4 ve 5. bölgelerde yer alması durumunda 5. bölge desteklerindenyararlanacaklardır. Ancak 6. bölgede yer alması halinde bulunduğu bölge desteklerinden yararlanacaktır. • Yeni teşvik uygulamasında en kapsamlı destek unsurları stratejik yatırımlara verilmekte olup stratejik yatırımlar için tüm bölgelerde uygulanacak vergi indirimi oranı yüzde doksan ve yatırıma katkı oranı yüzde ellidir.

  38. İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ ORANI UYGULAMASI BAŞLANGICI VE UYGULAMA SÜRESİ Eski teşvik sisteminde en çok eleştirilen konulardan biri olan, vergi indirimlerinin yatırımın kısmen veya tamamen işletilmeye başlanmasından sonra gerçekleştirilmesi ve indirimin de bu yatırım sonucu elde edilecek kazanca uygulanmasıdır. Yatırım döneminin uzun olması, yatırımdan bir kazanç elde etmenin ilk dönemlerde pek mümkün olmaması gibi konular, bu teşvikin uygulanmasının yetersiz düzeyde kalmasına yol açmaktaydı. Kural bu şekilde olmakla birlikte, KVK 32/A maddesinde yapılan değişiklik ve 2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karara göre kurumlar, yatırıma başlanan tarihten itibaren yatırıma katkı tutarına mahsuben, belli ölçüde yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde edilen kazancına da indirimli oran uygulama olanağı sağlanmış bulunmaktadır. Yapılan değişiklik sonrasında; 2, 3, 4, 5, ve 6. bölgelerde yapılacak yatırımlar için,  - BKK ile belirlenen yatırıma katkı oranına göre hesaplanan yatırıma katkı tutarı kadar ve , - yatırım döneminde gerçekleşen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere, yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullanabileceklerdir. Ancak, Yatırım döneminde katkı tutarı kullandırılmasına ilişkin düzenleme 1/1/2013 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde ( 15 Haziran 2012 ) yürürlüğe girmiştir.

  39. İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ ORANI UYGULAMASININ BAŞLANGICI

  40. KAZANCI AYRICA İZLENEMEYEN TEVSİ YATIRIMLARINDA İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİNİN UYGULANACAĞI KAZANCIN TESPİTİ • Kanunda kazancın ayrı bir şekilde tespit edilememesi halinde ise indirimli oran uygulanacak kazanç tutarının, yapılan tevsi yatırım tutarının, dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına (devam eden yatırımlara ait tutarlar da dahil) oranlanması suretiyle belirleneceği belirtilmiştir. • Sabit kıymet ifadesinden; • Vergi Usul Kanununun 313 üncü maddesi uyarınca amortisman mevzuunu oluşturan iktisadi kıymetlerin anlaşılması, dolayısıyla arazi-arsa ve amortismana tabi olmayan diğer kıymetlerle ilgili harcamaların indirimli kurumlar vergisinden yararlanacak kazancın tespitinde dikkate alınmaması, • Oranlamada toplam sabit kıymet tutarı olarak, üretimde kullanılsın kullanılmasın dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan tüm amortismana tabi kıymetlerin birikmiş amortismanlar düşülmeden önceki brüt tutarlarınındikkate alınması, •  Söz konusu sabit kıymetlerin gerekli şartların oluşması halinde yapılan enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan yeniden değerlenmiş değerinin dikkate alınması, enflasyon düzeltmesi dışında başkaca bir değerleme yapılmaması, • İndirimli oran uygulanacak kazancın hesaplanmasında tevsi yatırım tutarının dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına oranlanması suretiyle belirlenen oranın her yıl ayrı ayrı tespit edilerek uygulanması, gerekir.

  41. Nitekim, Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından konuya ilişkin olarak verilmiş olan 29.04.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK-32/A-395 sayılı özelgede de özetle; "...... Bu itibarla, yatırımın kısmen işletilmesinden elde edilen kazancın ayrı tespitinin söz konusu olmadığı durumda, kısmen tamamlanan ve üretimde kullanılmakta olan yatırımlara ilişkin yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçtiği geçici vergi döneminde başlanmak üzere, Devletçe karşılanacak tutarın tespitinde; amortisman uygulaması ile ilişkilendirilmeksizin, yapılan tevsi yatırıma ait tutarların, dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan amortisman düşülmemiş toplam sabit kıymet tutarına (devam eden yatırımlara ait tutarlar da dahil) oranlanması suretiyle indirimli oran uygulanacak kazancın belirlenmesi gerekmektedir. Sabit kıymet ifadesinden ise Vergi Usul Kanununun 313. maddesi uyarınca amortisman mevzuunu oluşturan iktisadi kıymetlerin anlaşılması gerektiği tabiidir.” görüşüne yer verilmiş bulunmaktadır.

  42. ARGE İNDİRİMİ

  43. ARGE İNDİRİMİ VE UYGULAMA ESASLARI • ARGE Uygulamaları ile ilgili Kanunlar : • 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu 10/1(a) maddesi • 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu 89/1(9) maddesi • 01.01.2006 tarihinden itibaren 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi • Genel Tebliğinin “10.2. Ar-Ge İndirimi” Bölümü • 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun • 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama Yönetmeliği • 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Genel Tebliği

  44. AR-GE FAALİYETLERİ • Bilimsel ve teknolojik alanlardaki belirsizlikleri gidermek ve bunları aydınlatmak amacıyla, bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni teknik bilgilerin elde edilmesi, • Yeni yöntemlerle yeni ürünler, madde ve malzemeler, araçlar, gereçler, işlemler, sistemler geliştirilmesi, tasarım ve çizim çalışmaları ile yeni teknikler ve prototipler üretilmesi, • Yeni ve özgür tasarıma dayanan yazılım faaliyetleri, • Yeni üretim yöntem, süreç ve işlemlerinin araştırılması veya geliştirilmesi, • Bir ürünün maliyetini düşürücü, kalite, standart ve performansını yükseltici yeni tekniklerin/teknolojilerin araştırılması

  45. AR-GE SAYILMAYAN FAALİYETLER • Pazar araştırması ya da satış promosyonu • Kalite kontrol • Sosyal bilimlerdeki araştırmalar • Petrol, doğalgaz, vb. sondaj faaliyetleri • İcat edilmiş süreçlerin kullanımı • Biçimsel değişiklikler (renk vb.) • Bilimsel ve teknolojik yenilik doğurmayan • Rutin faaliyetler (rutin veri toplama vb.) • İlk kuruluş aşamasında kuruluş ve • Örgütlenmeyle ilgili araştırma giderleri • Proje sonucunda geliştirilen ürüne ilişkin • Fikri mülkiyet haklarının korunmasına yönelik çalışmalar • Numune verilmek amacıyla prototiplerden kopyalar çıkarılıp dağıtılması ve reklam amaçlı tüketim testleri

  46. ARGE İNDİRİMİ KISA BİLGİLENDİRME • 5746-) Ar-Ge indirimi uygulaması 31.12.2023 tarihine kadar geçerlidir., • 5520-) Ar-Ge indirimi uygulamasında herhangi bir süre kısıtlaması yoktur. • 5746-) Gelecek yıllara devreden indirim tutarları yeniden değerleme oranı ile endekslenir. • 5520-) Gelecek yıllara devreden indirim tutarları endekslenmez. • 5746-) Ar-Ge departmanı kurulması zorunlu değildir. • 5520-) Ar-Ge departmanı kurulması zorunludur. • 5746-) Destek personeli giderleri belirli kıstaslara göre Ar-Ge indirimi hesaplamasında dikkate alınır. • 5520-) Sadece tam zamanlı Ar-Ge personeli ücret giderleri dikkate alınır.

  47. 5746-) Alınan danışmanlık hizmeti ve diğer hizmet alımlarına ilişkin harcamalar toplam Ar-Ge harcamalarının %20’sini geçemez. • 5520-) Alınan danışmanlık hizmeti ile ilgili bir sınırlama bulunmamaktadır. • 5746-) İktisadi kıymet amortismanları Ar-Ge faaliyetinde kullanıldıkları gün sayısına göre Ar-Ge indirimi hesaplamasında dikkate alınır. • 5520-) İktisadi kıymetin münhasıran Ar-Ge faaliyetinde kullanılması esastır. Ar-Ge faaliyeti dışındaki diğer işlerde de kullanılan iktisadi kıymet amortismanları Ar-Ge indirimi hesaplamasında dikkate alınmaz • 5746-) Finansman giderleri Ar-Ge indirimi hesaplamasında dikkate alınmaz. • 5520-) Finansman giderleri Ar-Ge indirimi hesaplamasında dikkate alınır. • 5746-) Belirli şartları taşıyan Ar-Ge Merkezlerine özgü olmak üzere o yıl yapılan Ar-Ge harcamalarının bir önceki yıla göre artışın yarısı ayrıca indirim konusu yapılır.

  48. 5520-) Ar-Ge Merkezlerine önceki yıla göre artışla ilgili istisna uygulaması bulunmamaktadır. • 5746-) Ar-Ge harcamaları VUK’a göre aktifleştirilmek suretiyle giderleştirilir. • 5520-) Gayri maddi hakka yönelik yapılan harcamaların aktifleştirilmesi zorunlu gayri maddi hakka yönelik olmayan harcamaların aktifleştirilmesi ihtiyaridir. • 5746-) Destek yapılan kurum tarafından yönetmelikte belirtilen rapor ve belgelerin onaylanması yeterli olup; ayrıca projenin TÜBİTAK tarafından onaylanması şartı bulunmamaktadır. • 5520-) TÜBİTAK’ın projeyi onaylaması şarttır. • 5746-) Hibe desteklerin özel bir fon hesabına alınması ve fonun elde edildiği dönemi izleyen 5 yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir hesaba nakledilmemesi veya işletmeden çekilmemesi gerekir. • 5520-) Hibe ve desteklerin kurum kazancının tespitinde ticari kazancın unsuru olarak dikkate alınması gerekmektedir.

More Related