1 / 32

PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ

PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ. Periferik sinirler; MSS’ni vucudun diğer tüm doku ve organlarına bağlayan periferik sinirlerden, periferik sinirler üzerinde bulunan ganglionlardan ve sinir sonlanmalarından oluşur. SİNİR LİFİ (FİBRİLLERİ):

coyne
Télécharger la présentation

PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ

  2. Periferik sinirler; MSS’ni vucudun diğer tüm doku ve organlarına bağlayan periferik sinirlerden, periferik sinirler üzerinde bulunan ganglionlardan ve sinir sonlanmalarından oluşur. • SİNİR LİFİ (FİBRİLLERİ): • Akson somadan çıktıktan sonra bir süre çıplak seyreder. Daha sonra farklı kılıflarla sarılır.

  3. Akson ve onu saran kılıf sinir lifi yada sinir fibrili olarak isimlendirilir. • MSS’de bu kılıfı oligodentrositler • PSS’de Schwan hücreleri oluşturur. • MYELİN KILIF: Aksonu konsantrik olarak saran, lipid ve protein tabakalarından oluşur. Myelin kılıf aslında modifiye hücre membranıdır. • Hücre membranında bulunan proteinlere ek olarak sfingomyelin ve serebrosidlerden zengindir. Protein hücre membranınkinden azdır.

  4. MSS’de aksonlar, gri cevherde myelinsizdir. Ak cevherde ise oligodentrositlerin sitoplazmik uzantılarının oluşturduğu myelin kılıf ile sarılırırlar. • Bir oligodentrosit birden fazla aksonun myelin kılıfını oluşturabilir (3-50 kadar)

  5. PSS’de Myelin Kılıfı: Schwan hücreleri oluşturur. Schwan hücreleri nöral kristadan gelişir. Nükleusları elips biçimli ve heterokromatiktir. Sitoplazma mitokondri, mikrofilamentten zengindir. Lizozomlar belirgindir • Myelinli fibrillerde bir Schwan hücresi bir aksonu kuşatır. • Myelinsiz fibrillerde ise bir çok akson Schwan hücresinin hücre membranındaki çöküntülere girer.

  6. Schwan hücreleri aksona mekanik bir destek sağlar, iletim hızını arttırır. Aksonun beslenmesinde rol oynar. Sinir yaralanmalarından sonra fagositik hücrelere dönüşür ve sinir artıklarını temizler. • Schwan hücrelerinde myelin gelişimi: • Fötal dönemde (4. ayda) aksonun Schwan hücreleri ile kuşatıldığı ve hücrenin akson etrafında dönmeye başladığı EM incelemeleri ile görülmüştür.

  7. Schwan hücreleri akson etrafında en az 50 defa dolanır. Dolanım artınca aradaki sitoplazma sıkışıp kaybolur ve böylece myelin kılıfı, schwan hücre membranlarının üst üste konmasıyla oluşur. Ancak bazı bölgelerde sitoplazmik alanlar, akson çevresinde kalabilir. Myelin kılıf içinde Schwan hücrelerinin sitoplazmasının bulunduğu bu helezonik alanlara Schmidt-Lanterman yarıkları adı verilir.

  8. Aksonu saran Schwan hücreleri arasındaki alanlara da Ranvier boğumları adı verilir. Bu aralıklar aksonun uzunluğu boyunca komşu iki Schwan hücresi arasındaki aralıktır. İki Ranvier boğumu arasındaki uzaklıkta “internode” olarak isimlendirilir • MSS’de Ranvier boğumları ve Schmid-Lanterman aralıkları yoktur.

  9. Sinir telleri MSS’ni terkettikten sonra bağ dokusu kılıfları ile kuşatılarak gruplar oluştururlar. Bunlara fasikülüs adı verilir. Bir çok fasikül biraraya gelerek sinir trunkuslarını yapar. • Tek bir sinir fibrilinin üzerini saran bağ dokusu kılıfına “Endonöyrium” denir. Gevşek, ince bir bağ dokusudur. Fibroblastları Schwan hücre çekirdeğinden ayırmak zordur.

  10. Endonöyriumda çok ince retiküler fibrillerden oluşan en iç kısmı fibrili tam olmayan bir kılıf gibi kuşatır. Bu kılıfa KEY- Retrzius kılıfı denir. Sinir liflerinin etrafında fibroblastlat az sayıdadır. Burada yer alan kollagen ve retiküler lifler muhtemelen Schwan hücrelerince üretilir. Fibroblast dışında, mast hücresi de bulunur. Periferik sinirlerin transvers kesitlerinde izlenen nükleusların %90’ı Schwan hücrelerine aittir. Kalan %10 ‘u fibroblast, kapiller endotellerine ve mast hücrelerine aittir.

  11. Perinöyrium Fasikülüsler, dıştan özelleşmiş bir bağ dokusu olan perinöyrium ile sarılmıştır. Kan-sinir bariyerini oluşturur. Perinöyral hücreler • Metabolik aktif taşınma için gerekli enzim ve reseptör. • Kontraksiyon. • Sıkı bağlantılar bulunur. • Kollagen sentezlemeleri • Savunma görevini

  12. Epinöyrium • Periferik sinirin en dış kısmını saran düzensiz yoğun bağ dokusudur. Epinöyriumdaki kan damarları dallanarak perinöyrium içine penetre olur.

  13. GANGLİONLAR • MSS dışında yerleşik nöron topluluklarına ganglion denir. PSS’de nöron somaları ganglionlarda ve bazı duyusal alanlarda bulunur. Bunun dışında nöron bulunmaz. Ganglionlar genellikle ovoid şekilli ve bağ dokusu kapsülü ile kuşatılmışlardır. • Morfolojik ve fonksiyonel özelliklerine göre 2 tiptir: • 1) Kranio-spinal ganglionlar (duyusal) • 2) Otonomik ganglionlar (motor)

  14. 1) Kranio-spinal ganglionlar: Bu ganglionlar spinal sinirlerin arka köklerinde ve kranial sinirlerin (5,7,9,10) yolları üzerine yerleşmişlerdir. Fonksiyonları değişik duyu reseptörleri tarafından üretilen impulsları MSS’ne iletmektir. Dıştan belirgin bir kapsül ile kuşatılmıştır. Kapsuladan ayrılan trabekülalar ganglion içindeki nöronları düzensiz gruplara ayırır. Kranio-spinal ganglionun hücreden zengin, sinir fibrillerinden ise fakir olan dış kısmı korteks adını alır.

  15. Sinir lifi bol, buna karşın nöronu seyrek olan iç kısmı medulla adını alır. • Nöronları pseudounipolardır. Pseudounipolar nöronlarda somadan çıkan tek uzantı T veya Y harfi biçiminde dallanarak ikiye ayrılır. Dentrit perifere (duyu reseptörüne), akson MSS’ne gönderilir. Periferden dentritle gelen sinir impulsu, ganglion somasını geçerek aksonla MSS’ne gönderilir.

  16. Kranio-spinal ganglionların nöronları büyüklükleri 50 ila 100 mikron arasındadır. Çekirdek merkezidir. Nöronların etrafını Satellit yada Manto hücresi denen yassı hücreler bir kapsül gibi kuşatır. Nissl cisimcikleri ince toz şeklinde ve dağınık olarak yer alır.

  17. Satellit hücreler Schwan hücreleri gibi nöral krista kökenli , fuziform yada yıldız biçimli hücrelerdir. Ganglion hücrelerinin beslenmesinde ve metobolizmalarında aracı rol oynar. Haraplanan ganglion hücresini enzimatik yolla eritirler.

  18. Otonomik Ganglionlar: • Otonomik sinirler içinde yumru şeklinde görünürler. Ayrıca visseral organların duvarında yerleşik intramural ganglionlar şeklinde de bulunurlar. Otonomik ganglionlar dıştan zayıf bir bağ doku kapsülü ile sarılmışlardır. Ganglion hücreleri ganglionun periferine yerleşmeye eğilimli olmadığından kranial ganglionlardaki gibi korteks aıyımı yapılamaz.

  19. Hücreler yıldız şeklinde, multipolar nöronlardır. Genelde duyusal gangliondakilerden daha küçüktür. Nukleus eksentrik yerleşimlidir. Satellit hücre kapsülü tam değildir. Bazen birden fazla ganglion hücresi çevresinde ortak bir Satellit hücre kapsülü bulunur. Intramural ganglionlarda Satellit hücre sayısı seyrek olduğundan, kapsül oluşumu gözlenmez.

  20. Periferik Sinir Sonlanmaları • Periferik sinirler sonlanacakları bölgelere yaklaştıkça dallanır ve incelirler. Efferent sinir lifleri uçlarından bir mediatör madde salarak, sonlandıkları dokularda bir etki uyarırlar. Buna karşılık afferent sinir lifleri periferik dokular içinde serbestçe veya özel cisimlerde sonlanırlar ve oradan uyarıyı alarak MSS’ne iletirler.

  21. Buna göre efferent sinir lifi sonlanmalrı motor, afferent sinir lifi sonlanmaları duyusaldır. • Motor sonlanmalar: • Somatik Motor: İskelet kası üzerinde motor plaklar yaparak • Vegetatif motor: Düz kas, kalp kası ve bezler üzerinde sonlanırlar.

  22. Duyusal sonlanmalar: En yaygın sonlanma tipidir. Vucudun tüm epitellerinde, bağ dokusu,kas ve tendonlarda bulunur. • Serbest sonlanma: Sinir fibrilleri myelin kılfını kaybeder ve dallanır ve küçük topuz şeklinde sonlanır. Epitel, deri, seröz membranlar, periosteum ve sklerada bu tip sonlanmalar yaygındır. Ağrı duyusunu alırlar. • Merkel cisimciği: Dokunma ile ilgili reseptörlerdir. St. Spinosum içinde ve kıl folikülünün epitel hücreleri arasında görülür.

  23. Meissner korpüskülü: Esas olarak avuç içi, ayak tabanı, parmak ucu ve dudakta bulunur. Kapsülü vardır, yüzeyel yerleşmiştir, dokunma duyusunu alır.

  24. Vater-Passini: El ve ayak derialtı bağ dokusunda,süt bezlerinde,idrar boşaltım yolları ve pankreasta bulunur. Bağ doku kapsülü konsatrik lameller oluşturur, kesitleri soğana benzer. Basınç reseptörüdür. • Ruffini: Ayağın plantar yüzündeki bağ dokusu içinde bulunur. Isı duyusu alır.

  25. Krause: Deri, konjuktiva, ağız mukozası ve genital organlarda bulunur. Bağ dokusu içinde ampul şeklinde yapılardır. Soğuk duyusunu alırlar. • Nöro- muskuler ve tendinöz iğcikler: Kas dokusu içinde ve tendonun kasa yapışma yerinde bulunurlar. Ortaları şişkin uçları ince mekik şeklindedir. İskelet ve tendonların uzama derecelerini ayarlarlar.

More Related